Meclis'te Zeytinlikler için çıplak ayakla kürsüye!

CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören torba yasa teklifini TBMM Genel Kurulu'nda sert sözlerle eleştirdi. Dinçer, kürsüye çıplak ayakla ve elinde zeytin dalıyla çıkarak dikkat çekici bir protestoya imza attı. Kanun teklifinin doğaya ve köylüye büyük zarar vereceğini vurgulayan Dinçer, hükümeti rant uğruna çevreyi yok etmekle suçladı.

Haber Giriş : 18 Temmuz 2025 08:23, Son Güncelleme : 18 Temmuz 2025 10:54

CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, TBMM Genel Kurulu'nda zeytinlik alanların madencilik faaliyetine açılmasını da kapsayan torba kanun teklifini protesto etmek amacıyla kürsüye çıplak ayakla ve zeytin dalıyla çıktı. Dinçer, yaptığı konuşmada çevreye ve doğaya verilen zararlara dikkat çekerek, bu tür yasa tekliflerinin ülkenin geleceğine zarar verdiğini vurguladı. Özellikle Kazdağları'nda siyanürle altın çıkarılması, Afşin Elbistan'da halkın yıllardır zehir soluması ve Akbelen Ormanları'na yapılan müdahaleler gibi örneklerle hükümeti eleştirdi.

Semra Dinçer'in Protestosu ve Açıklamaları

Dinçer, yasa teklifine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

  • "Bu kürsüye çıplak ayakla çıkıyorum çünkü kömürün karasına peşkeş çektiğiniz topraklara değil, bu ülkenin emekle yoğrulmuş bereketli tertemiz topraklarına ayak basmak istiyorum."
  • "Her adımında emeğiyle geçinen köylü, zeytin dalına tutunan çocukları, yaşamı savunan insanımızı hissetmek istiyorum."
  • "Yine bir katliam yasasıyla karşı karşıyayız. Bu kanun teklifiyle hedefler seçilmiş, planlar yapılmış, krokiler çizilmiştir. Şimdi de sıra tetiği çekmeye geldi."
  • "AKP'nin ve ortağının rant için elleri kalkacak ve bu ülkenin zeytinlikleri katledilecektir. Bu kanun teklifine 'evet' diye kalkacak her el, bu katliamın suç ortağı olacaktır."
  • "CHP olarak biz, bu katliamın suç ortağı olmayacağız."

"Ülkenin Doğasına Vurulmak İstenen Baltadır"

Dinçer, getirilen kanun teklifinin ülkenin vicdanına, doğasına ve geleceğine vurulmak istenen bir balta olduğunu belirtti. "Zeytinleri yok etmeyeceğiz, taşıyacağız" söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını, zeytin ağaçlarının kökünden sökülüp başka bir yere taşındığında yaşamasının mümkün olmadığını ifade etti. Ayrıca, köylülerin yeni verilecek arazilerden aynı verimi alıp alamayacağına dair sorular yöneltti.

Ekonomik ve Sosyal Sorular

  • Kaç bin zeytin ağacı taşınacak?
  • Bu zeytin ağaçlarının yaşı kaçtır?
  • Zeytin üretimiyle kıyaslandığında çıkarılacak madenin daha fazla ekonomik değer yaratacağına dair objektif bir etki analizi yapıldı mı?
  • Köylüye verilecek yeni araziler yeterli mi ve nerede?
  • Köylü bu zeytinliklere iyi bakarsa kiralama süresi uzatılacak; peki buna kim karar verecek?

"Millet Bahçesi Adı Altında Beton Yığınına Çevirdiniz"

Dinçer, hükümeti çevre politikaları nedeniyle eleştirerek, Kazdağları'nda siyanürle altın çıkarılması, Afşin Elbistan'da halkın zehir soluması, Akbelen Ormanları'na yapılan müdahaleler, Karadeniz'de HES projeleriyle derelerin doğal yaşamının yok edilmesi ve Uzungöl'ün beton yığınına çevrilmesi gibi örnekler verdi. Ayrıca, en zengin içme suyu kaynaklarının maden şirketlerine peşkeş çekildiğini ve bin yıllık zeytinliklerin dozerlerin altına yatırılmak istendiğini belirtti.

"Yeşile ancak doların rengi olduğu müddetçe kıymet verirsiniz. Yargıyı saraya bağladınız, eğitimi tarikatlara bağladınız, sağlığı ise piyasaya. Şimdi de doğayı maden şirketlerine bağlıyorsunuz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber