'Eskiden tek idik, şimdi terk edildik'

. Yani önceden tek iken, şimdi terk edildik.'' Yorumunda bulundu.

Kaybolan meslekler arasında yer alan kundura yapımı ve tamirciliği hakkında bilgi veren kundura ustası Nuri Okuyan, mesleğin bilinmeyenlerini ve meslekteki 24 yılını anlattı.

Çerkezköy'ün bir zamanlar merkezi olan İstasyon Mahallesi'nde kundura işi alanına atıldığını belirten kundura ustası Nuri Okuyan, 1988 yılından bu yana modern çağa kafa tutarak ekmek kazanılan mesleklerden birini yaptığını belirterek, ?Mahallemizde bulunan bir kundura ustasının yanında bu işe başladım. Çırak olarak başladığım bu serüven içerisinde Çerkezköy'ün merkezi noktasında bulunan Ayhan Kundura'da ben usta oldum.'' dedi.

İstasyon Mahallesi'ndeki dükkanda 1995 yılına kadar görev yaptığını, ardından eski perşembe pazarı üzerindeki caddeye ve son olarak da PTT yakınlarındaki yeni yerinde hizmet verdiğini kaydeden Okuyan, 2000 yılına kadar ayakkabı ürettiklerini ifade etti.

?12 yıldır ise sadece fabrikalarda üretilen ayakkabıların tamirlerini yapıyoruz.'' diyen kundura ustası Okuyan, şöyle devam etti: ?Ucuz ayakkabılar piyasayı öldürdü. Vatandaş da haklı 15 TL'ye gördüğü ayakkabıyı alıyor ?ne kadar giysem kardır' deyip kullanıyor. Ancak, bu ayakkabılar çok az bir süre kullanılıyor ve vatandaş ömrü biten ayakkabının ardından tekrar o ayakkabıları alıyor. Sektör böyle olunca bizler de artık sadece ayakkabı tamiri yapıyoruz.''

Okuyan el yapımı ayakkabıların devasa büyüklükteki makinelerin yaptıkları ayakkabılara oranla çok daha kaliteli olduğu değerlendirmesinde bulunarak, ?İstasyon Mahallesi'nde hizmet verdiğimiz sırada bir gün İstanbul'dan gelen bir inşaat işçisine ayakkabı yapmıştım. Adam tam 3 yıl sonra tekrar İstanbul'dan geldi ve ?3 sene önce sizden ayakkabı almıştım, onu inşaatta kullanmama rağmen hala bir şey olmadı' diyerek tekrar kendisine ayakkabı yapmamı istedi.'' Diye konuştu.

Dükkanın eskisi gibi bir aile değil, sadece kendi giderlerini idame edebildiğini dile getiren kundura ustası, ayakkabı tamirinde kullanılan ürünlerin dolar üzerinden alındığını aktararak, ?Önceden kendi sigortamı da bağ-kur üzerinden ödeyerek emekli oldum. İyi ki de ödemişim, yoksa bugün bu meslekten bağ-kur üzerinden emekli olmaya imkan yok. Çünkü, tamirde kullanılan malzemeler İstanbul Beyazıt'tan alınıyor. Orada da her şey döviz üzerinden satılıyor, dolayısıyla alınan malzemelerin tutarında her daim artış olurken zaten az olan karda da her geçen gün bir azalma oluyor. Ben bu mesleği emeklilik hayatımda kahve alışkanlığım olmadığı için, bir hobi olarak yapıyorum. Yoksa ?bu mesleği icra edeyim de emekli olayım' diye bir düşünce bu saatten sonra olamaz. Bu meslek sadece işi yapacak güç kalamayınca ustasını emekli eder, o da bağ-kur'dan değil meslekten.'' İfadelerini kullandı.

Okuyan devletin kaybolmaya yüz tutan meslekleri yaşatmak üzere bu mesleklere yönelik vergi muafiyeti getirdiğini anımsatarak, şunları kaydetti: ?Bundan bakır ustaları yararlandı. Biz kundura ustaları da yararlanmak istiyoruz. Çünkü, biz bu işi yapacak çırak dahi bulamıyoruz. İşimizin hem ustası, hem çırağı olduk. Zaten kimse bu alanda çırak da olmak istemez, çünkü geleceği olmayan bir mesleği icra ediyoruz. Piyasa ucuz ayakkabılarla doldu ve ne yazık ki bu ucuz ayakkabılar tamiri kaldıramayacak kadar kalitesiz olduklarından bu alandaki ayakkabı tamiri işini de kaybetmeye başladık.''

Çerkezköy'de 4-5 ayakkabı tamircisi olduğu bilgisini veren Okuyan, ?Bu alanda da topuklu ayakkabı kullandıklarından dolayı, kadın müşterimiz daha çok. 3-5 TL'ye yaptığımız hizmetlerde ise müşterinin arzusuna göre ayakkabı daraltma-genişletme, pençe takma, topuk değiştirme, lastik takma gibi pek çok işlem yapıyoruz. Bunlara ek olarak çanta tamiri yapıyor, yıpranan çanta saplarını ve fermuarlarını da değiştiriyoruz.'' Bilgisi verdi.