'Sarıkamış Ana Komuta Kademesi' davasında savunmalar

Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları belirtilen ve örgütün sözde "Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurmay Başkanı" olarak atamayı planladığı dönemin Sarıkamış 9. Komando Tugay Komutanı eski Tuğgeneral Murat Yetgin'in de aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 26 askeri personele açılan davanın duruşmasında, sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Temmuz 2017 15:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Sarıkamış Ana Komuta Kademesi' davasında savunmalar

Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu yargılanan eski Tuğgeneral Yetgin, dönemin Tugay Komutan Yardımcısı eski Albay Murat Macun ve dönemin Topçu Tabur Komutanı eski Yarbay Ferhat Akgün'ün yanı sıra eski albaylar Ekrem Bahşi ve Sait Müjdat Yılmaz ile eski yarbaylar Süleyman Türker ve Gürhan Yener'in de bulunduğu 18 eski askeri personel ile 8 tutuksuz sanık hazır bulundu.

Kars adliyesinde daha önce konferans salonu olarak kullanılan 150 kişilik salonda görülen duruşmada sanık avukatları da hazır bulundu.

Kimlik tespiti sonrası sanıklardan eski Tuğgeneral Murat Yetgin ile eski Albay Sait Müjdat Yılmaz savunma yaptı.

Sanıklardan eski Tuğgeneral Yetgin, savunmasında 15 Temmuz günü Genelkurmaydan saat 22.00-22.30 sıralarında gelen sıkıyönetim mesajını okuduğunda televizyonda İstanbul'da köprülerin işgal edildiği haberlerinin yer aldığını söyledi.

Mesajda sıkıyönetimin saat 03.30'da ilan edileceğinin yazıldığını ifade eden Yetgin, "Önceden hiçbir hazırlığımız olmadığı için kafamda kısa bir planlama yaptım. Öncelikle Sarıkamış halkının emniyetini almayı planladım. Tabur komutanlarından bazılarına Sarıkamış'ta önemli bölgelerin güvenliğini almalarını, halkın güvenliğinin sağlanmasını, kesinlikle herhangi bir tartışmaya girmemelerini söyledim." dedi.

Yetgin, Sarıkamış ilçe merkezine çıktığında çevrenin sakin olduğunu, bunun üzerine İlçe Emniyet Müdürlüğüne gittiğini beyan ederek, "Üç kişi İlçe Emniyet Müdürlüğüne gittik. İlçe Emniyet Müdürüyle odasında görüştüm ve durumdan haberdar ettim. Aslı vazifemizin halkın güvenliği olduğunu herhangi bir zor kullanma gibi bir niyetimin olmadığını söyledim. Müdürün koltuğuna oturmadım misafir koltuğunda oturdum. Ziyaret amaçlı gitmiştim işgal etmek gibi bir niyetim yoktu." ifadesini kullandı.

- "Anayasal düzeni ortadan kaldıracak bir şey yapmadım"

Tugaya çağrılan hakim ve savcıların zorla getirilmediğini, davet edildiğini öne süren Yetkin, şunları kaydetti:

"Kamu binalarını işgal edin talimatı vermedim. Alıkoyma olmadı sadece bilgilendirme maksadıyla istişare için davet edilenler oldu. Hakim ve savcılar kendi araçlarıyla intikal ettiler. Zorlama olmadan önce İlçe Emniyet Müdürlüğüne ardından da Tugaya geldiler. İstişare dışında bir maksat yoktu. Saat 02.00 civarında çekilme emrini verdim, durumu anlamaya çalışıyordum. Daha sonra vatandaşlar dışarı çıkmaya başladı 'asker kışlaya' sloganları atarak tepki gösteriyorlardı. Anayasal düzeni ortadan kaldıracak bir şey yapmadım. Askerleri kullanarak anayasal düzeni değiştirme teşebbüsünde bulunmadım. Kendi inisiyatifimizle kışlamıza geri döndük ve hiç dışarı çıkmadık."

Eski Albay Yılmaz da FETÖ/PDY içerisinde olmadığını, örgütün dershanelerine, evlerine, okullarına gitmediğini ifade etti.

- "Halk 'asker kışlaya' şeklinde slogan atıyordu"

Sarıkamış'ta Tugay Komutan Yardımcılığı görevini 15 Temmuz sabahında devrettiğini ve sıkıyönetim emirlerinden haberinin olmadığını savunan Yılmaz, şu savunmayı yaptı:

"Arkadaşlar tugay komutanının odasına toplantıya gittiler. Ben tayinim çıktığı için bu toplantıya gitmedim. Tahminimce tugay komutanının odasında yapılan toplantı bittikten sonra benim yerime komutan yardımcısı olarak atanan Albay Murat Macun beni telefonla aradı ve 'komutanım siz de gelseniz iyi olur' demesi üzerine ben tekrar yukarı çıkarak üzerimi değiştirip askeri üniformamı giydim. Şahsi tabancamı üzerime alarak tugay karargahına çıktım. Kolordu Caddesi'nin ortasına vardığımda askeri araç ile personeller bulunuyordu. İleride ise ilçe meydanında halk toplanmış bizim olduğumuz yere doğru yürüyordu. Halk bize yaklaştığında bize bağırıyor, ilçe emniyet müdürünü almışsınız şeklinde konuşuyor, bir taraftan da 'asker kışlaya' şeklinde slogan atıyordu. Ben de olayın ne olduğunu bilmiyoruz, sakin olalım, olayı anlamaya çalışıyoruz şeklinde konuşarak halkı sakinleştirmeye çalıştım."

Yılmaz, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla sürüyor.

Cüneyt Çelik

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber