Ali Babacan: Kimi Selamlayacağımızı Size mi Soracağız?
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TBMM açılış resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı karede yer almasına yönelik CHP'ye yakın isimlerden gelen eleştirilere Meclis grup toplantısında çok sert yanıt verdi. Babacan, "Bizim hareket tarzımızı siz mi belirleyeceksiniz? Nereye gideceğimizi, kimi selamlayacağımızı size mi soracağız kardeşim?" sözleriyle tepki gösterdi ve "Geri adım yok!" mesajı verdi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Konuşmasının ana gündem maddelerinden biri, Meclis resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çekilen fotoğraf sonrası muhalefet çevrelerinden gelen yoğun eleştirilere cevabı oldu.
"Sizin Gibilerin Vesayet Dönemi Çoktan Bitti"
Resepsiyon fotoğrafının "ülke gündeminin tam ortasına oturduğunu" belirten Babacan, özellikle ana muhalefet medyası tarafından fotoğrafın "öfkeyle yayıldığını" ve kendilerine yönelik hakaretler edildiğini dile getirdi.
Babacan, eleştirilere yönelik tepkisini şu çarpıcı ifadelerle dile getirdi:
"Bizim hareket tarzımızı siz mi belirleyeceksiniz? Nereye gideceğimizi, kimi selamlayacağımızı size mi soracağız kardeşim?"
Siyasette diyalog ile iş birliğinin farklı kavramlar olduğunu vurgulayan Babacan, eleştiren zihniyetin "vesayet dönemi"ne ait olduğunu söyledi. Babacan, "Sizin gibilerin vesayet dönemi çoktan bitti. 27 Nisan e-muhtırasının, 367 kararının arkasındaki kafa buydu" diyerek eleştirilere karşı duruşlarının net olduğunu belirtti: "Kim ne derse desin; biz buradayız ve siz buna alışacaksınız. Çünkü bizde geri adım yok!"
TBMM 28'inci dönem dördüncü yasama yılı açılışı resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun aynı fotoğraf karesinde yer alması sosyal medyada CHP'lilerden büyük eleştiri almıştı.
İşte o kare

Gazze Mesajı: Vicdan Gemisi ve Soykırım
Konuşmasına Gazze'ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Küresel Sumud Filosu gönüllülerini selamlayarak başlayan Babacan, "Vicdan gemisindekilere yolculuklarını hayırla tamamlamayı nasip etsin inşallah" temennisinde bulundu.
İsrail hükümetinin tam iki yıldır "savaş suçu, insanlık suçu, soykırım işlediğini" belirten Babacan, 7 Ekim'in "süregelen katliam zincirinin yeni ve daha kanlı bir halkası" olduğunu söyledi. Babacan, Filistin halkının haklarının garanti altına alınmadığı hiçbir plana güvenilmeyeceğini vurguladı.
Türkiye'nin Ekonomik ve Hukuki Tablosu
Gazze'den sonra Türkiye'deki ekonomik tabloya değinen Babacan, "Mevsimler değişti, takvim yaprakları döküldü ama ülkenin kaderi değişmedi. Hayat pahalılığı azalmadı, mutfaklardaki yangın her geçen gün büyüdü" değerlendirmesini yaptı.
Babacan, gençlerin kendi ülkesinde hayal kuramayıp umutlarını valizlerine koyduğunu belirtirken, yargıdaki hukuksuzlukların sürdüğünü ifade etti. Gazeteci Fatih Altaylı, Ayşe Barım ve Hüseyin Kocabıyık'ın yargılanma süreçlerine değinerek, iktidarın muhalif gördüğü herkesi sindirdiğini savundu: "Hukuku, adaleti geçtim; bunlar merhameti de çoktan bir kenara bıraktı."
"Türkiye İki Kutba Hapsedilemez"
Babacan, DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin oluşturduğu "Yeni Yol" oluşumunun gerekçesini açıklarken hem iktidara hem de ana muhalefete eleştiri yöneltti.
"Şu anda hem iktidar hem de ana muhalefet cenahı, Türkiye'nin farklılıklarını iki kutba hapsetmenin peşinde. Tek bir kare fotoğrafı siyaseti iki kutuptan birine zorlamak için kullanıyorlar. Ülkemiz, iktidar bloku ile ana muhalefetin arasındaki kayıkçı kavgasına mecbur değildir."
Babacan, kendilerinin sağ veya solun kalıplarına sıkışmadan makulün yolunu izlediğini söyledi ve "Bizim yerimiz 86 milyonun yanıdır" sözleriyle konumlarını tarif etti.