112'ler kalite açısından AB'ye girdi...
Sağlık Bakanlığı, ambulans sayısı bakımından ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 10 dakika olan vakaya erişme süresini yakalayarak AB normlarına ulaştı.
4 yıl önce 618 olan ambulans sayısı 2 bine, 481 olan Acil İstasyonu sayısı ise bin 134'e çıktı. 2002 yılına göre dizanteri yüzde 75, tifo ise yüzde 95 azalırken, 2004 yılı Mayıs ayından 2006 Ekim ayına kadar 2 milyon 270 bin bebeğe ücretsiz demir damlası verildi. Sağlık Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, 112 acil hizmetlerinde ambulans sayısı 618'den önceki hafta yeni satın alınan 844 yeni araçla birlikte 2 bin oldu. 112 acil İstasyonu sayısı 481'den bin 134'e yükselirken, bakanlık 2007 yılında, istasyon sayını bin 260'a çıkarmayı hedefliyor. 112 Acil hizmetlerinden faydalanan kişi sayısı 2002 yılında 381 bin iken, 2005 yılında bu rakam 775 bin, 2006 yılında ise 1 milyonu geçti. 112 acil istasyonları artık acil çağrılara çok daha hızla cevap verebiliyor. 112 acil ekipleri, 2005 ve 2006 yılında vakaların yüzde 90'ına 10 dakikadan daha kısa sürede ulaşmayı başardı. AB ülkelerinde de 10 dakika olan vakaya erişim süresini yakalayan 112 Acil, AB normlarına ulaştı. Bu arada Sağlık Bakanlığı, acil sağlık ekiplerini acil tıp teknikerleri ile takviye etti. Bu sahada çalışan personel özel eğitimden geçiriliyor. Bakanlık, aşılama oranlarında da tarihi başarılara imza attı. 2002 yılında aşılama oranı yurt genelinde yüzde 78, bazı illerde bu oran yüzde 40'ın bile altına inmişti. Üç yıl içinde bu illerde aşılama oranı yüzde 80'in üstüne, yurt genelinde ise yüzde 90'a çıkarıldı. 2002 yılında aşılama için ayrılan ödenek 14 milyon YTL iken, bu yıl bu rakam 113 milyon YTL olarak gerçekleşti. Aşılama takviminde yapılan son yenilikle, gelişmiş ülkelerde uygulanan kızamıkçık, kabakulak ve menenjit aşıları programa dahil edildi. Kızamık hastalığını ortadan kaldırmak için 18 milyon 217 bin çocuk aşılandı. Böylece Türkiye, Avrupa'nın en büyük aşı kampanyasını gerçekleştirdi ve cumhuriyet tarihinin en yüksek oranına ulaşmayı başardı. Sağlık Bakanlığı, bebeklerin sağlığını ve zeka gelişimini olumsuz etkileyen kansızlığı önlemek için, bebeklere ücretsiz demir damlası dağıtmaya başladı. 2004 yılı Mayıs ayından 2006 Ekim ayına kadar 2 milyon 270 bin bebek bu imkandan yararlandı. 2005 yılında bebeklerin yüzde 74'üne demir damlası verildi, 2006 yılında bu sayının üzerine çıkıldı. Gebelik döneminde anne adayının ve bebeğin sağlığını desteklemek amacıyla gebelere de ücretsiz demir desteği programı başlatıldı. Program kapsamında her yıl bir milyon gebeye demir preparatı verilecek. 2005 yılı Mayıs ayından itibaren bebeklerin kemik sağlığı için, bir yaşına kadar ücretsiz D vitamini vermeye başlandı. 2005 yılı Mayıs ayından 2006 Ekim ayına kadar 1 milyon 575 bin bebek bu imkandan yararlandı. 2006 yılın bebeklerin yüzde 90'ına ulaşıldı. 2007 yılı içinde de gebelere D vitamini dağıtılacak.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bulaşıcı hastalıklar içerisinde sıtma hastalığını AIDS ve Tüberkülozdan sonra önem sırasına göre üçüncü sıraya koyuyor. Yürütülen ciddi çalışmalar sonucunda 2002 yılında onbinlerde olan sıtma vaka sayısı, bugün binin altına düşürüldü. Sağlık Bakanlığı, 'kontrol altına alınan' sıtma hastalığını önemli bir halk sağlığı sorunu olmaktan çıkarmayı planlıyor. Yine Türkiye'de önemli bir halk sağlığı sorunu olan dizanteri ve tifo, cumhuriyet tarihimizde ilk defa kontrol altına alınmaya başlandı. 2002 yılına göre dizanteri yüzde 75, tifo ise yüzde 95 azaldı. Türkiye'nin değişik bölgelerinde Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) adı altında 2 bin 100 sağlık personeli eğitildi. Yurt dışında da müdahale yapabilecek standartta yetiştirilen bu ekipler, Pakistan ve İran depremlerinde, Endonezya deprem ve tsunami faciasında ülke olarak başarılı görevlerde bulundu.