Meclis Başkanı Şahin: Üniversiteler özgürlüğün bayraktarıdır

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Ekim 2009 13:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Muş Alparslan Üniversitesi'nin 2009-2010 akademik yılı açılışına katılan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ''Üniversitelerimiz önce kendi içinde sonra tüm Türkiye'de özgürlüğün bayraktarlığını yapmalıdır'' dedi.Cumhurbaşkanı Vekili, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ''Üniversitelerimiz önce kendi içinde sonra tüm Türkiye'de özgürlüğün bayraktarlığını yapmalıdır'' dedi.

Şahin, Muş Alparslan Üniversitesinin 2009-2010 akademik yılı açılışı dolayısıyla üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi Spor Salonu'nda düzenlenen törende, zorlu bir sınav maratonunun ardından bu yıl üniversiteli olan öğrencileri kutladı.

Muş Alparslan Üniversitesinin kuruluş çalışmaları başlayalı henüz 1 yıl olduğunu belirten Şahin, bu üniversitenin, bölgenin en etkin, göze batan, en dikkati çeken üniversitesi olacağı yönünde izlenim verdiğini ifade etti.

Üniversitelerin toplum hayatındaki rolünün, ihtiyaç duyulan nitelikli insan yetiştirmek olduğunu dile getiren Şahin, bugün çağdaş dünyada, milletler arası yarışta ön planda olabilmek için iyi yetişmiş nitelikli insana ihtiyaç olduğunu vurguladı.

İçinde bulunulan çağa ''bilgi çağı'' denildiğine işaret eden Şahin, bilimi en iyi kullanan ve bunu sosyal ekonomik hayata yansıtan ülkelerin çok daha güçlü olduğunu kaydetti.

Bilim ve teknolojide yapılan iyileşmeler ve buluşların yalnızca insan hayatını kolaylaştırmadığının aynı zamanda bir noktada gücün ifadesi olduğunun altını çizen Şahin, şöyle konuştu:

''Çağdaş ve uygar medeniyetlerin önüne geçme hedefimizi gerçekleştirmek için bilim ve teknolojiye önem vermemiz gerekiyor. Bilim ve teknolojinin üretildiği yer de eğitim kurumlarıdır. Bunun da en yüksek noktası yüksek öğretim kurumları, üniversitelerdir. Bugün burada sadece Muş Alparslan Üniversitesi Akademik Yılı açılışını yapmıyoruz. Aynı zamanda Türkiye'nin çağdaşlaşması için çağdaşlığı ve uygarlığı yakalamamız için güçlü bir adım atıyoruz. Her yeni eğitim kurumumuzun, yeni ders yılının açılması Türkiye'yi çağdaş uygarlığın önüne geçirmesi adına atılmış adımdır.''

''TÜRKİYE'DE ÜNİVERSİTE SAYISI YETERLİ DEĞİL''

Türkiye'de, Cumhuriyet'in kurulduğu dönemde bir üniversite bulunduğunu, bugün ise bu sayının 139'a çıktığını belirten Şahin, şöyle devam etti:

''Türkiye'de 139 üniversitenin 45'i vakıf üniversitesidir. 63 tanesi son 6 yıl içerisinde açılmıştır. Üniversite sayısı yeterli değildir. Üniversite sayısının en az 250'yi bulması gerekir makul süre içinde. 139 rakamına ulaşmış olmamızın da takdir edilmesi gerekir. Son yıllarda ülkenin her vilayetinde bir üniversitenin olması önemli bir gelişme. Bu gelişmede TBMM'de görev yapan tüm milletvekillerimizin katkısı olmuştur. Ne zaman herhangi bir üniversite kuruluşu ile ilgili Meclisimize tasarı gelmişse tüm siyasi partiler destek olmuştur. Eğitim, Türkiye'nin en önemli meselesidir. Buna herkes sahip çıkmaktadır.''

AR-GE ÇALIŞMALARI

AR-GE çalışmalarının önemine de vurgu yapan Şahin, Türkiye'de 2000'li yıllarda bu çalışmalara sadece 86 milyon TL ayrıldığını, şu anda da 500 milyon TL pay ayrıldığını ifade ederek, ciddi bir artış olmasına rağmen bu payın da yetersiz olduğunu ve daha fazla artırılması gerektiğini söyledi.

Patent sayısının üniversitelerin başarısı açısından önemli bir ölçüt olduğunu anlatan Şahin, bu sayının son yıllarda 4.4 kat oranında arttığını, bunda TÜBİTAK'IN üniversitelerle işbirliği yapmasının önemli bir etkisi bulunduğunu kaydetti.

Üniversitelerin bulunduğu bölgelerin gelişmesinde lokomotif bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade eden Şahin, ''Bunun için özellikle üniversite- sanayi işbirliğini önemsiyorum. Eğer üniversitelerimiz bölgelerindeki sanayi ile işbirliği yaparsa inanıyorum ki bu ülkedeki sanayinin gelişmesinde çok ciddi katkı sağlayacaklardır. Alparslan Üniversitesi de bölgede bilimsel tarımın yapılması ve çiftçiye yol gösterecek olması nedeniyle bölgenin sosyoekonomik hayatına ciddi katkıda bulunacağını söyleyebilirim'' diye konuştu.

Üniversitelerin hangi branşta ihtiyaç varsa o branşta fakülte ve meslek yüksek okulu açmasının daha doğru olacağını ifade eden Şahin, ''Örneğin Türkiye'de çok fazla hukuk fakültesi açıldığını düşünüyorum. Bu kadar hukuk fakültesine ihtiyaç olmadığını düşünüyorum'' dedi.

ÜNİVERSİTELERDE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

Üniversiteler açısından düşünce özgürlüğünün önemine de değinen Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Ben üniversitelerimizin düşünce üretim merkezleri olması gerektiğini düşünüyorum. Özgürce düşünceye sahip olmazsanız hiç bir şey gelişmez. Ne yeni makale yazabilirsiniz ne yeni buluşlar yapabilirsiniz. En özgür mekanların üniversitelerimiz olması lazım. Rektör Bey, 'Türkiye'de özgürlüğün gelişmesinin lokomotifi üniversiteler olmalıdır' dedi. Ben de yürekten katılıyorum. Farklı düşünceler olmalı, çeşit olmalı. Hatta en aykırı düşüncelerin bir üretim modeli olduğunu kabul etmeliyiz.

Birçok buluş bu muhakemeler sonucunda yakalanmıştır. Üniversitelerimizin demokratik hayatın gelişimine ciddi katkılar yapacağına inanıyorum hatta bunun öncüsü olmasını diliyorum. Üniversitelerimiz, önce kendi içinde sonra tüm Türkiye'de özgürlüğün bayraktarlığını yapmalıdır. Düşüncelerimiz, siyasi düşüncelerimiz farklı olabilir. Yeter ki erdemi muhafaza edelim. Bize yapılmasını arzu etmediğimizi başkalarına da layık görmeyelim. Kendimiz için uygun gördüğümüzü başkası için de uygun görelim. Bana göre erdem budur işte. Üniversitelerimiz bu erdemli kişileri yetiştirme sorumluğunun sahibidir.''

Farklı etnik köken ve dine mensup insanların sorunların çözümünde birlikte hareket etmemesinin hüsrana neden olduğunu gösteren bir hikaye de anlatan Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Bizim topraklarımızda farklı kültürden insanlar barış içinde yaşamıştır. Dili, ırkı hiç fark etmez. Bir kişi haksızlığa uğruyorsa herkes ona sahip çıkacaktır. Bu ülkede, Türkiye Cumhuriyeti devletinde 72 milyon birlikte yaşayacağız, kardeşçe ve barış içinde yaşayacağız. Ancak birbirimizin hak ve hukukunu kendi hak ve hukukumuz gibi koruyacağız. İnanıyorum ki bunu geçmişte başardık bundan sonra da başaracağız. Üniversitelerin de bunun öncüsü olacağını düşünüyorum.''

''FARKLILIKLAR ZENGİNLİK...''

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç da üniversitelerinin 2 yıl önce kurulduğunu ancak kendisinin 1 yıl önce göreve başladığını belirterek, bu sürede önemli bir gelişme kaydettiklerini söyledi.

Prof. Dr. İnanç, üniversitede, farklılıkların zenginlik olarak algılandığı ve herkesin siyasal görüşleri olmakla birlikte ilin ve üniversitenin menfaatlerinin ön plana çıkarılarak tartışıldığı bir ortam oluşturduklarını ifade etti.

Daha sonra, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Altan'ın verdiği ilk dersle devam eden törende, ayrıca halk oyunları gösterisi ve müzik dinletisi sunuldu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber