Dinçer: Haksız propaganda yapılıyor/ Video

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Mart 2012 10:27, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim sistemindeki "4+4+4" düzenlemesinin 28 Şubat'ın rövanşı olmadığını söyledi. Bakan Dinçer, kadro verildiği takdirde ağustos ayında öğretmen ataması yapılacağını belirtti.

Tartışmalara neden olan ?4+4+4? eğitim sistemiyle ilgili düzenlemenin görüşmeleri Meclis'te devam ediyor.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, NTV'nin canlı yayınına katıldı. Bakan Dinçer, Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtladı.

Dinçer'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

?Zaten şu anda var olan kanunda çocukların eğitime başlama yaşı 6-14 olarak gözüküyor. Çocukların eğitimi '5 yılını doldurduğu Eylül ayından itibaren başlar' deniyor. 7 yaşından gün alanları eğitime alıyoruz. İdari ve hukuki bir fark var. 1981 yılında verilmiş bir tavsiye kararı var; eğitime başlama yaşının, 5 yaşının doldurulması, 6 yaşından gün alınması gerektiği şeklinde.

Biz Türkiye'de gelişmiş dünyayla bir yaş fark ortaya koymuş oluyoruz. Eğitim yaşını erkene almakla ilgili tartışmalar rasyonel bir zeminde yürütülmüyor. 5 yaşını tamamlamış çocuklarımızın yüzde 70'ini eğitiyoruz. Biz talepleri gündeme alıyoruz. 3-5 yaş grubunu eğitime alıyorduk. Bu kez 4 yaşını doldurmuş, 5 yaşından gün almış çocukları eğitime alıyoruz. Bazı insanlar varsayımlar üzerinden hareket ediyor.

'MECLİS'TEN GEÇMEDEN MÜFREDAT HAZIRLANMAZ'

Meclis karar vermeden niye müfredat hazırlayalım? Karşı çıkışların temelinde varsayımlar var. Bizim nasıl davranacağımızı hesap edip, tavır alıyor. Okul öncesi kaldırılmıyor, yüzde 100 eğitim amacıyla devam ediyor. Çocukların pedagojisine göre ayarlama yapacağız. Tedirginlik ve telaş niçin?

Türkiye'de belirli bir kesim, eğitimin kademeli hale getirmesine ideolojik olarak karşı çıkıyor, haksız propaganda yapıyor. Çocuklar şu anda 8 yıllık eğitime alınıyor. Ondan sonraki zorunlu bir eğitim mi? Şu anda nasılsa ondan farklı olmayacak. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarıyoruz. 14 yaşında zorunlu eğitim mi yoksa eğitimin 17 yaşında bitmesi mi daha iyi?

Alt komisyonda düzeltmeler yapıldı. Gözden geçirildi, komisyonda görüşülüyor. Hata yaptığımızı gördüğümüzde, parlak bir fikir gündeme geldiğinde niye değerlendirmeyelim.

12 yıldan vazgeçtik 8 yıllık kesintisiz eğitimin olduğu bana üç ülke göstersinler ben yine kararımızı hükümet olarak gözden geçirelim. İrlanda ve Yeni Zelanda'da var nasıl olduğunu bilmiyorum ama onların dışında hiçbir ülkede 6 yıldan daha uzun süreli kesintisiz eğitim yok. Dünyanın yaklaşık 205 ülkesini biz gözden geçirdik. Bu belgeleri ben muhalefete de verdim buna karşı çıkanlara da sundum.

Ben düzenlemeye karşı olsam niye buraya gelip size anlatır, komisyonda bilgi verir miydim. İçime sinmeseydi parti içersinde karşı çıkacak cesarete sahibim. Eğitim sistemini alt üst etme amacında değiliz. İnşallah dünya ile aramızdaki mesafeyi kapatacağız.

28 Şubat'ın rövanşı değil. 28 Şubat sürecinde eğitim kesintisiz hale getirilmesinin subjektif olmadığını biliyorum. Muhalefet dünyadaki örneklerine baksın.

'KİTAPTA IRKÇI İFADELER VAR'

İstanbul'daki kitap olayı enteresan bir hadise. Kitapları Milli Eğitim Bakanlığı değil, kaymakamlık dağıtmış. Daha önce Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılmış bir kitap. Özel bir yayınevi, Hrant Dink'le ilgili yazılardan ekleme yapmış. Kaymakamlık, kitabı son bir inceleme yapmadan iyi niyetle dağıtmış. Yapılan eleştiriler doğru, kitapta ırkçılık yapan ifadeler var. Dağıtımını durdurun diye talimat verdim.

ÖĞRETMEN ATAMASI AĞUSTOS'TA

Ağustos ayında kadro verilirse öğretmen atamalarının bir bölümünü atayacağız. Kadro sayısı konusunda bir şey söyleyemem. Mümkün olduğu kadar çok kadro verilmesini isteyeceğiz. "


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 09.03.2012Tarihinde NTV'den Nilgün Balgaç'a verdiği Röportajın Deşifresi:

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

İyi günler efendim.

4+4+4, yani kesintili 12 yıllık eğitim son günlerintartışma konusu. Sadece kamuoyunda değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndetartışılıyor, ama şöyle söylememiz lazım: Oldukça hararetli tartışılıyor vekomisyon aşaması devam ediyor. Çünkü, uzun bir yasa tasarısı, uzun birdüzenleme yasa teklifi ve bu düzenleme sırasında da komisyonda sıcaktartışmalar yaşanıyor. Bu tartışmalara az sonra girecek çok önemli bir isim şuanda konuğumuz, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer.

Efendim, bu tartışmalar, sürekli devam edenkomisyonlar, 4+4+4'ün açıklanması oldukça zamanınızı alıyor, kamuoyunda da çokfazla merak edilen soru var. Hemen onları soracağım ama, en çok merak edilensoru; okul yaşının erkene çekilmesi. Okul yaşı erkene çekildi, şimdi çocuklaranaokuluna gitmeyecek mi, eğitimleri nasıl olacak? Okul yaşı önceye çekildiğiiçin eğitimlerinde bir zorluk olacak mı? Öğretmenlerle nasıl bir durumdaolacaklar? Öğretmenlerin kaygıları var, şimdi anaokulları kapatılırsa bizöğretmen olamayacağız mı diye kaygılar var, nedir efendim bu durum?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Şimdi önceliklebu okul yaşıyla ilgili bir açıklama, bir bilgi sunmak istiyorum değerlendirmeyapmadan önce. Zaten şu anda var olan 222 Sayılı Kanunumuzda çocukların eğitimebaşlama yaşı 6 yaş-14 yaş diye gözüküyor. 6 yaşı da tarif ederken paranteziçerisinde 5 yaşı doldurduğu Eylül ayından itibaren 6 yaşına girdiğinde başlardiye ifade ediyor. Ama Milli Eğitim Bakanlığının uygulaması, 6 yaşı Eylülayında doldurduktan sonra 7 yaşından gün almaya başladığında şeklinde. Yani,hukuki olarak 5 yaşını doldurup 6 yaşından gün alan çocukların eğitimebaşlayabileceğine dair hukuki bir düzenleme varken, idari olarak 6 yaşınıdoldurup 7 yaşından gün alan çocuklarımızı biz eğitime alıyoruz. Burada biridari ve hukuki farklılık olduğunun altını çizmem lazım.

İkincisi; okul yaşıyla alakalı olarak Türkiye'dekitartışmalar çok yeni tartışmalar değil. Bakın 1981 yılında 10. Milli EğitimŞûrasında eğitime başlama yaşının 5 yaşı doldurduktan sonra 6 yaşından günalmasıyla birlikte olması gerektiğine dair tavsiye kararı var. O zamandan beride Türkiye'de bu tip meseleler tartışılıyor. Dünyadaki uygulamalarabaktığınızda da çok açık, 6 yaş uygulaması gösteren 100'den fazla ülke var, buülkelerde 72 ay üst limit olarak ortaya konulmuş. Avrupa Birliği ülkelerininpek çoğunda okula başlama çağı olarak 60-72 ay arası kabul ediliyor, pek çoğu64. aydan sonra veya 65, 66, 68. aydan sonra çocuklarını eğitime alıyorlarzorunlu olarak. Eğer 64'ten önce eğitime başlanması söz konusu olursa, bu kezde ebeveynin rızasına başvuruyorlar. Böyle olunca biz Türkiye'de gelişmişdünyayla çocuklarımızın arasında bir yaş fark ortaya koymuş oluyoruz. Halbukibu 1 yaş farkı, mesela 6 yaşı doldurup 7 yaşıyla ilgili uygulamaları ortayakoyan ülkelerin birçoğunda dikkat edecek olursak, daha çok kuzey ülkelerindeuygulama olduğunu söylemek mümkün. Dolayısıyla, Türkiye'de yaşı 1 yaş erkenealmakla alakalı tartışmalar, bence çok rasyonel bir zeminde yürütülmüyor yine.Şunu söylemek lazım?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Anaokullarıkapanmayacak mı o zaman?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Öncelikle şunusöyleyelim: Biz bugün zaten 5 yaşını doldurmuş 6 yaşındaki çocuklarımızınyaklaşık yüzde 70'ini okul öncesi eğitimde eğitiyoruz. Bunlar için sınıflartahsis ettik, bunlar için hocalarımız var, bunlar için programlarımız var bizimve dolayısıyla yüzde 70'e yakın 5 yaşını tamamlamış çocuklarımız eğitimyapıyorken şimdi bunları zorunlu eğitime alıyoruz. Türkiye'de bir taraftan okulöncesi eğitimi zorunlu hale getiren talepleri varken, eğitim yaşının bir yaşöne alınması talebi değil midir aynı zamanda bu? İşte biz de o talepleri birtarafıyla gözden geçiriyoruz. Peki, okul öncesi eğitimde ne olacak? Şu anda bizokul öncesi eğitimde 3 ila 5 yaş grubunu eğitime alıyorduk. Bundan sonra yine 3ila 5 yaş grubunu eğitime alacağız ama, yaş öne çekildiği için, ay olarak öneçekildiği için, yine bu kez 4 yaşını doldurmuş, ama 5 yaşına devam edecekçocuklarımızı okul öncesi eğitime alacağız. Çünkü, pedagojik olarak eğer buçocuklarımızı biz okul öncesi eğitime almazsak, ilköğretimde zorunlu eğitimealdığımızda yine birtakım sıkıntılarla karşılaşabiliriz, biz bunun farkındayız.Türkiye'de konuyla alakalı uygulamanın ne olacağına dair insanlar kendileribirtakım varsayımlar oluşturuyorlar maalesef ve bu varsayımlar üzerinden tavıralıyorlar; ya karşı çıkıyorlar, ya destekliyorlar, bunlar çok doğru şeylerdeğil.

Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz bugün çocuklarımızınhangi yaşta hangi pedagojik özelliklere sahip olabileceklerini, ne tür eğitselihtiyaçlara muhtaç olduklarını görüyor ve biliyoruz. Alacağımız tedbirleri deona göre alma şansına sahibiz. Türkiye'nin içinde bulunduğu noktayı, eğitimdegeldiği yeri gördüğümüz zaman bu tip endişelerin pek çoğunun yersiz olduğunuifade etmek gerekir.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Efendim,eğitimcilerden de gelen bir sürü endişe var bu kesintili 12 yıla dair. AnkaraÜniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi de yine aynı endişeleri aktarıyor,kamuoyunda da çok fazla endişe var. Acaba tam anlatılamadı mı, bu çocukların bukadar erken yaşta başlaması ve belki de müfredatın hani net olarakbelirginleşmemesi, orada mı sorunlar yaşanıyor?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Ama bir şeysöylemek istiyorum; Meclis böyle bir kararı vermeden biz niçin müfredathazırlayalım. Meclis karar verecek, bir geçiş süreci ortaya koyacak. Biz busüre içerisinde kendi hazırlıklarımızı tamamlayacağız ve uygulamaya geçeceğiz.Bu karşı çıkışların yahut da itiraz edişlerin arka planında daha çok uygulamayadair kendi varsayımları var, bunu nasıl uygulayacağımıza dair biz bugüne kadarbir açıklama yapmadık. Yapmadığımız açıklamaya karşın bizim nasıldavranacağımızı birileri hesap ediyor veya varsayıyor ve onun üzerinden tavıralıyor, bence bu doğru değil. O açıdan burada bunu daha net bir şekildeaçıklama ihtiyacı hissediyorum. Türkiye'de okul öncesi eğitim kaldırılmıyor.Tam aksine okul öncesi eğitim, yüzde 100 okullaşma oranını hedeflemiş birşekilde Milli Eğitim Bakanlığının stratejilerinde var ve devam ediyor. Yineeğer çocuklarımız 60-72 ay arasında ilköğretimde zorunlu eğitime alınıyorlarsa,bütün herkesin talep ettiği gibi okul öncesi eğitimi zorunlu eğitime alındediklerinde kastedilen ay neyse onu biz ilköğretim olarak zorunlu eğitimkapsamına almış oluyoruz. Daha da önemlisi, çocuklarımız pedagojisine görekendi müfredatımızı da ayarlayacağız. O zaman niçin endişe ediliyor. Dünyanınpek çok ülkesinde bu uygulama yapılıyorken, çocukların hepsinin benzerözellikleri aynı yaşlarda gösterdikleri de bir gerçekken tedirginlik ve telaşniçin?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Sayın Bakan, aslındaburada tedirginliğin bir başka noktası daha var, o da kız çocuklarıyla ilgili,çıraklıkla, mesleki eğitimle ilgili olarak. Özellikle kız çocuklarının ikincibölümden sonra evde okuması, evde okumasının önünün açılması, ki siz zaten bunadair kriterlerin olacağını söylediniz ama, bu kriterlerin belki zaman içindeesnetilmesi ya da yanlış uygulanması söz konusu olabilir diye bir kaygı var. Otakdirde 13-14 yaşındaki bir kız çocuğun hem evlenip hem evde olması ya da birçocuğun eve para getirmesi üzerine çalışması, yani bu tür sorunlarıdoğurabilecek ya da travma oluşturacak noktalara set çekebilecek misiniz?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Ben bu konuda çokaçık bir şey söylemek istiyorum ; Türkiye'de belirli bir kesim eğitiminkademeli hale getirilmesine ideolojik olarak karşı çıkıyor. Ve bu sebeple de gerçeğeaykırı bir şekilde bunu telaffuz etmek yerine başka yerlerden haksız birpropaganda yapıyor. Ben sorayım, lütfen siz cevap verin şimdi. Türkiye'deşu andaki uygulama nedir? Şu anda çocuklarımız 8 yıllık eğitime alınıyorlar. 6yaşı dolduruyor, 7. yaşından gün aldığında ilköğretime başlıyor 14 yaşındabitiriyor öyle değil mi? Ondan sonraki eğitim zorunlu bir eğitim mi?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Hayır, 8 yıllıkkesintisiz eğitim.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Değil. Ondansonra çocuklarımız şu anda nasılsalar, ondan geriye herhangi bir gidişinolmadığını çok açık, net burada tekrarlamak zorundayım ben. Türkiye'de şu andaeğitimi 12 yıla çıkarıyoruz zorunlu eğitimi. Bu ne demek biliyor musunuz? Artıkçocuklarımız 17 yaşına kadar, 18 yaşına kadar eğitilecekler demektir zorunluolarak. Peki şimdi tekrar soruyorum; 14 yaşında zorunlu eğitimin bittiği birdurum mu daha iyidir kızlar için, yoksa 17 yaşı sonunda zorunlu eğitiminbittiği bir durum mu daha iyidir? Türkiye bunu anlayamayacak bir seviyede mi? Aksine,birileri bu konuda yanlış bir bilgilendirme yapıyor kamuoyuna. Biz Türkiye'deeğitimi 12 yıla çıkartıyoruz. Eğitim 12 yıla çıkınca da, bu ülkenin bütünçocukları kız-erkek, bu yaşta olanların hepsi eğitim almak zorunda kalacaklar.Peki o zaman üçüncü dörtte açık öğretim veya uzaktan eğitim gibi bir esnekliğingetirilmesinin sebebi ne diye sorabilirsiniz? Bir kere her halükarda buçocuklar zorunlu eğitim kapsamında olacaklar ama, bazı aileler yahut bazıçocuklar okula gitmek durumunda olamayabilirler, fiziki olarak engelliolabilirler yahut ne bileyim çıraklık eğitimi almak isteyebilirler veya başkagerekçeler olabilir ailevi sebeplerle. Bunların istisna tutulabileceği, amaeğitimine devam edecekleri bir yapı kuruluyor; bunun neresi öncekinden daha kötü?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Bu kriterler netbelirlenecek diyorsunuz.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Bakınız okriterleri biz kendimiz keşfetmeyeceğiz, bunu dünyanın pek çok ülkesi koyuyorve yapıyor. O zaman Türkiye'de bu güvensizlik niye?

Başka bir şey daha söyleyeyim; kız çocuklarımızınokullaşmasıyla alakalı AK Parti iktidarından daha büyük mesafe kat etmiş biriktidar gösterebilir misiniz siz? 2002 yılında Türkiye'de ilköğretimde,ortaöğretimde değil, ilköğretimde kız çocuklarımızın okullaşma oranı 100 erkeköğrenciye karşı 88 civarında iken, bugün 100 erkek öğrenciye karşın 100,4'egelmiş ve bunu aldığı idari tedbirlerle başarmış. Ortaöğretimde ise bugünçocuklarımız 100 erkek öğrenciye karşı 50-55 kız öğrenci iken, bugün 88-89öğrenciye çıkmışız. Ve okullaşma oranları itibariyle de çocuklarımız için çoközel tedbirler devam ettiriyoruz. Dün siz de şahit oldunuz, aylardır hazırlıkyapıyoruz, özellikle ortaöğretimde kız çocuklarımızın okullaşmalarıyla alakalıyeni bir program başlattık ve dolayısıyla bütün bunları yapan bir iktidarönümüzde duruyorken, birilerinin hala bunun üzerinden siyaset yapmalarını siziyi niyetle değerlendirebilir misiniz?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Sayın Bakan, buradaaslında tartışılan bir başka nokta da imam hatipler. Her zaman eğitim sistemiTürkiye'nin gündemine geldiğinde imam hatipler tartışılır. 97 yılında da yine 8yıllık kesintisiz eğitimde o zamanın dönemiyle Refah muhalefette, o zaman da 92saat 13 dakika görüşülmüş 97 yılında komisyonda ve onun da yetersiz olduğusöylenmiş ve Refah da o dönemde tepkisini dile getirmiş. 8 yıllık kesintisizeğitim tartışılıyor ama, yine imam hatipler üzerinde tartışılıyor. O zamankaldırılması, şimdi yeniden orta sınıflarının koyulması olarak bir tartışma.Siz bu tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Şimdi bakınız,meseleye nasıl yaklaştığınız çok önemli burada. Şayet siz imam hatipokullarının orta kısmı açılacak diye meseleye bakıyorsanız, bunu destekleyenlerçıkar, karşı çıkanlar da olur. Ve tartışma eğitimin gerçekleri üzerindenolmaksızın ideolojik hale dönüşür. Ben sıklıkla bunu söylüyorum, çünkü böyleyapılıyor Türkiye'de.

Ama ben başka bir şey söyleyeyim: Şimdi buyaptığımız kanunda aslında üç husus önem kazandı.

Bir; eğitimi 12 yıla çıkarıyoruz, zorunlu eğitimi 12yıla çıkarıyoruz, birinci gerçek bu.

İkinci gerçek; eğitimi kademeli hale getiriyoruz,4+4+4.

Üçüncü gerçek de, eğitimin yaşını 1 yıl öne alıyoruztüm dünyadaki var olan eğilimlere paralel bir şekilde. Şimdi 12 yıla çıkarılmışzorunlu bir eğitim için ben buradan çok açık hem muhalefete sordum, hem karşıçıkan bütün sivil toplum örgütlerine sordum. Dünyanın herhangi bir ülkesinde 12yıl kesintisiz bir eğitimin var olduğunu göstersinler, biz bu kararımızı gözdengeçirelim Hükümet olarak. Bu kadar açık, bu kadar net bir meydan okumayapıyorum ben. Bunu Cumhuriyet Halk Partisi'ne de yapıyorum?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Orta sınıf olarakdeğerlendirebilir miyiz efendim?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Oraya geleceğim,esas mesele bu. 12 yıldan vazgeçtik, 8 yıllık kesintisiz eğitimin olduğu banaüç ülke göstersinler, biz yine kararımızı Hükümet olarak gözden geçirelim;buradan açıkça meydan okuyorum. Dünyanın hiçbir yerinde 8 yıl gibi, dünyanınbirkaç yerinde var, İrlanda'da da var bildiğim kadarıyla, Yeni Zelanda'dauygulamanın nasıl olduğunu ayrıntılı bilmiyorum ama 8 yıl var. Onun dışındahiçbir ülkesinde 6 yıldan daha uzun süreli kesintisiz eğitim yok. Dünyanınyaklaşık 205 ülkesini tek tek biz gözden geçirdik ve bu belgeleri de benmuhalefete de verdim, buna karşı çıkanlara da sundum. Orada mesele eğitimingerçeği dışında.

Şimdi eğer böyle yapıyorsak, yani 12 yılaçıkartıyorsak ve 12 yıl kesintisiz bir eğitim sisteminde çok katı bir sonuçdoğuracaksa bunu esnekleştirmeye ihtiyacımız var, demokratik hale getirmeyeihtiyacımız var; bu yüzden 4 artı 4 artı 4 esnekleştiriyor. Bunu da yaparkenesneklikte biz kararlarımızı daha sıklıkla değiştirmeyelim, ikide bir hukukidüzenlemeler yapmayalım diye ona uygun da bir zemin üzerinde oluşturuyoruz.

Evet, şimdi ben şunu söyleyeyim: Eğitim sistemi ülkeihtiyacı sebebiyle 12 yıla zorunlu hale getirilirken kesintisiz hale de getiriliyor.Bu, esnekleştirme demek, dünyayla uyum sağlama demek, bu demokratikleştirmedemektir. Bunu yaptıksan sonra, çok açık ve net, imam hatip okulları,ortaöğretim kısmında dini dersleri alarak eğer bu konuda kendilerinigeliştirmek istiyorlarsa niçin yapamasınlar? Bunu sadece imam hatip okullarıiçin ayarlanmış bir hak olarak düzenlemiş olsaydık birilerinin itiraz etmeyehakkı olabilirdi. Öyle yapmıyoruz, Türk eğitim sistemini biz esnekleştiriyoruzve imam hatip okulları da bundan yararlanacaklar. Bunun ne mahzuru olabilir?

Evet, yaptığımız bu düzenlemeyle imam hatipokullarının orta kısmı isteyen öğrenciler için açık hale gelecek. Ama bu sadeceonlar için olmayacak, başka tür dersleri tercih etme, başka tür programlarıtercih etme ihtiyacında olan kişiler ve aileler varsa onlara da açık birprogram halinde tanzim ediliyor. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi sizce?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Sayın Bakan, çoktartışmalı bir konu dedik başında da. Bir başka tartışma da bunun yasa tasarısıolarak değil de, Bakanlar Kurulunda tartışılarak değil de bir yasa teklifiolarak verilmesi, hızla hızlandığının iddia edilmesi, bu iddia çerçevesindehemen alt komisyonda yaş sınırın değişmesi gibi birçok eleştiri geldi. SizMilli Eğitim Bakanı olarak bu tasarının neresindesiniz ve içinize sindi mi bireğitimci olarak tümüyle? Bir de neden yasa teklifi olarak geldi?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Şimdi bakın,Türkiye'de hem yasa teklifi vermek, hem de kanun tasarısı hazırlamak meşru biruygulama mıdır? Ve bugüne kadar pek çok konuda teklif de verilerek Meclis'imizyasa çıkarmıştır, kanun tasarısı göndererek de Meclis'imiz yasa çıkarmıştır.Bunu AK Parti'den arkadaşlar kanun teklifi olarak hazırlamayı uygun gördüler vehazırladırlar ve biz hazırlarken buna destek de verdik, teknik destek deverdik.

Ama tabi orada bakış açısı ile belki Milli EğitimBakanlığı'nın alt yapısı ve bilgisi itibarıyla bakıldığında yanlışolabileceğini yahut da teknik olarak doğru olmayacağını düşündüğümüz hususlariçin de alt komisyonda düzeltmeler yapıldı. Bugün alt komisyondan çıkan kanun,az önce ifade ettiğim gibi daha önceden tereddüt gösteren pek çok sivil toplumörgütünün itirazlarını da dikkate alarak düzeltmeler de yaptı ve bugün 3 hususugündeme getirdi ve düzenliyor. Az önce ifade ettim, tekrarlamak istiyorum ama,eğitimin 12 yıla çıkması, kademeli hale getirilmesi ve yaşın 1 yıl önealınması.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Belki komisyonaşamasında da yeni önergelerle...

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Alt komisyondabunların hepsi gözden geçirildi, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öngördüğü şekildetanzim edildiler ve komisyonda görüşülüyor; güzel tarafı budur.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

İhtiyaç olduğutakdirde komisyon aşamasında da düzenlemeye gideceksiniz o zaman.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Tabi ki hatayaptığımızı gördüğümüzde yahut da bize çok daha parlak bir fikir geldiğindeniçin gözden geçirmeyelim?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Şu anda düşündüğünüzherhangi bir şey var mı Sayın Bakan?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Şu anda yok,hayır.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Peki efendim, CHPLideri Kemal Kılıçdaroğlu bu teklife sizin karşı olduğunuzu söyledi. Siz karşımısınız efendim bu teklife?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

O zaman karşıolsaydım niçin burada gelip bunu anlatmaya çalışır veya komisyonda saatlerceoturup komisyon üyelerine bilgi vermeye ikna etmeye uğraşırdım?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Yine kamuoyundan gelenbir başka...

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Şundan herkesemin olmalı, bunu çok açık ve net söylüyorum: Ben Milli Eğitim Bakanı olarakiçime sinmeyen bir mesele olsaydı kendi partimin içerisinde ve kendi partiminiçinde kalmak şartıyla her türlü mücadeleyi verecek cesarete ve bilgi altyapısına sahibim. Ve dolayısıyla da eğer bir yerde müdahale etmem gerekiyorsaonu yapıyorum, insanlar bundan emin olmalılar.

Bizi niyetimiz, Türk eğitim sistemini alt üst etmekdeğil, Türk eğitim sisteminde bu zamana kadar gerek ideolojik gerekçelerle,gerek siyasi gerekçelerle yapılmış müdahaleler sebebiyle oluşmuş katılığıçözmek, dünyayla aramızdaki mesafeyi kapatmaktır. Biz inşallah dünyayla aramızdaki mesafeyikapatacağız. Herkes şunu görecek: Türkiye'de eğitim sistemi 5 yıl sonra onlarında hayal edemediği kadar güzel, nitelikli ve esnek bir yapıya kavuşacak.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Sayın Bakan, birkaçsoru var, hızla onları yönelteceğim. Bir de tartışılan konu, 28 Şubat'ınizlerinin silinmeye çalışıldığı bu düzenlemeyle ve bir rövanş olduğu yolunda.Siz rövanş olduğuna katılıyor musunuz efendim?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Doğrusu söylemekgerekirse şunu ifade etmek lazım: Ben bunların hiçbirisine bir tepki olsun diyebakmıyorum. Hakikatken herhangi bir gerekçeyle 28 Şubat sürecinde eğitiminkesintisiz hale getirilmesini, 8 yıla çıkarılmasını değil, eğitimin kesintisizhale getirilmesinin aslında sübjektif ve siyasi gerekçelerle yapıldığınıbiliyorum, onun farkındayım. Ama bugün bizim yaptığımız şey bununla alakalıdeğil.

Ben şunu söylüyorum bütün kamuoyuna: Dünyaya lütfenbir bakın, eğer onun dışında bir uygulama yapıyorsak ona dair bir şey söyleyin;bugün muhalefet onu söylesin. Bugün muhalefet bize dünyadaki uygulamalarındışında bir uygulama yaptığımızı söylesin, bu yapılanın bir rövanş olduğunadair kanaatler o zaman pekişecektir.

Ben şunu çok açık söylüyorum: Ben meseleye ilkeselbazda bakıyorum, dünyadaki değişme ve gelişmelere uyum sağlayacak bir eğitimsistemi hayal ediyorum ve onun ötesindekilerinin hepsinin aslında olayıkaratmaktan ibaret bir kör dövüş olduğu kanaatindeyim.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Sayın Bakan, az önceyayına girmeden bültende de izledik, kitapla ilgili inceleme başlattınız, şuanda ne aşamada?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

İstanbul'dakikitaptan mı bahsediyorsunuz?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Evet.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Şimdiİstanbul'daki kitap enteresan bir hadise. Bir kere Milli Eğitim Bakanlığı'nındağıttığı bir kitap değil, kaymakamlık bir kitap dağıtmış orada. Dağıtılankitap daha önceki yıllarda hem Kültür Bakanlığı tarafından, hem de Milli EğitimBakanlığı tarafından bastırılmış bir kitap. Ancak, zannediyorum 2007 veya2011'de, hem 2007, hem 2011'de bir özel yayın evi kitabı bastırırken özellikleHrant Dink'in vefatından, öldürülmesinden sonra çıkan yazılardan oluşan,lehinde ve aleyhinde yazılardan oluşan, içinde birtakım polemiklerin de olduğumakalelerden de eklemeler yapmış. Fakat zannediyorum kaymakamlık kitabıdağıtırken işte Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bunu vaktiyledağıttı diye bir güven içerisinde son baskılarda kitabın içerisine eklemelerinyapıldığına bakmaksızın veya böyle bir dikkatli inceleme yapmaksızın kitaplarıiyi niyetle dağıtmışlar. Ben bizzat kendim meseleye vakıf olduktan sonratalimat verdim, 2 kişiyi görevlendirdim, kitabı incelettirdim. Ve maalesefyapılan eleştiriler doğru eleştiriler, yani kitabın içerisinde ırkçılık yapan yahutda belirli kesimi birazcık tahfif eden ifadeler de var. İfadeleri alıntıyapılan kişilerden alarak koymuşlar ama, ne olursa olsun, onu bizim o şekliyletasvip etmemiz doğru değil. Talimat verdim dağıtımını durdurun diye, ayrıcabunun uygulamasın kim yapmış diye de inceleme yaptırıyorum.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Sayın Bakan, son 1dakikamız kaldı ama, ben bu soruyu sormazsam NTV'ye birçok telefon gelecek.2002'de öğretmen atamaları hangi takvim içinde yapılacak, kaç öğretmenalınacak?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

2012'de.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

2012'de.

MİLLİ EĞİTİM BAK ANI ÖMER DİNÇER- Bu soruya cevapvermesem olmaz mı?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Ben sormuş olayım ama.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

İnşallah bizAğustos ayında eğer Hükümetimiz kadro verirse, ki verecek diye bekliyorum ben,Ağustos ayında 2012'nin atamalarının bir bölümünü yapacağız. Bir bölümünübiliyorsunuz Şubat ayında yaptık, 17 bin civarında öğretmenimizi...

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Kaç öğretmen olabilirAğustos ayında da?

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

O konuda bir şeysöylemem, çünkü Hükümetin o konuda ne kadar genel anlamda kadro tahsisedeceğini bilmiyorum, çünkü kanun çıkartmak gerekir. Biliyorsunuz mevcut BütçeKanununda 29 bin kadro verildi 2012 yılı için toplam, onun içerisinde 17 binkadroyu bize tahsis ettiler zaten. Düşünün, tüm Türkiye için 29 bin kadro,sadece Milli Eğitim Bakanlığı'na 17 bin kadro verilmiş. Dolayısıyla eğer yenibir kadro oluşturulacaksa yeni bir kanun çıkması gerekecek. Orada bize ne kadartahsiste bulunurlar, bilmiyorum. Ama biz elimizden geldiğince mümkün olduğukadar çok kadro versinler diye mücadele edeceğiz.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Sayın Bakan, çokteşekkür ederiz katıldığınız için. Saat 11'de komisyona gideceksiniz kısa birsüre sonra.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Evet.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

11 maddelik düzenleme97'de 92 saat geçmiş, bu 20 küsur madde, kolaylıklar diliyoruz efendim.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

İştekonuşulmuyor, tartışılmıyor diyorlar ya, işte bu tartışmadan sayılmaz mı?

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Çok teşekkür ederizefendim katıldığınız için.

MİLLİ EĞİTİMBAKANI ÖMER DİNÇER-

Ben de teşekkürediyorum.

SUNUCUNİLGÜN BALKAÇ-

Milli Eğitim BakanıÖmer Dinçer'di konuğumuz, 4 artı 4 artı 4, yani tartışmalı kesintili 12 yıllıkeğitim üzerine sorularımızı yanıtladı, yorumu sizlere bırakıyoruz efendim.

İyi günler.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber