Prof. Dr. Ergin Arıoğlu, Türk üniversitelerinin bilimsel yetersizliğini istatistiklerle ortaya koydu.

Haber Giriş : 12 Ekim 2003 07:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YÖK Yasa Tasarısı'na karşı çıkan rektörler ve öğretim üyeleri eylem yapmaya hazırlanırken, bir öğretim üyesi Türk üniversitelerinin bilimsel yetersizliğini istatistiklerle ortaya koydu.

Yükseköğretim Yasa Tasarısı'na karşı çıkan rektörler ve öğretim üyeleri eylem yapmaya hazırlanırken, bir öğretim üyesi Türk üniversitelerinin bilimsel yetersizliğini istatistiklerle ortaya koydu. Prof. Dr. Ergin Arıoğlu, uluslararası bilim dergilerinde yayınlanan makaleleri diğer ülkelerle kıyasladı. Buna göre Türk akademisyenlerin uluslararası bilim dergilerinde yayınlanan makaleleri bilim çevrelerinde ilgi görmüyor. Makaleler etkisi düşük dergilerde yayınlanıyor. Çoğu güncel gelişmelerle ilgili değil. Bu sebeple çok az atıf yapılıyor.

1995 itibarıyla Türkiye ile hemen hemen aynı yayın sayısına sahip Arjantin, Hong Kong ve Meksika gibi ülkeler ?atıf sayısı' bakımından Türkiye'nin çok önünde. Bilimsel atıf, çalışmaların kalitesini ortaya koyan bir ölçüt olarak kabul ediliyor.

Prof. Dr. Arıoğlu bu durumu, makalelerin bilimsel amaçla değil, doçent ya da profesör olmak için yazılmasına bağlıyor. Üniversite Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin'e göre ise bunun sebebi üniversitelerdeki özgür olmayan ortam. YÖK Üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar, yayımlanan makalelerin küçümsenmemesi gerektiğini belirtirken durumun çok da parlak olmadığına dikkat çekiyor.

Uluslararası Fen Atıf Dizini'nde (SCI) taranan dergilerde yayınlanmış Türkiye adresli makalelerin dünya sıralamasında 1983'te 45'inci sıradayken 2001'de 21'inci sıraya yükselmesi Yükseköğretim Kurulu'nun başarısı olarak gösteriliyor. Araştırma?geliştirme çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ergin Arıoğlu, YÖK'ün övündüğü bu durumun gerçeği tam olarak yansıtmadığını tespit etti. Arıoğlu'nun ?1974?2001 Döneminde Ülkemizdeki Bilimsel Yayın Performansının Değerlendirilmesi' başlıklı raporuna göre makale sayısının SCI sıralamasında yükselmesinin temelinde, doçentlik ve profesörlüğe terfi etmek için yayın istenmesi yatıyor. Yayın sayısı nüfusa oranlandığında SCI dizininde ülkelerin yayın adedine göre sırası açısından Türkiye'nin 41'inci olduğu ortaya çıkıyor. YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Türkiye'nin ısrarla 21. sırada olduğunu savunuyordu.

Ergin Arıoğlu, öğretim üyelerinin hiçbir teşvik ve yükseltme kaygısı olmadan sürekli bilimsel araştırma yapması gerektiğini ifade ediyor.

Bilim dergilerinde yayınlanan makalelere, çeşitli eserlerde atıf yapılıyor. Türkiye kaynaklı makalelere yapılan atıf sayısı diğer ülkelerle kıyaslandığında çok az. Türkiye'nin 2 bin 471 yayınına 1993?1997 arasında 15 bin 404 atıfta bulunuldu. Arjantin'in 2 bin 589 yayınına 28 bin 240, Hong Kong'un 2 bin 382 yayınına 27 bin 406, Meksika'nın 2 bin 901 yayınına 28 bin 589 atıf yapıldı. Yayın sayısı açısından Türkiye'nin çok altında kalan İrlanda ve Şili gibi ülkelere de yaklaşık 2 kat atıf yapılıyor. İrlanda'nın bin 891 yayınına 27 bin 772, Şili'nin bin 376 yayınına 15 bin 940 atıf gerçekleşti.

Rakamları yorumlayan Prof. Dr. Arıoğlu, Türkiye kökenli yayınların kalitesinin sorgulanması gerektiğini vurguluyor. Üniversite Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, atıfın, yayının kalitesinin ifadesi olduğunu vurguluyor. Sadece, yayınlanan makale sayısının artmasının bir anlam taşımadığını ifade eden Erdin, öğretim elemanı başına düşen araştırma sayısının önemli olduğunu kaydediyor. Erdin, Türk öğretim elemanlarının makalelerinin yeterince atıf almamasının en önemli sebebini üniversitelerdeki demokratik olmayan ortama bağlıyor.

Şenatalar: Dış yayın teşvik edilmeli

YÖK Üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar, üniversitelerin uluslararası yayın sayısındaki artışın küçümsenmemesi gerektiği görüşünde. Bunun ?durumumuz çok parlak' anlamına gelmediğini ifade eden Şenatalar, şunları ifade ediyor: ?Bu artışın sebepleri tartışma konusu. TÜBİTAK'ın teşviklerinin, üniversitelerimizdeki yükseltmelerde yabancı yayın şartı aranmasının ve Türk dünyaya açılmasının etkisi var. Dış yayını maddi ve manevi olarak teşvik etmek gerekiyor. Akademik yayın performansı çok önemlidir. Ancak her şey demek değildir. Üniversitelere daha çok kaynak ayrılması, rekabetin teşvik edilmesi gerekiyor.?

Bu arada, Türkiye'deki üniversitelerin ekonomiye katkısı da diğer ülkelerle karşılaştırıldığında zayıf kalıyor. Yayın ve patent sayılarına bakılınca Türkiye'den daha az yayın üreten ülkelerin çok daha fazla patent ürettiği görülüyor. Günümüzde teknolojik yeniliklerini büyük çoğunluğunun patent üretimiyle sağlandığını vurgulayan Prof. Dr. Arıoğlu'na göre üniversiteler patent üretme fakiri. YÖK ve üniversiteler patent üretme konusunda yeterli etkinlikte politika üretemedi. Türkiye'de bin yayın başına düşen patent sayısı 38. Türkiye'den daha az yayına sahip Norveç'te bu oran bin patent başına 295. Yeni Zelanda'da 395. G.Kore ise yayın sıralamasında 15'inci olmasına rağmen patent üretiminde birinci sırada bulunuyor.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber