Görevden uzaklaştırma kararı kaldırılmayan KİT sözleşmelisinin 'devamsızlıktan' işine son verilebilir mi?

Danıştay 12. Dairesi, Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2019 tarihli kararıyla tutukluluk haline son verilerek tahliye edilmesine rağmen göreve başlamamasından dolayı, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 45. maddesinin (a) bendi uyarınca sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Bu yönde karar veren ilk derece mahkemesi kararı onandı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 15 Ekim 2025 00:10, Son Güncelleme : 07 Ekim 2025 08:22
Görevden uzaklaştırma kararı kaldırılmayan KİT sözleşmelisinin 'devamsızlıktan'  işine son verilebilir mi?

399 sayılı KHK'daki hüküm ne diyor?

Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:
a) Haklarında sözleşmenin feshi cezasından başka bir disiplin cezası verilenler,
b) Takibata mahal olmadığına veya beraatine karar verilenler,
c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar,
d) Görevlerine ilişkin olsun veya olmasın çalıştırılmasına engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup bu cezası ertelenenler,
Hakkında bu kararların kesinleşmesi üzerine görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır. Sözleşme ücretinin kesilmiş bulunan 1/3 oranındaki kısmı ilgililere ödenir.
Görevden uzaklaştırma tedbiri sözleşmeli personelin soruşturmaya konu olan fiilinin hizmetlerine devama engel olmadığı hallerde, her zaman kaldırılabilir. Ceza kovuşturması tutuksuz olarak devam edenlerden göreve başlamasında sakınca görülmeyenler görevlerine döndürülebilirler.

İlk derece: Böyle bir karar alınmadığı sürece göreve gelmediğinden bahsedilemez

Kovuşturması, tutuksuz olarak devam eden personelin görevine başlatılıp başlatılmayacağı hususunda idareye takdir hakkı tanındığı, başka bir deyişle hakkında devam eden ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırma kararı alınan personelin tekrar göreve başlatılabilmesi için idarece bu konuda bir karar alınması gerektiği, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre davacı hakkında verilen görevden uzaklaştırma kararı sonrasında davacının göreve başlatılması yönünde bir karar alınmadığı, dolayısıyla hakkında görevden uzaklaştırma kararı bulunan davacının, izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahsedilemeyeceğinin anlaşılmıştır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2022/5752
Karar No: 2025/1497

İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
TCDD Taşımacılık AŞ'de ... olarak görev yapan davacının, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2019 tarihli kararıyla tutukluluk haline son verilerek tahliye edilmesine rağmen göreve başlamamasından dolayı, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 45. maddesinin (a) bendi uyarınca sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin Yönetim Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara istinaden ilişiğinin kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davalı idare tarafından, davacının cezaevinden tahliye edilmesine rağmen görevine başlamamasından dolayı, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 45/a maddesinde yer alan "izinsiz veya kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın kesintisiz 5 gün veya bir sözleşme dönemi içinde kesintili 10 gün göreve gelmemek" fiilinin karşılığı olarak davacının sözleşmesinin feshedilmesine karar verilmiş ise de; davacı hakkında ... tarih ve ... sayılı işlemle görevden uzaklaştırılmasına karar verildiği, davacının tahliye edilmesinin doğrudan görevden uzaklaştırma kararının kalkacağı anlamına gelmediği, nitekim 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 56. maddesinin son fıkrasında "Ceza kovuşturması tutuksuz olarak devam edenlerden göreve başlamasında sakınca görülmeyenler görevlerine döndürülebilirler." hükmü ile kovuşturması, tutuksuz olarak devam eden personelin görevine başlatılıp başlatılmayacağı hususunda idareye takdir hakkı tanındığı, başka bir deyişle hakkında devam eden ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırma kararı alınan personelin tekrar göreve başlatılabilmesi için idarece bu konuda bir karar alınması gerektiği, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre davacı hakkında verilen ... tarih ve ... sayılı görevden uzaklaştırma kararı sonrasında davacının göreve başlatılması yönünde bir karar alınmadığı, dolayısıyla hakkında görevden uzaklaştırma kararı bulunan davacının, izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahsedilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, davacının sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının sözleşmesinin feshedildiği tarihten 375 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden çıkarıldığı tarihe (06/01/2020) kadar yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak dava tarihinden itibaren (25/02/2020) işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN TARAFLARIN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından; kamu personeli olan davacının tutukluluk halinin sona ererek tahliye olması sonrasında durumunu idareye bildirmesi gerektiği, sözleşme fesih tarihine kadar maaşını almaya devam ettiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; özlük hakları yönünden hüküm kurulmadığı, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 15/03/2018 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının eksik hüküm ve gerekçe yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri, kararın dava konusu işlemlerin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak dava tarihinden itibaren (25/02/2020) işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu karar, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden incelendiğinde;
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı tarafından dava dilekçesinde; sözleşmesinin feshedilmesine ve ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemlerin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi talebi yanında, özlük haklarının iadesine karar verilmesinin talep edildiği, ancak, temyizen incelenen kararda, söz konusu talep yönünden hüküm kurulmadığı görüldüğünden, eksik hüküm nedeniyle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, davalının temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemlerin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak dava tarihinden itibaren (25/02/2020) işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle, temyize konu kararın, "davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iatdesine" ilişkin talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 17/03/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber