Öğretim Üyesinin ayrıldığı kuruma dönüşüyle ilgili önemli karar

Danıştay Sekizinci Dairesi, öğretim üyesinin ayrıldığı kuruma 2547 sayılı Kanunun 60-b maddesi uyarınca dönüş yapabilmesi hususunda idarelerin somut verilere dayalı değerlendirme yapmak suretiyle takdir hakkı bulunduğuna dair İlk Derece ve Bölge İdare Mahkemesi kararını onadı.

Haber Giriş : 23 Haziran 2022 13:00, Son Güncelleme : 21 Haziran 2022 14:59
Öğretim Üyesinin ayrıldığı kuruma dönüşüyle ilgili önemli karar

Dava konusu olayda, bir yükseköğretim kurumunun Hukuk Fakültesi İcra İflas Hukuku Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan davacı 2011 yılında istifa etmiş 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60/b maddesi uyarınca ayrıldığı kuruma öğretim üyesi olarak tekrar atanma istemiyle yaptığı başvuru hizmetine ihtiyaç bulunmadığından reddedilmiştir.

İlk derece ve Bölge İdare Mahkemesi öğretim üyelerinin ayrılmaları halinde yalnızca eski kadrosuna geri dönebileceği, idarenin ise öğretim üyesi kadro sayısına bakıldığında eğitim öğretimin doktor öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri tarafından yürütüldüğü ve davalı idarenin davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı yönündeki işlem gerekçesinin somut verilere dayandığı gerekçesiyle işlemin reddini hukuka uygun bulmuştur.


T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8030
Karar No : 2022/49


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : .Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. .
İSTEMİN KONUSU : .Bölge İdare Mahkemesi .İdari Dava Dairesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: .Üniversitesi Hukuk Fakültesi İcra İflas Hukuku Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken 2011 yılında istifa ederek bu görevinden ayrılan davacı tarafından, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60/b maddesi uyarınca ayrıldığı kurumda Doçent ya da Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna tekrar atanma istemiyle yaptığı başvurunun hizmetine ihtiyaç bulunmadığından bahisle reddine dair .tarih ve E..sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .İdare Mahkemesince verilen .tarih ve E:., K:.sayılı kararda; davacının .Üniversitesinden ayrıldığı dönemde İcra İflas Hukuku Anabilim Dalında kendisi ile birlikte iki araştırma görevlisinin bulunduğu, davacı tarafından tekrar geri atanma istemiyle başvuru yapıldığı tarih itibariyle ilgili anabilim dalında bir doktor öğretim üyesi ve beş araştırma görevlisinin bulunduğu, .Üniversitesi Hukuk Fakültesinin diğer anabilim dallarının akademik kadroları incelendiğinde pek çok anabilim dalında profesör ve doçent ünvanlı öğretim üyesinin bulunmadığı, bu anabilim dallarında kamu hizmetinin doktor öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri tarafından yürütüldüğü, yine başvuru tarihi itibariyle davalı idarece ilgili anabilim dalı için profesör ya da doçent ünvanlı öğretim üyesi alımı için herhangi bir ilan yapılmadığı görülmekle, davalı idarenin davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı yönündeki işlem gerekçesinin somut verilere dayandığı, takdir hakkının kamu yararına uygun olarak kullanıldığı anlaşılmış olup, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: .Bölge İdare Mahkemesi .İdari Dava Dairesince; Her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, ".Üniversitesi Hukuk Fakültesinin diğer anabilim dallarının akademik kadroları incelendiğinde pek çok anabilim dalında profesör ve doçent unvanlı öğretim üyesinin bulunmadığı, bu anabilim dallarında kamu hizmetinin doktor öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri tarafından yürütüldüğü" şeklinde gerekçeye yer verilmiş ise de, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60/b maddesi uyarınca öğretim üyeliğine atanmada ilgilinin ancak ayrıldığı kadroya atanabileceği göz önüne alındığında, davacının isteminin daha önce ayrıldığı Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna yeniden atanma ile sınırlı tutulması gerektiği, öte yandan bu durumun uyuşmazlık konusu İcra İflas Hukuku Anabilim Dalında da anılan unvanlarda öğretim üyesine ihtiyaç olmadığı anlamına gelmeyeceği açık olduğundan, söz konusu gerekçenin Mahkeme kararında çıkarılması gerekmekle birlikte, diğer gerekçelerle davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararı sonucu itibarıyla yerinde görüldüğü bu nedenle istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'İstinaf' başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir...3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir...6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 'Temyiz' başlıklı 46. maddesinde, bölge idare mahkemesinde istinaf incelemesinden geçtikten sonra temyiz incelemesine tabi tutulacak olan davalar tahdidi olarak sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davacının .Üniversitesi Hukuk Fakültesi İcra İflas Hukuku Anabilim Dalında yardımcı doçent kadrosunda öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken 2011 yılında istifa ederek KHK ile kapatılan ... Üniversitesine geçiş yaptığı, 18.07.2016 tarihinde bu üniversiteden de istifa ederek ayrıldığı, daha sonra 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 'Kurumlara dönüş' başlıklı 60. maddesinin (b) bendi uyarınca kadro koşulu aranmaksızın .Üniversitesi Hukuk Fakültesi İcra İflas Hukuku Anabilim Dalına doçent ya da doktor öğretim üyesi unvanı ile atanma istemiyle başvuruda bulunduğu, bu başvurunun ilgili anabilim dalında davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığından bahisle reddi üzerine, ret işleminin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 46. madde hükmü kapsamında yer almadığı ve istinaf aşamasının sonuçlanmasıyla kesinleşeceği açıktır.
Bu durumda, .Bölge İdare Mahkemesi .İdari Dava Dairesinin .tarih ve E:., K:.sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,

2.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

3. Posta gideri avansından varsa artan tutarın taraflara iadesine,

18/01/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber