Balyoz Planı davasında ikinci gerekçeli karar

Aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulan 64 sanığın yargılandığı ve 63'ünün beraat ettiği davada, mahkeme gerekçeli kararını açıkladı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Mayıs 2015 22:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Balyoz Planı davasında ikinci gerekçeli karar

Aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulan 64 sanığın yargılandığı ve 63'ünün beraat ettiği Balyoz Planı davasına ilişkin gerekçeli karar tamamlandı.

Davaya ilişkin kararını 7 Nisan'da açıklayan Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 382 sayfalık gerekçeli kararın yazımını da bitirdi.

Onaylanmasının ardından taranarak dijital ortama aktarılan gerekçeli kararın ilk bölümünde, kimlik tespiti, iddianame ve sanık savunmaları, ikinci bölümünde ise dava kapsamında toplanan delillere yer verildi.

Üçüncü bölümünde tanık beyanları, bilirkişi raporları ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına yer verilen gerekçeli kararın son bölümünde ise "delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve sonuç" kısmı yer aldı.

Gerekçeli kararda, kapatılan Istanbul 10. Agır Ceza Mahkemesi'nin 64 sanık hakkında "ceza verilmesine yer olmadıgına" dair karar vermesi gerekirken, suc vasfının tayininde yanılgıya dusulerek mahkumiyet hukmu kuruldugu belirtildi.

Sanıkların hükümlerinin Yargıtay'ca bozulmasının ardından dava dosyasının Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği aktarılan gerekçeli kararda, bu kapsamda 64 sanığın yeniden yargılandığı, bu sanıklardan 63'üne beraat kararı verildiği anlatıldı.

- "Baransu, dijital delilleri kimden aldığını belirtmedi"

Gazeteci Mehmet Baransu'nun savcılığa teslim ettigi belge ve dijital delilleri kimden aldıgını belirtmediği aktarılan kararda, bu belgelerin bu kisiye kim tarafından verildiginin de belirlenemediği vurgulandı.

Gerekçeli kararda, bu dijitalleri Baransu'ya veren kisinin ne sekilde, nereden temin ettigi ve bu verilerin sanıklarla baglantısının olup olmadığının da belirlenemediği bildirilerek, "Bu verilerden 11 ve 17 nolu cd'ler uzerinde sahtecilik yapıldıgının kesin olarak belirlenmesi karsısında bu kisice teslim edilen diger dijital delillerin guvenilirligi yonunde ciddi kusku olusmustur" görüşüne yer verildi.

Mehmet Baransu tarafından teslim edilen 11 ve 17 nolu cd'lerde yer alan bir kısım belgelerin iceriklerinin Golcuk Donanma Komutanlıgı'nda ve sanık Hakan Buyuk'un evinde yapılan aramada elde edilen dijital delillerin icerikleriyle aynı olduğuna işaret edilen gerekçeli kararda, 1. Ordu Komutanlıgı'nda bulunan ve gizli nitelikte olan yaklasık 2 valiz dolusu belgenin, kimseye fark ettirilmeden buradan cıkarılarak gazeteciye teslim edilmesi, Donanma Komutanlıgı ve Hakan Buyuk'un evinde ele gecirilen dijital delillerin de aynı iyi niyetli olmayan kisi veya kisilerce sahte olusturularak bu yerlere konulmus olabilecegini dusundürdüğü kaydedildi.

Gerekçeli kararda, elektronik belgelerin hicbirinin dijital imzalı olmasından dolayı bu belgelerin bilimsel olarak gercekliginin kanıtlanamayacagı belirtilerek, 11 nolu cd'dekii dosyaların 2, 3, 14 ve 15 nolu cd'lerdeki bazı dosyalar ile birebir aynı olmalarının bu cd'lerin hepsinin aynı kisiler tarafından olusturulmus olması ihtimalini guclendirdigi vurgulandı.

Suca konu 5 numaralı harddisk, cd'ler ve flaş bellekteki bazı belgelerin tarih ve zamanlarının gercek takvim zamanını yansıtmadıgı kaydedilen gerekçeli kararda, kapatılan Istanbul 10. Agır Ceza Mahkemesi'nin hukme esas aldıgı dijital delillerdeki cok sayıdaki dosyanın olusturulma ve degistirilme tarihi ustverileri arasında celiskiler bulunduğu belirtildi.

- "Dijital delillerin sahte olarak olusturuldugu yönünde kuvvetli şüphe"

Gerekçeli kararda, suca konu tum dijital verilerde zaman, mekan ve kisi yonunden bircok celiskiler bulunmasının, sahtecilik yapıldıgı kesin olarak belirlenen 11 ve 17 nolu cd'ler dısındaki dijital delillerin de sahte olarak olusturuldugu yonunde kuvvetli suphe olusturduğu aktarıldı. Kararda, "Dijital verilerde zaman, mekan, kisiler ve icerik yonunden bir cok celiskiler bulundugu anlasılmıs, bu celiskilerin dijital delillerin de sahte olarak olusturuldugu yonunde kuvvetli suphe dogurmustur" ifadelerine yer verildi.

Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı doğrultusunda eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın tanık olarak dinlenildiği anımsatılan gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

"Ozkok ve Yalman'ın beyanlarından bu tanıkların davaya konu 'Balyoz', 'Oraj', 'Suga', 'Carsaf' ve 'Sakal' planlarından haberlerinin olmadıgı, darbe planlarını engellemek gibi bir durumlarının olmadıgı, Hilmi Ozkok'un askeri sahıslar dısındaki sahıslardan kulaktan dolma bilgiler duyarak bunu Cetin Dogan'a sordugu anlasılmıs, Cetin Dogan'ın bu acıklamalarının dolaylı ikrar niteliginde olmadıgı sonucuna varılmıstır."

- Kozmik odadan çıkarılan belgeler

Gazeteci Mehmet Baransu tarafından teslim edilen belgeler arasında 1. Ordu Komutanlıgı'nın "kozmik oda" olarak bilinen kontrollu evrak burosundan cıkarılan belgelerin bulunduğu kaydedilen gerekçeli kararda, "Gizli nitelikte olan bu belgeleri bulundugu kontrollu yerden gizlice alarak gazeteciye teslim eden, 11 ve 17 nolu cd'lerin sanıklarla aidiyetini saglamak amacıyla sanık Suha Tanyeri'ye ait el yazılarının bulundugu defterden kopyalama yaparak bu kisiye aitmis izlenimi verecek sekilde uzerine yazı makinesiyle yazı yazan kisi veya kisilerin iyi niyetli olmadıgı asikardır" denildi.

Gerekçeli kararda, "Askeriyeye ait kozmik odada muhafaza edilen bu belgeler buradan alınıp dısarıya cıkarılabiliyorsa, aynı sekilde sanıklarla ilgisi olmayan belgelerin de bu kisilere suc isnat etmek amacıyla konulmus olması ihtimal dahilinde bulunmustur" ifadesine yer verildi.

Hükme esas alınan harddisk ve cd'lerin TSK'ya veya sanıklara ait özel bilgisayarlarda oluşturulduğu yönünde hiçbir delil elde edilemediği aktarılan gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

"Gazeteci tarafından teslim edilen, sahte oluşturulduğu kesin olarak belirlenen 11 ve 17 nolu cd'ler ile içeriklerinin benzerlik göstermesi, bilirkişi raporları doğrultusunda 5 nolu harddisk ve 10 nolu cd'nin içeriklerinin sahte olarak oluşturulduğu yönünde mahkememizce kuvvetli şüphe oluşması, Gölcük Donanma Komutanlığı'nda arama yapılmasına neden olan ihbarda direkt olarak suça konu dijital verilerin bulunduğu yerin belirtilmesi, dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklara aidiyeti yönünde şüphe oluşması dikkate alındığında, bu delillerin Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilmesi, bu dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklar tarafından düzenlendiğinin kabulü için yeterli bulunmamıştır."

Gerekçeli kararda, illegal faaliyet gosterdigi iddia edilen sanıkların, gizli olarak bir araya gelip gorusme imkanları varken kendileri dısında pek cok kisinin katıldıgı bir seminer duzenlemeleri, duzenlenen bu seminerde darbe planlarından söz etmeleri ve seminer konusmalarını aleyhlerine delil olusturacak sekilde kayda alıp saklamalarının hayatın olagan akısına uygun bulunmadığı vurgulandı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin ilamında da belirtildigi gibi sucun olusabilmesi icin ittifaka dahil kisiler arasında fikir uygunlugunun belirli programlı bir sekle girmis olması gerektiğine dikkat çekilen kararda, "Hukumeti Cebren Iskat veya Vazife Gormekten Cebren Men Etme" sucunun islenebilmesi icin de elverisli sayıdaki failin elverisli bicimde bir araya gelerek, elverisli vasıtalarla harekete gecmis olması gerektiği anlatıldı.

Gerekçeli kararda, sanıkların "Turkiye Cumhuriyeti Icra Vekilleri Heyetini Cebren Iskat veya Vazife Gormekten Cebren Men Etmeye Tesebbus" sucunu veya 765 Sayılı TCK'nın 171. maddesinde duzenlenen "ittifak", 5237 Sayılı TCK'nın 316. maddesinde duzenlenen "suc icin anlasma" suclarını isledikleri yonunde mahkumiyetlerine yetecek, supheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadıgı, yuklenen sucları islediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatleri yonunde hukum kurulmasının uygun goruldüğü belirtildi.

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 7 Nisan'da aralarında emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, eski HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman ve emekli Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 63 sanığın "yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından" beraatine karar vermiş, hakkında yakama kararı infaz edilemeyen sanık yüzbaşı Ali Göznek'in dosyasını ise ayırmıştı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber