HSK'dan şaşırtan 'ihmal yok' kararı

Ayşe Tuba Arslan, hakkında 23 kez şikayette bulunduğu eski eşi tarafından katledilmişti. Arslan'ı ölüme götüren ihmaller nedeniyle hakim K.G. hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. HSK, aile mahkemesi hakimi olan K.G. hakkında "Soruşturmaya gerek yoktur" kararı verdi

Haber Giriş : 13 Ocak 2021 08:02, Son Güncelleme : 13 Ocak 2021 07:53
HSK'dan şaşırtan 'ihmal yok' kararı

Eskişehir'de 44 yaşındaki iki çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, 11 Ekim 2019'da boşandığı eşi Yalçın Özalpay'ın satırlı saldırısına uğradı. 44 gün yaşam mücadelesi veren Arslan, 24 Kasım'da hayatını kaybetti. Ölümünden sonra Ayşe Tuba Arslan'ın Eskişehir'de savcılık ve emniyete iki yıl içinde Özalpay hakkında hakaret, tehdit ve basit yaralama iddialarıyla 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Arslan'ın çantasından da "Ben ölünce mi yardım edeceksiniz?" yazılı 23'üncü suç duyurusu dilekçesi çıktı. Avukatlar tarafından hazırlanan raporda da, Eskişehir'de adli makamlar, emniyet birimleri, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi ile mahkemelerin Ayşe Tuba Arslan'ın can güvenliğinin tehlikede olduğunu bildiği ortaya konuldu.

Acılı babaya bildirdiler

Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre; Özalpay cinayetten ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, Arslan'ın 23 kez suç duyurusunda bulunmasına rağmen korunamadığının ortaya çıkmasının ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) inceleme başlattı. HSK tarafından önceki gün acılı baba Serdar Arslan'a gönderilen evraka göre ise, Ayşe Tuba Arslan'ı ölüme götüren ihmaller nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulan Eskişehir Aile Mahkemesi Hakimi K.G. hakkında yapılan inceleme sonucunda, soruşturmaya gerek olmadığına karar verildi.

'Herkes kanun önünde hesap versin'

Ayşe Tuba Arslan'ın babası Serdar Arslan, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) kararıyla ilgili şunları söyledi: "Kızım ölmeden de ihmaller vardı, şimdi de o ihmallerin devam ettiğini görüyoruz. İhmali olanlardan bir hakim hakkında da soruşturma başlatılmasını istedik. Ancak herhangi bir soruşturmaya gerek olmadığına karar vermişler. Oysa görevlilerin hiçbiri tam olarak görevini yapmadı. Görevlerini yapmış olsalardı, kızım şu an hayatta olacaktı. 23 dosyamız ve onlarca uzaklaştırmamız vardı. Uzaklaştırma kararlarının ihlal edilmesine rağmen herhangi bir işlem uygulanmadı. Kızımın ölümünde ihmali olan herkes kanun önünde hesap versin. İhmaller sürerse cinayetler de sürer. Kızımı ölüme götüren de bu ihmallerdi."

'Bu yüzden kadın cinayetleri bitmiyor'

Olayın başından beri takipçisi olan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de HSK kararıyla ilgili şunları aktardı: "23 kez başvuruda bulunan ve can güvenliği olmadığını haykıran bir kadın var. Önleyici tedbir kararları fail tarafından defalarca ihlal ediliyor. Ama bu ihlali yapana caydırıcı ve etkili yaptırım uygulanmıyor. Zorlama hapis cezası verilmiyor. Elektronik kelepçe dahi takılmıyor. Ayşe Tuba her şikayetinde kendisine şiddet uygulamış bu fail ile uzlaşmaya zorlanıyor. Ceza davalarından da beraat ya da tazminat çıkıyor. Sürekli iyi hal indirimi yapılıyor. Yani hakim ve savcılar saldırganın ölüm tehditleri karşısında çok pasif kalıyor ve Ayşe Tuba'yı saldırganın merhametine teslim ediyor. Hakimler bir tek başvuruda dahi farklı davranmış olsalar, bugün Ayşe Tuba yaşıyor olacaktı. Cinayeti işleyen katil en ağır cezayı aldı. Ama bu cinayete göz göre göre göz yuman devlet görevlileri hakkında hiçbir yaptırım uygulanmadı. Saldırgan hakkında hiçbir tedbir kararı uygulamayan, tam tersine Ayşe Tuba'yı onunla uzlaşmaya yönlendiren hakim ve savcıları, HSK korudu. Aile Bakanlığı da, Ayşe Tuba'nın korunması için hiçbir işlem yapmayan ŞÖNİM uzmanlarını korudu. Emniyet de polisini korudu. Ayşe Tuba'yı koruyamayan devlet bu kararlarıyla onu mezarında bir kez daha öldürdü. Ayşe Tuba'nın katledilmesinden bu yana 408 günde tam 324 kadın daha öldürüldü bu ülkede. İşte devletin bu zihniyeti yüzünden Türkiye'de kadın cinayetleri bitmiyor, bitmeyecek."

Hangi kurum neden kusurlu?

Eskişehirli 7 kadın avukat, ölümünün ardından Ayşe Tuba Arslan'ın yaptığı 23 suç duyurusuna rağmen neden korunamadığını belgeleyen 56 sayfalık bir rapor hazırladı. Rapora göre; Aile Mahkemesi uzaklaştırma kararlarına uymayan saldırgan hakkında etkili tedbirleri seçmemiş, şiddeti önleme amaçlı GPS donanımı, elektronik kelepçe ya da zorunlu hapis cezasından hiçbirini uygulamadı. Ayşe Tuba Arslan'ın tüm şikayetleri İstanbul Sözleşmesi'nin açık hükümlerine aykırı biçimde savcılıkça uzlaşma bürosuna sevk edildi. Saldırgan aleyhinde açılan davaların büyük çoğunluğu beraat ya da tazminat cezası ile sonuçlandı ve Ayşe Tuba Arslan'a yönelik sistematik şiddet görmezden gelindi. Gerek Aile Mahkemesi'nde gerekse ceza davalarında hakkında etkili ve caydırıcı ceza verilmeyen saldırgan Ayşe Tuba Arslan'ı öldürdü. ŞÖNİM tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığını takip etmedi. Ayşe Tuba Arslan için bir dosya dahi tutulmadı. ŞÖNİM'in mahkemelere gönderdiği hiçbir evrak olmadığı ortaya çıktı. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bildirim yapılmasına rağmen bakanlık avukatları davaları takip etmedi. 4 kez çıkarılan koruma kararlarına rağmen emniyet güçleri uzaklaştırma ve koruma kararlarının infazı için gerekeni yapmadı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber