Süper beyinlerin yurda dönüşüne destek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Aralık 2010 21:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TÜBİTAK'ın ABD'de yaşayan Türk araştırmacılara yönelik düzenlediği ''İstikamet Türkiye'' etkinliğine katılan Türkiye'nin önemli endüstri kuruluşlarının üst düzey temsilcileri, ABD'de önemli görevler yüklenen Türk araştırmacılarla bir araya geldi.

Şirket temsilcileri, ABD'deki Türk araştırmacılara Türkiye'nin ve şirketlerinin Ar-Ge ortamını anlattı ve ABD'deki olanakları Türkiye'de de rahatlıkla bulabilecekleri mesajını verdi.

Temsilciler, etkinliğin, Türkiye'ye bir şekilde dönmek isteyen Türk araştırmacıların Türkiye'nin Ar-Ge iklimini yakından tanımaları ve ülkeye dönüş için büyük cesaret verdiğini düşünüyor.

TÜBİTAK'ın AB Komisyonu'nun desteğiyle organize ettiği ''Destination Turkey-İstikamet Türkiye'' adlı etkinlik ABD'nin Boston eyaletinin ardından Michagen eyaletinde de ABD'nin ünlü üniversitesi Michagen Üniversitesi'nde düzenlendi.

TÜBİTAK, Avrupa Komisyonu ve ABD'nin TÜBİTAK benzeri kuruluşu NSF'in temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, Türkiye'nin önemli endüstri kuruluşları da katılarak Türk araştırmacılarla birebir görüşme olanağına kavuştu.

Etkinliğe eyalette ve çevre eyaletlerde yaşayan 100'ün üzerinde Türk ve yabancı bilim insanı katıldı.

''İstikamet Türkiye, Beyin Dolaşımı, Ar-Ge İşbirliği ve Araştırma Kariyeri İçin Avrupa ve Ulusal Fon Olanakları Çalıştayı'' etkinliğinde Ankara, Bahçeşehir, Boğaziçi, Ege, İTÜ, İstanbul Şehir Üniversitesi, Sabancı, Uludağ Üniversiteleri ile TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Arçelik, ASELSAN, Türk Telekom A.Ş, FNSS, Yıldız Holding'den üst düzey temsilciler de hazır bulundu.

Etkinlikte, 1974 yılında Türkiye;nin gıda alanındaki ilk Ar-Ge departmanını kuran ve global rekabette yeni ürünleriyle dikkatleri çeken Yıldız Holding temsilcileri de büyük ilgi gördü.

Yıldız Holding İnsan Kaynakları, Hukuk ve Tedarik Zinciri Grup Başkanı Melih Özuyar, toplantılarda Amerika;da eğitimlerini sürdüren araştırma görevlilerine Yıldız Holding çatısı altında gerçekleştirebilecekleri Ar-Ge çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.

TÜBİTAK;la yaptıkları işbirliğini değerlendiren Melih Özuyar, proje kapsamında Türkiye;ye gelecek araştırma görevlilerine Yıldız Holding;de ilgili projelerde çalışma fırsatı vereceklerini belirtti.

Özuyar, ''Bu platform ile birlikte Amerika;da akademik alanda çalışan birçok araştırma görevlisine ulaşarak onlara şirketimizi tanıtma ve onlarla birlikte gerçekleştirebileceğimiz projeleri paylaşma fırsatı bulduk. Bu projede yer almak şirketimize nitelikli iş gücü sağlamak açısından oldukça önemli. Beyin göçünün Türkiye;ye yönelmesine katkıda bulunarak toplumumuz için de artı bir değer yaratacak olmak bizi ayrıca heyecanlandırıyor. Yıldız Holding olarak bu tip platformlarda yer almak bizim için her zaman önemli oldu. Bu anlamda TÜBİTAK ile ortak çalışmalarımız ve bu platform kapsamında proje çalışmalarımız devam edecek'' dedi.

Ülker'in Türkiye'de özelikle gıda alanında yaptığı araştırma geliştirme faaliyetlerini üniversitelerle sıkı işbirliği içinde yürüttüğünü anlatan Özuyar, şirketlerinin üniversitelerde yürütülen bilimsel projeleri sürekli desteklediğini ve bunu sosyal sorumluluk olarak gördüğünü ifade etti.

Kuruluşlarında yaklaşık 250 dolayında Ar-Ge çalışanın bulunduğunu, bu sayının 200'ünün gıda, diğerlerinin de ambalaj ve bilişim sektörlerinde çalıştığını anlatan Özuyar, çalışanlarının da büyük kısmının üniversite mezunu ve yabancı dil bilgisine sahip olduğunu söyledi.

TÜBİTAK'ın ABD'deki etkinliği ilk kez düzenlemesine karşın Türk araştırmacıların büyük ilgi göstermesine işaret eden Özuyar, şöyle konuştu:

''Ülker uluslararası bir firma. Godiva'nın merkezi ABD'de. Benim de görevim bu ilişkileri geliştirmek. Eğitim ve bilime verdiğimiz destek anlamında hem de ticari anlamda kullanabilmek adına sadece doktora öğrencilerini Türkiye'ye getirmek adına değil, burada çalışan yabancı ve Türkleri de ABD'deki laboratuvarlara çekebilmek amacıyla bir network yaratmak amacıyla etkinliğe ilgi gösterdik. Etkinliğe ilgi de çok yüksek oldu.''

ABD'de araştırmacılara sağlanan imkanların TÜrkiye'de de sağlanıp sağlanamayacağına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Özuyar, şöyle konuştu:

''Tabiki maddi anlamda yaratabiliriz. Türkiye'de özel sektör ücretleri çok kötü değil. Daha çok yaşam maliyetleri anlamında bakmak lazım. Altyapı olarak da yurt dışındaki imkanlara sahibiz. Türkiye eski sıkıntılı günlerini aşmış bir ülke. İthalat yapamadığımız üretemediğimiz günler geride kaldı. Bugün bizim laboratuvarlarımızın donanımı Avrupa ve ABD'dekine benzer özellikler taşıyor. Başka şirketlerin laboratuvarları ne kullanıyorsa biz de aynısını tedarik ediyoruz. Ücretler anlamında da bir sıkıntı yok. Bu anlamda Ülker adına gıda konusunda biz araştırmacılara yurt dışındaki cazip olanakları Türkiye'de de sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Araştırma, laboratuvar, malzeme ve ücretler anlamında.''

-''ASELSAN, RAKİPLERİNE DE FARK ATIYOR''-

ASELSAN Savunma Sistem Teknolojileri Grubu insansız Sistemler Müdürü Bülent Bilgin de etkinlikte Türk araştırmacıların sorularını yanıtladı. Bilgin, Savunma sistemleri konusunda ABD ve Avrupa'da çalışan Türklerin çalışmalarının ASELSAN için çok önemli olduğuna işaret ederek, ''Çünkü buradaki arkadaşlarımızın bize bir fark katacağına inanıyoruz. ABD'deki altyapıyı ülkemizde değerlendirmek istiyoruz. TÜBİTAK'ın çalışmasını çok destekliyoruz'' dedi.

Bilgin, şöyle devam etti:

''ASELSAN'ın altyapısı, yurt dışındaki ABD'deki bir şirket kadar hatta en az onun kadar araştırmacıları tatmin edecek düzeyde. Teknik ve maddi anlamda da fark yok. Laboratuvarlardaki çalışma ortamı yurt dışına aratmayacak düzeyde. Son yıllarda ASELSAN'ın geldiği nokta itibariyle bir çok ABD ve Avrupa şirketine baktığımızda onların çoğunun ilerisinde bir altyapıya sahibiz. Hem insan potansiyeli, hem de laboratuvarlar ve teknik alt yapı olarak benzer bir potansiyeldeyiz. Türkiye'de son 10 yıldır milli çözümlere ve kendi beyin gücüne güvenerek çok büyük atılımlar yapılıyor. Bu işe büyük paralar ayrılıyor.''

ASELSAN Mikroelektronik Güdüm ve Elektro Optik Sistemler Müdürü Dr. Kubilay Pakin de ASELSAN'da çalışan 4 bin personelin yarısından fazlasının mühendis ve bunların binden fazlasının da Ar-Ge bölümlerinde çalıştığını anlattı.

