Bakan Tunç: Kimse Hesap Sorulamaz Değildir!

Adalet Bakanı Tunç, Antalya, Adana, Adıyaman ve Manavgat belediye başkanları hakkında başlatılan rüşvet ve irtikap soruşturmalarına ilişkin açıklama yaptı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Temmuz 2025 16:55, Son Güncelleme : 05 Temmuz 2025 17:12
Bakan Tunç: Kimse Hesap Sorulamaz Değildir!

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya, Adana, Adıyaman ve Manavgat Belediye Başkanları hakkında başlatılan soruşturmalara yönelik kişisel sosyal medya hesabından değerlendirmede bulundu.

Soruşturmaların tamamen yasal çerçevede yürütüldüğünü belirten Tunç, "Hiç kimse hukuk karşısında hesap sorulamaz değildir" dedi. Yargıya yönelik eleştirileri "siyasi baskı" olarak değerlendiren Tunç, sürece müdahale anlamı taşıyan söylemlere tepki gösterdi.

Bakan Tunç, paylaşımında "ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca başlatılan adli soruşturmalar, hukukun gerekleri doğrultusunda ve tamamen yasal sınırlar içinde sürdürülmektedir" derken, belediye başkanları hakkında rüşvet ve irtikap iddialarına ilişkin şu açıklamayı yaptı:

Antalya, Manavgat, Adana ve Adıyaman belediye başkanları hakkında rüşvet ve irtikap iddialarına ilişkin, ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca başlatılan adli soruşturmalar, hukukun gerekleri doğrultusunda ve tamamen yasal sınırlar içinde sürdürülmektedir.

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca; "Bir suç işlendiği izlenimini veren bir durum ortaya çıktığında, Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeği ortaya çıkarmak ve kamu davası açılıp açılmayacağına karar vermek üzere derhal soruşturmaya başlamakla yükümlüdür."

Kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde yargının buna kayıtsız kalması düşünülemez. Cumhuriyet Başsavcılıklarınca ortaya konulan deliller ve iddialar karşısında, şüpheli konumdaki şahısların savunma hakları güvence altındadır.

"Hiç kimse hukuk ve kanunlar karşısında hesap sorulamaz değildir"

Hiç kimse hukuk ve kanunlar karşısında layüsel (hesap sorulamaz) değildir. Kamu görevi yürütenler dahil herkes, yargı denetimine tabidir. Soruşturma safhasında yürütülen adli işlemleri "siyasi", "taraflı" ya da "kasıtlı" göstermek; doğrudan yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına zarar veren, yargıyı yıpratma amacı taşıyan sorumsuz ithamlardır.

Dosyaların içeriğini bilmeden yapılan "ortada suç yoktur" ya da "kesin suç işlenmiştir" şeklindeki peşin hükümler, soruşturmayı etkilemeye yönelik beyanlar niteliğindedir.

Özellikle bazı çevrelerce yargı mensuplarını hedef alan kara propagandalar; adli süreçlere ve hukuk güvenliğine zarar vermektedir.

"Saldırgan ve sorumsuz söylemler, asla kabul edilemez"

Adli soruşturmaları saygısız ve hadsiz bir üslupla Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirme cüreti göstererek mesnetsiz ve seviyesiz ithamlarda bulunanlar, aslında doğrudan yargıya, hukuka ve anayasal düzene saldırmaktadır.

Soruşturmayı yürüten bağımsız adli makamlara yönelik hakaret ve tehdit içeren açıklamalar; açıkça yargıya baskı kurma, adaletin tecellisini engelleme ve kamuoyunu yanıltma teşebbüsüdür.

Bu tür saldırgan ve sorumsuz söylemler, asla kabul edilemez. Yargı süreci devam ederken, hiç kimse kendisini hakim-savcı yerine koyarak hüküm verme hadsizliğinde bulunamaz.

Hukuka saygısı olan herkesin yapması gereken; yargının vereceği kararı beklemek, hukuki sürece saygı göstermek ve adil yargılamaya gölge düşürecek tutumlardan kaçınmaktır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber