Mevsim değişikliğinde gribe dikkat

Hava sıcaklığında büyük değişikliklerin yaşandığı eylül ve ekim aylarında vücut direncinin düştüğünü belirten uzmanlar, bu dönemde grip başta olmak üzere birçok enfeksiyon hastalığına karşı dikkatli olunması uyarısında bulunuyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Akkaya, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, sonbahar aylarında artış gösteren gribal enfeksiyonların, yetişkinlerde iş gücü kaybına yol açabileceğini belirterek, hastalara yatak tedavisi önerdi. Akkaya, enfeksiyon hastalıklarının belli başlı klinik bulgularının yüksek ateş, halsizlik, eklem ağrıları, iştahsızlık ve baş ağrıları olduğunu vurguladı. Gribal enfeksiyonun basit üst solunum yolu enfeksiyonundan ayırıcı tanısının dikkatle yapılması gerektiğini belirten Akkaya, hastalarda özellikle iki günden uzun süren ateş veya diğer bulgulardan herhangi biri mevcut ise kesinlikle doktor yardımı almaları gerektiğini belirtti.

Özel bir hastanede İç Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr. Akkaya, okulların açılması ve insanların kapalı ortamlarda toplu halde bulunmaya başlamaları ile birlikte bulaşıcı hastalıkların artış gösterdiğini vurguladı. Akkaya, "Hava durumunu iyi takip edip uygun giysilerle dışarı çıkmak, havasız ve kapalı mekânlarda uzun süre kalmamak, gripli kişilerle öpüşmemek, alerjenlerin yoğun olduğu bölgelerde uzun süre kalmamak bizi enfeksiyonlara karşı bir miktar koruyabilir." diye konuştu.

Sonbahar ve kış aylarında vücudun, depoladığı birçok vitamini ve direnç artırıcı maddeyi fazla miktarda kullandığı için, bol bol taze meyve ve sebze tüketilmesi gerektiğini belirten Akkaya, şöyle devam etti: "Böbrek üstü bezinde üretilen bazı hormonların düzeyindeki değişiklikler nedeniyle hastaların bağışıklık sistemlerinde bir zayıflama meydana gelmektedir, sürekli ısınıp, soğuyan hava nedeniyle insanlar giyinmelerinde de problem yaşar, bu da vücut direncini olumsuz yönde etkilemektedir."

Akkaya, sonbaharla birlikte yavaşlamaya başlayan metabolizma nedeniyle hem kilo almaya eğiliminin artabileceğini, hem de vücut direncinin düşebileceğine işaret etti.

"GÜNDE 3 BARDAK KUŞBURNU İÇİN"

Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı bol bol A ve C vitamini tüketilmesini öneren Akkaya, şu önerilerde bulundu: "'A ve C vitaminleri, antioksidan vitaminlerdir. Bu vitaminler, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek, hastalıklara karşı daha dirençli olmamızı sağlar. Turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, brüksel lahanası, yeşilbiber, karnabahar, mandalina, maydanoz, roka ve tere gibi sebzeler, vitaminler açısından zengin besinlerdir. Burada önemli olan, meyvelerin sıkıldıktan hemen sonra içilmesidir. 100 gr kuşburnunda yaklaşık 3 gr C vitamini bulunmaktadır. Bu vitamine ihtiyaç duyulduğu her zaman kuşburnu tüketilmesi akılcı bir yol olacaktır. Kuşburnunun enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı, beden savunma sistemlerini güçlendirici bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir."

Sonbahar döneminde düzenli olarak her gün 3 bardak kuşburnu çayı tüketilmesinin önemli olduğunu söyleyen Akkaya, kabızlık ve hafif safrakesesi, böbrek ve mesane rahatsızlıklarına karşı da etkili olduğunun altını çizdi.