Pakin, yurt dışından dönmeyi planlayan özellikle doktora seviyesindeki araştırmacılara yönelik şöyle konuştu:

''Ben kendim da aynı yollardan geçtim. ABD'de 2002'de doktoramı aldıktan sonra Türkiye'ye ASELSAN'da işe başlayarak dönüş yaptım. Akademide de doktora sonrası ve endüstride de çalıştım. Şu anda Aselsan'ın araştırma geliştirme laboratuvarları, doktoralı bir araştırmacı için kesinlikle hem entelektüel hem de profesyonel olarak tatmin edici bir ortama sahip. Zaten onu düşünmesem dönmezdim ve geldiğimde de düşüncemin yanlış olmadığını gördüm. yurt dışında uzun süre yaşayan ve belli bir bilgi birikimine sahip ve Türkiye'ye dönmeyi bir şekilde düşünen bunu sürekli konuşan ama bir türlü gerçekleştirme cesaretini gösteremeyen Türk araştırmacılar buradaki en önemli hedef aslında. Türkiye'deki araştırma ortamı konusunda bir ölçüde bilgisizler. Aslında burada bizim gerçekleştirmeye çalıştığımız şey, savunma sektörüne son yıllarda yapılan konu gelip bize katılırsanız hem entelektüel hem de profesyonel olarak tatmin edici bir ortam bulacaksınız.''

-''GELİN BİRLİKTE FARK YARATALIM''-

Arçelik Ar-Ge Direktörü Dr. Cemil İnan da etkinliği AA muhabirine değerlendirdi. TÜBİTAK'ın başlattığı programa ilk defa katıldıklarını, ABD'deki Türk araştırmacı ve hocalarla birlikte olma fırsatını buldukları için memnun olduklarını dile getiren İnan, ''Dışarıda hava dondurucuydu, ama toplantıda ortam çok sıcaktı, TÜBİTAK'a bu güzel organizasyona bizleri davet ettiği için teşekkür ederiz. Hepimizin kurumsal kimliğinin ve unvanının da önünde elbette Türk olmak var. Bu açıdan bakarak etkinliğin öncelikle ülkemiz sonra şirketimiz yararına olduğunu düşünerek hazırlıklarımızı yaptık'' diye konuştu.

Yurt dışında çalışan Türk araştırmacıların Türkiye'ye dönüş rotalarında önemli ve uzun süreli bir durak olmayı istediklerini kaydeden İnan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Uluslararası deneyime sahip araştırmacılarla, kurumsal vizyonumuz olan 'dünyaya saygılı, dünyada saygın' ifadesinde yer alan çevreye duyarlı teknolojilerle dünya markası olma yolunda ivme kazanacağımıza inanıyoruz. Parlak beyinlere bu yolda birlikte çalışmayı ve fark yaratmayı öneriyoruz. Geçmişte ülkemiz adına kaçan trenler oldu, yenilerine birlikte binelim diyoruz. Etkinlikte makine, elektronik hatta biyoteknoloji gibi alanlarda çalışan arkadaşlarla ürünlerimiz arasında kesişim kümeleri çıktı. Çok heyecanlı bir şekilde onlarla tanıştık ve ileride olası çalışma alanlarımızı belirledik. Biz onlara diyoruz ki 'kariyerinizle ilgili bir kararda tereddütteyseniz gelin doktoranızı birlikte yapalım, doktoranızı bitirdiyseniz gelin araştırmanızı birlikte yapalım'. Son olarak altını çizmek istediğim konu Türk araştırmacılara söylediğim şu ifadedir. 'Burada kalırsanız da bizim için kıymetlisiniz, ülkemizin elçileri olacaksınız. Dönmek isterseniz gelin birlikte fark yaratalım.''

Bu arada TÜBİTAK Çerçeve Programları Ulusal Koordinatörü Okan Kara, etkinliklerle ilgili yaptığı değerlendirmede, Türk araştırmacıların yoğun ilgisi ile karşılaşmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kara, ''Türk heyetinde yer alan ev sahibi endüstri kuruluşları ve üniversitelerin tümünün kurum kimliklerinin de ötesinde konuya milli bir mesele olarak yaklaşmaları ve daha önce bir araya gelmemiş olmalarına rağmen ayni dili kullanmaları etkinliğin başarısındaki önemli hususlardan birisi'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber