Madencilerin veresiye defterine gözyaşı düştü
Ermenek'te maden faciasının yaşandığı bölgede 2 bin işçi, ailesini bu ocaklardan geçindiriyor. Ancak ölümü göze alıp yeraltına giren işçiler maaşlarını düzenli alamayınca borçları yüzünden başı dik yürüyemiyor

3 AYDA BİR ET ALAN ZENGİN
Kasap dükkanı işleten Kadir Cengiz'in anlattıkları da bir o kadar üzücü. Madencilerin çoğunun et alamadığını alanlarında borçla alabildiğini söyledi. "Burada 3 ayda bir et alana 'zengin' denir" diyen kasap Kadir, "Onların da çoğunun ufak tefek aileden destekleri vardır. Şu an ocakta mahsur kalan Mehmet Baha isimli bir işçi kardeşimiz var mesela. İnanın benden yılda bir kere et alırdı. O da ancak misafiri geldiği zaman. Buralarda madencilerden alacağı olmayan esnaf yok denecek kadar azdır" dedi.
MAHCUP BİÇİMDE GİRİLİR
30 yıldır kasap dükkanı işleten Mehmet Bahçeci ise, "Madenci arkadaşlar sürekli veresiye yazdırdıklarından çoğu mahcup şekilde dükkana girer. Ben de parasının olmadığı bildiğimden hiç bozuntuya vermem. Ne yapsın evde çoluk çocuk istedi ki garibim almaya geldi. Paralarını aldıkları zaman da örneğin bana 100 lira borcu varsa 50'sini verir, geri kalanını da diğer borçlu olduğu esnafa dağıtırdı. Çünkü bir kısmını vererek ikinci kez yazdırmaya tekrar gelmek isterler. Bunu da tüm esnaf bilirdik. O borç hiç sıfırlanmazdı" dedi.
'YETER Kİ ONLAR KURTULSUN'
Facianın yaşandığı Güneyyurt beldesinde çay ocağında çalışan Mustafa Tüfekçi,"ben de daha önce madende çalışmıştım. Madenci kardeşlerimin sıkıntısını en iyi ben bilirim. Geçenlerde 40 gün falan para alamamışlardı o zaman veresiye defteri tamamen doldu. Bu insanlar bir çayı yazdırıyordu. Sıkıntılarını bildiğimiz için yazıyoruz" dedi. Mahsur işçilerden 6'sının oturduğu Aşağı Çağlar köyü çaycısı Gürse Ayer ise, "Alacağımız kalsın yeter ki onlar kurtulsun" diyor.