Hedef özgürlükçü kısa ve öz bir yasa

Ak Parti, "uyum" çalışmaları kapsamında, darbe ürünü olarak nitelendirdiği ve partileri bir anlamda, "tek tip" hale getirdiğini savunduğu Siyasi Partiler Kanunu'nu, "sil baştan" kaleme alıyor. Parti içinde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine göre Siyasi Partiler ve Seçim Mevzuatı'nı uyarlamakla görevlendirilen komisyon, çalışmasının felsefesini, "Darbe döneminin siyasi partilere dayattığı yolu ortadan kaldırmak ve daha özgürlükçü bir yasa yapmak" olarak belirledi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine göre devletin yeniden yapılandırılması ve yeni sistemin ruhunun mevzuata yansıtılması amacıyla Ak Parti içinde kurulan beş ayrı uyum alt komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Bu komisyonlar arasında yer alan Ahmet Sorgun başkanlığındaki Siyasi Partiler ve Seçim Mevzuatını Uyarlama Komisyonu, ilk etapta ilgili yasalarda yapılacak değişikliklerin, "felsefesi" üzerinde tartışma yaptı.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu, Milletvekilliği Seçimi Kanunu, Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun ile Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun olmak üzere, seçimlere ilişkin yaklaşık 400 maddelik beş yasayı, yaklaşık 150 maddelik tek bir yasada birleştirmesi görüşü benimsenirken, Siyasi Partiler Kanunu'nun da sil baştan kaleme alınması kararlaştırıldı.

Darbe döneminin eseri

Hazırlıklarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunmaya hazırlanan komisyon, "daha özgürlükçü" olacağı belirtilen taslak metinlerin yazımına da başladı.

Milliyet'e bilgi veren kaynak, yapılacak değişikliklere ilişkin belirlenen felsefeyi, "darbecilerin dayattığı yolu ortadan kaldırmak" olarak tanımladı.

1983'te, 12 Eylül askeri darbesinin hemen ardından kabul edilen 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası (SPY), "darbe dönemi ürünü" olarak kabul ediliyor. Yasa 1986'da değiştirilmiş olmakla birlikte kapsamlı, demokratik ve özgürlükçü nitelikte değişiklikler yapılmamış olması, darbeciler tarafından yapılan bir yasa olmasına rağmen, siyasi parti genel merkezlerine, "uymayı tercih edeceği avantajlar" sağlıyor. Milliyet'e bilgi veren kaynak bu durumu, "Lider sultasına olanak ve dar yapı" olarak nitelendirdi. Yasanın mevcut haliyle, tüm siyasi partilere politikalarının dar bir kadro tarafından yapılması imkanı sağladığı, dolayısıyla partileri taban ve toplum denetiminden uzaklaştırdığını ifade eden parti kurmayları, mevcut mevzuatın örgütlenmeden başlayarak pek çok alanda siyasi yelpazenin hangi kanadında olursa olsun tüm partileri "tek tip" formatına sokmaya zorladığına dikkat çekiyor.

"Darbecilerin dayattığı yolu ortadan kaldıracağız" diyen Ak Partili kurmay, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Mevcut Siyasi Partiler Yasası ile siyasi partilere dayatılan yol genel merkezlere konformist geliyor. Lider sultası ve dar yapı sunuyor. Genel merkezler de bunları kullanıyor. Şimdi buraya daha geniş bir alan konulması amaçlanıyor. Daha özgürlükçü ve geniş şekilde yorumlanmaya açık bir alan."

Siyasi Partiler Kanunu'nun, Seçim Kanunu gibi teknik nitelikli olması gerekmediğini belirten parti kaynakları, çok daha az maddeli, anlaşılır bir kanun yapılmasının hedeflendiğini belirtti

Didem Özel Tümör-Şebnem Hoşgör