Kumru öğretmen o sözleri duyunca içini çekiyor

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde, 8 Haziran 2014 tarihinde, bir inşaatın 4'üncü katına beton dökülürken, yan binanın çöken daire duvarının ve harcın altında kalan Öğretmen Kumru Konak'ın (33) Almanya'daki tedavisinde boğazındaki kanül nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 10 Mayıs 2017 15:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kumru öğretmen o sözleri duyunca içini çekiyor

Kazadan sonra yatağa bağımlı hale gelen ve tedavi için 2016 yılı Ekim ayında Almanya'ya getirilen Kumru Konak, tam yutkunamadığı için boğazındaki kanül çıkartılamıyor. Bu yüzden de konuşma terapilerine başlanamıyor. 20 Ocak 2017 gününden beri Kumru Konak'a evinde bakan ablası Nargül Konak, kardeşinin yoğun fizik tedavilerden sonra ellerini ve kollarını oynatmaya başladığını söyledi. Hagen kentinde yaşayan ve doktor yardımcısı olarak çalışan Nargül Konak, kardeşinin bir gün ayağa kalkmasını ümit ediyor.

DİL SORUNU STRES YAŞATTI

Yaşadığı talihsiz kazayla herkesi üzüntüye boğan Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Kumru Konak'ın Almanya'ya geliş sürecini ve tedavide yaşanan sıkıntıları ablası Nargül Konak şöyle anlattı: "2016 yılı Haziran ayında Türkiye ve Almanya'da yardım kampanyası başlatıldı ve biz Kumru'yu böylece Almanya'ya getirebildik. Almanya'da hastane ön ödeme istemişti. Kampanyada toplanan parayla ilk etapta 58 bin Euro yatırıldı ve Kumru üç aylığına Almanya'ya geldi. Kumru'nun tüm masrafları ve hastane giderleri o paradan karşılandı. Almanya'da hastane süreci zor oldu. Çünkü Kumru ve yanında kalan ağabeyim Almanca bilmiyordu. Ben çalıştığım için sürekli yanlarında olamıyordum. Kumru bu yüzden stres yaşadı ve hemşirelere ve terapistlere ters davrandı. Kumru'nun boğazında nefes alıp vermesi için kanül var. Hastane bize kanüle gerek olmadığını söyledi. Boğazındaki deliğin ameliyatla kapatılması için Kumru'nun psikolojik olarak hazır olması gerekiyordu ama bu sıkıntılardan ötürü zaman kaybı oldu. Hastanedeki ilk dönem böyle geçti.

SON ANDA AMELİYATTAN VAZGEÇİLDİ

Sonra hastaneye tekrar para yatırdık ve Kumru'nun hastane sürecini bir ay daha uzattık. Fakat bu arada Kumru hastane enfeksiyonu kaparak geriledi. İyi giden tedavide her şeyi, yutkunmayı vs. geri unuttu. Yaklaşık üç hafta ağır ateş ve kusma oldu. Kendini tekrar toparlayınca heyet toplanıp ameliyata almaya karar verdi. Ama kontrollerde Kumru'nun tam yutkunamadığı tespit edildi ve riskli görüldüğü için ameliyattan vazgeçildi. Eğer boğazındaki delik kapatılabilseydi Kumru'nun kendisini ifade edecek boyuta gelme şansı vardı, konuşmaya tekrar başlayabilirdi. Ama boğazındaki delik kapatılamayınca tedavi yarıda kaldı. Tabii süremiz doldu ve yatırdığımız para da bitti. O yüzden biz Kumru'yu hastaneden çıkararak eve getirdik. 20 Ocak 2017 tarihinden beri evdeyiz."

AYAĞA KALKABİLECEĞİNİ SÖYLEDİLER

Türkiye'de geçen iki yıllık sürenin zaman kaybı olduğunu ifade eden Nargül Konak, "Biz burada hastaneye başvurduğumuz zaman Kumru'nun bütün raporlarıyla başvurmuştuk ve bize umut olduğunu söylemişlerdi. Fizik tedavi ile, eski haline gelmese dahi, kalkabilecek boyuta gelir denildi. Yalnız uzun soluklu bir tedaviye ihtiyacı var Kumru'nun. Kumru iki yılı evde yatarak geçirdi, her şeye çocuk gibi baştan başlaması gerekiyor. Hasar büyük, onu açık ve net söylediler ama ufak dahi olsa ilerleyebiliriz denildi. Kanülle başladılar, kanülü çıkarmış olsalardı Kumru konuşma terapisiyle konuşmaya başlayacaktı, doktorlar öyle söylediler. Süre çok kısıtlı, az geldi öyle söyleyim" diye konuştu.

BU HASTA HEPİMİZİN HASTASI

Abla Nargül Konak, kardeşi Kumru'nun Almanya'daki tüm masraflarının özel karşılandığını dile getirdi. Tanıdığı, tanımadığı herkesten çok büyük destek gördüklerini ifade eden Nargül Konak, yardım kampanyası süreci ve çevrenin desteği konusunda şunları söyledi: "Türkiye'de kampanyadan toplanan parayı o zaman hastaneye yatırdık, 60 bin Euro, burası hariç. Aslında kampanyaya bir gün içinde karar verildi. Ben ağabeyimle konuşmuştum, ilk etapta gerekli 60 bin Euro'nun yarısını o, yarısını da ben kredi olarak çekecektik. Arkadaşlarımız, 'bu hasta hepimizin hastası' diyerek sosyal medya üzerinden kampanya başlattılar. Ertesi gün kampanya her tarafa yayıldı. Tanıdığımız, tanımadığımız bir çok insan bize destek oldu. Onlara karşı ailece çok borçluyuz. Kumru kampanya ile buraya geldi, burada da 50 bin Euro toplandı. Hastaneyi ikinci kez uzattığımızda Almanya'da toplanan parayı yatırdık. Kampanya bittikten sonra da çevremizdeki bazı dernekler yardımcı oldular. Arkadaşlarım iyi ki varlar, iyi ki o insanları tanımışım.

İNSANLAR ÇOK DUYARLI

Adını bilmediğimiz, yüzünü görmediğimiz bir çok insan bize yardımcı oldu, hala da öyle. İyi kötü her gelen bir zarf bırakıyor diyebilirim. Kabul etmesem dahi bir çok telefon alıyorum hala. Hesap numarası soran insanlar var, vermek istemiyorum. Çünkü artık hastane sürecimiz bitti, o kampanya hastane içindi diyorum. İnsanlar bayağı duyarlı. Dediğim gibi Kumru şu an evde, ben bakıyorum. Sabahları ben işe giderken büyük ablam geliyor, o da işe gidince Meryem isimli arkadaşımız geliyor."

ELİNİ KOLUNU OYNATABİLİYOR

Kumru Konak'ın evde hastaneye göre çok huzurlu olduğunu dile getiren Nargül Konak, "En azından ev ortamında, yüzler ve sesler tanıdık. Tepki veremese de bizi anlıyor. Bizi hissettiğini hissediyorum ben. Bizi anladığını hissediyorum. Bazen ona, 'hadi kalk köyümüze (Pertek'e bağlı Akdemir köyü) gidelim' dediğim zaman içini çekmesinden görüyorum bizi anladığını. Bunların dışında çok büyük tepkiler yok. Ama Türkiye'ye oranla çok çok daha iyi. Hastanede yoğun fizik tedavi gördü, elini, kolunu oynatabiliyor. Bunu kendi isteğiyle mi istemdışı mı yapıyor bilemiyorum" dedi.

UMUDUMUZU YİTİRMEDİK, KUMRU ÇOK GÜÇLÜ

Nargül Konak o talihsiz kazanın yaşandığına ve olanlara hala inanmakta güçlük çektiğini ifade ediyor. "Biz umutluyuz, hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik" diyen Nargül Konak umudunu şu sözlerle ifade etti: "Kumru da çok güçlü. Üç kez kalbi durmasına rağmen yaşama tutunduysa muhakkak bizim de buna yardımcı olmamız gerekiyor. Kumru'yu kaderine terketmememiz gerekir diye düşünüyorum. Bizim ilk isteğimiz boğazındaki kanülün çıkması. 'Umut' diyorum başka da bir şey söyleyemem. Bu olayla yaklaşık üç yıldır iç içeyiz, ben gözümle görsem dahi kabul edemiyorum. Kumru sonda ile besleniyor, mama veriyoruz. Annem rahatsız olduğu için Kumru'ya burada vize alabiliyoruz, çünkü Türkiye'de ona bakacak kimse yok. İlk başlarda 4 haftalık vize veriyorlardı. Henüz kesin karar elimize ulaşmadı ama herhalde bu kez 6 aylık vize verecekler."

Hakan AYTAŞ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber