KKTC vatandaşı Sağlık Bakanlığında başasistan olabilir mi?

Danıştay 8. Dairesi, KKTC vatandaşı olan ve Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi kamu görevlisi olarak çalışan davacı tarafından, "başasistanlık" sınavına katılmak için yaptığı başvuruya ilişkin olarak açılan davada kararını verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Eylül 2022 11:09, Son Güncelleme : 26 Eylül 2022 11:10
KKTC vatandaşı Sağlık Bakanlığında başasistan olabilir mi?

Mahkeme bu konuda istinaf mahkemesince verilen "iptal" kararının kesin olduğunu belirtti.

Türk Vatandaşı olmadığı gerekçesi ile başvuru reddedilmiştir.

İlgilinin "başasistanlık" sınavına katılmak için yaptığı başvurunun 657 sayılı Kanunda aranan "Türk Vatandaşı" olmak şartını taşımadığından bahisle reddine ilişkin 27/08/2020 tarihli işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir.

İstinaf iki ülke arasında imzalanan "ikili anlaşmaya" vurgu yaptı

başasistanlığın yazılı ve sözlü sınav başarısına dayalı olarak alım yapılan kamuya ait bir kadro olup; KKTC vatandaşı olan davacının bu kadroya ilişkin sınava başvurmasının kamu sektöründe çalışma istemi niteliğinde olduğu ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan ve 4465 sayılı Kanunla uygun bulunan ikili anlaşma kapsamında davacının 657 sayılı Kanunun devlet memuru olabilmek için aradığı şartlar arasında yer alan "Türk vatandaşı olmak" şartından muaf olduğunun kabulü ile idarece diğer şartlar yönünden başvurusunun değerlendirilerek bir işlem tesis edilmesi gerekir.

T.C.

DANIŞTAY

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No: 2022/3299

Karar No: 2022/3330

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı

VEKİLİ : Av...., Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ: Av. ...

İSTEMİN KONUSU:

... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

KKTC vatandaşı olan ve Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi kamu görevlisi olarak çalışan davacı tarafından, "başasistanlık" sınavına katılmak için yaptığı başvurunun 657 sayılı Kanunda aranan "Türk Vatandaşı" olmak şartını taşımadığından bahisle reddine ilişkin 27/08/2020 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;

gerek Anayasa'da gerekse 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda kamu hizmetine girme hakkının münhasıran Türk vatandaşlarına tanındığı, KKTC vatandaşları için istisnai bir düzenleme yer almadığı, başasistanlık sınavına ilişkin düzenleme yapan ilgili Yönetmelikte de 657 sayılı Kanun'da sayılan şartlara atıf yapıldığı, davacının Kanun'da yer alan "Türk vatandaşı olmak" şartını taşımadığı görüldüğünden, ilgili mevzuatta yer alan şartları taşımayan davacının, "başasistanlık" sınavına katılmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; başasistanlığın yazılı ve sözlü sınav başarısına dayalı olarak alım yapılan kamuya ait bir kadro olup; KKTC vatandaşı olan davacının bu kadroya ilişkin sınava başvurmasının kamu sektöründe çalışma istemi niteliğinde olduğu ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan ve 4465 sayılı Kanunla uygun bulunan ikili anlaşma kapsamında davacının 657 sayılı Kanunun devlet memuru olabilmek için aradığı şartlar arasında yer alan "Türk vatandaşı olmak" şartından muaf olduğunun kabulü ile idarece diğer şartlar yönünden başvurusunun değerlendirilerek bir işlem tesis edilmesi gerektiğinin açık olduğu, bu durumda, KKTC vatandaşları ile ilgili olarak imzalanan uluslararası ikili anlaşma uyarınca, kamu sektöründe çalışma hakkı bulunan davacının başasistanlık başvurusunun "Türk vatandaşı" olma şartını taşımadığı gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk, aksi değerlendirme ile verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığından istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu kararın kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, hukuka ve usule aykırı olduğu belirtilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.

3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.

6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almış; aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde ise; "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: (...) c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları, d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları" (...) hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.

Olayda, davacı hakkında tesis edilen "başasistanlık sınavına katılmak için yaptığı başvurunun reddine" ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-(c) bendinde yer alan "belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası" olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,

2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

Kesin olarak, 18/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber