İyice suyu çıktı; Sendikasızlar Sendikası da kuruldu!

Örgütlü gücü temsil eden ve birlikte hareket etme bilinciyle kazanımlar elde eden sendikaların, son dönemde farklı amaçlarla kurulan ve üye sayısı birkaç yüzü geçmeyen sendikalarla başı dertte. Hiçbir hedef gözetmeden belirli grup kimliklerini istismar etmek suretiyle kurulan ve faaliyet gösteren gecekondulaşmış yapılar emek bilincini zedelemeye başladı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 22 Mart 2024 21:14, Son Güncelleme : 22 Mart 2024 21:50
İyice suyu çıktı; Sendikasızlar Sendikası da kuruldu!

Çalışanların haklarını korumak, refah seviyelerini ve çalışma şartlarını iyileştirmek amacıyla işveren ile pazarlık gerçekleştiren gerektiğinde fiili eylemlerle çalışanın hakkını savunan sendikal alan; son dönemde hiçbir emek bilinci gütmeden işverenden çok yetkili ve büyük sendikaları hedef alan sendikalarla kirletilmeye başlandı. Sendikal mücadeleye ilişkin hiçbir somut katkı sunmayan ve üye sayısı birkaç yüzü geçmeyen bu yapılar toplu sözleşme ödeneğinin sendika aidatını karşılamasının arkasına sığınarak varlıklarını sürdürmek ve sendikal alanı bir çıkar kapısına dönüştürmek amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2023 yılı verilerine göre eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolunda faaliyet gösteren 51 sendikadan yalnızca 5 tanesi hizmet kolundaki toplam kamu görevlisi sayısının %1'inden fazlasını üye kaydetme başarısı göstermiş durumda. Geriye kalan 46 sendikanın toplam üye sayısı ise sadece 30 bin 112 kişi olarak belirtildi. Ortalama üye sayısı 654 olan bu 46 sendikanın hiçbir baskı unsuru oluşturamayacağı, müzakere ve çalışanın taleplerini işverene yansıtamayacağı konusu gündem oldu. Faaliyetlerini sürdüren bu sendikal yapıların ortalama 654 üye ile ne amaçla çalışmalarını sürdürdükleri konusu kamuoyunda tartışmaların odağına oturdu. Bu tür yapıların sadece sendikal alanı zedelemediği ayrıca memur sendikacılığı faktörünü de memurun gözünde düşürdüğü dile getirilirken, son olarak kurulan Sendikasızlar Sendikası'nın işlerin ne kadar çığırından çıktığını ve trajikomik bir hal aldığının da göstergesi olduğu kamuoyunda dile getirilir oldu. Sendikal örgütlenmeye karşı sendikasızlığı savunan bu ve benzeri yapıların dernek olarak değil sendika statüsünde kurulmasının amacının temelinde aidat toplama cazibesi olduğu düşünülüyor. Emek bilincini zedeleyen ve sendikal hareketleri küçük düşürmeyi amaçlayan bu tür yapıların; kamu görevlilerinin kendi içinde ayrışarak çıkar farklılıkları oluşturduğu, sendikal temsilin yetkinlik düzeyine zarar verdiği, kamu görevlilerinin temsil gücünü aşındırdığı, örgütlenmenin parçalanarak gücünü kaybettirdiği ve toplu pazarlık sürecini işlevsiz hale getirdiği yorumları yapılmakta.

Örgütlü gücü parçalayarak zayıflatan ve sendikal alanı zedeleyen bu gecekondulaşma hareketinin; Anayasa Mahkemesi'nin Toplu Sözleşme İkramiyesi konusunda verdiği son kararla birlikte daha da perçinlendiği dillendiriliyor. Bu tür yapılar vasıtasıyla güçlü sendikal yapıların altının oyulduğu ve kamu görevlileri açısından büyük dezavantaj oluşturulduğu düşünülüyor. Ayrıca Toplu Sözleşme'den toplu görüşme düzenine geçiş için zemin mi hazırlanıyor soruları da akıllarda yankılanır halde.

Hiçbir işlevi olmayan, örgütlü gücü sistematik biçimde zayıflatmaya çalışan bu tür sendika görünümlü yapıların ilerleyen dönemde memurun Toplu Sözleşme Masası'na "Sendikalı" değil "Harranlı" olarak oturabileceği konusu gündeme gelmiş oldu.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber