Komisyon'da Aşkın ve Dinçer'in adaylıkları tartışıldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Mayıs 2007 15:08, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Yeni kurulan üniversitelere rektör atamasını düzenleyen yasa teklifinin görüşmelerinde tartışma yaşandı.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, Başkanvekili Hikmet Özdemir başkanlığında toplandı.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, düzenlemenin, halen TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan 17 yeni üniversite ile bundan sonra kurulacak yeni üniversitelere rektör atamasını kapsadığını bildirdi.

Daha önce kurulan 15 yeni üniversite için getirilen ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen düzenlemeden farklı yeni bir teklif getirildiğini kaydeden Çelik, "Bu teklife göre, YÖK 6 isim belirleyecek. Bu isimler, Bakanlar Kuruluna arz edilecek. Bakanlar Kurulu, bunu 3'e indirecek. Sayın Cumhurbaşkanına bu 3 isim arz edilecek. Bu 3 isimden 1'ini rektör olarak atayacak" dedi.

"İÇİNİZDE KALMIŞ BİR UKTE..."

CHP Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt, iktidarın, yeni üniveriseteler konusunda samimi olmadığını ileri sürdü. Cumhurbaşkanının, sadece atamak değil seçme yetkisi de olduğunu kaydeden Özyurt, 15 yeni üniversitede rektör atama işinin sürdüğünü vurguladı. İktidarın, buna karşılık "Kurulacak 17 üniversiteyi nasıl ele geçiririz, nasıl kadrolaşırız" kaygısıyla baktığını öne süren Özyurt, bu telaşı anlamadığını vurguladı.

Özyurt, "Bu ülkede hiç yaşanmamış bir olay, sizin Milli Eğitim Bakanı döneminde yaşanmıştır. Aynı ilin milletvekili olduğunuz halde, gidip o rektöre 'geçmiş olsun' bile demediniz. Bir rektör yaka paça gözaltına alınmış. Ne Osmanlı ne de Cumhuriyet döneminde yapılmadığı şekliyle, bir rektöre yapılmamış olan muamele, sizin döneminizde yapılıyor. Bu nedenle üniversitelere içten baktığınıza inanmıyorum" dedi.

Çelik'in, isim vermeden Yücel Aşkın için "Sizin partinizden aday oluyor, biliyor musunuz?" demesi üzerine Özyurt, "Olsun efendim, ne olacak, herkes olabilir" karşılığını verdi. Özyurt'un, "Sizin akademik titriniz, rektör olmaya yeterli değil. Sanıyorum bu, içinizde kalmış olan bir ukte... 'Benim akademik kariyerim yok ama benim imzamla rektör oldunuz' demek, sizin içinizde kalmış olan bir şey..." demesi üzerine Çelik, "Yapmayın, Mustafa Bey" karşılığını verdi.

Özyurt'un, "Bu, şuur altında kalmış olan bir şey" demesine Çelik, "Siz psikiyatrist falan mısınız?" diye sordu. "Hayır değilim ama 40 yıllık doktorum. Adamın gözünün içine bakınca ne olduğunu anlarım" karşılığını verdi.

DİNÇER VE AŞKIN...

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de iktidarın aynı konuyla ilgili 3 farklı düzenleme getirmesini eleştirdi.

İktidarın sürekli olarak "Cumhurbaşkanının, iktidarın çalışmalarını engellediği, yasaları veto ettiği, atamaları yapmadığı" beyanlarıyla kamouyunu yanılttığını, bunun gerçeği yansıtmadığını belirten İnce, şu ana kadar Hükümetin Çankaya Köşküne 4 bin 14 kararname gönderdiğini, bunun 3 bin 2'sinin onaylandığını, 481'nin ise geri gönderildiğini bildirdi. İnce, şöyle devam etti.

"Sizin kendi hükümetinizin başbakanı, kendi bakanlarının kararnamelerini imzalamamış. Ömer Dinçer imzalamamış yani... Siz Yücel Aşkın'a 'aday olacak' dediniz ya, Ömer Dinçer de sizden aday olacak Sayın Bakan, hayırlı olsun. Hangisi bu cumhuriyete daha gerekli, hangisi bu cumhuriyete daha hayırlı, onu da göreceğiz hep birlikte. Ömer Dinçer'i aday yapmanın yükünü taşıyacaksınız omuzlarınızda.. Yücel Aşkın'ı aday yapmak bizim için şereftir, keşke olsa..." Bakanlıklardan Başbakanlığa gelen 4 bin 975 kararnamenin 432'sinin geri gönderildiğini belirten İnce, "Vetocu bir Cumhurbaşkanı yok, vetocu bir Başbakan var. Hem de kendi bakanlarına karşı. Ama Başbakan veto etmiyor, Ömer Dinçer veto ediyor. Belli bir tarikata bağlı olmayanları imzalamıyor, bu kadar basit. Sayın Cumhurbaşkanının böyle bir hakkı var.

Ama asıl sorun, kendi bakanları ile Başbakan arasında" dedi.

"ART NİYET KOKUYOR"

CHP Sinop Milletvekili Engin Altay ise yeni üniversitelere rektör atamasının "yılan hikayesine döndüğünü" ifade ederek, getirilen düzenlemelerin "art niyet koktuğunu", gelinen durumun Türkiye'ye yakışmadığını vurguladı.

İktidarın, sandığa giderken "rejim değişikliği" getiren Anayasa değişikliği de dahil önemli düzenlemeler yapmasının doğru olmadığını kaydeden Altay, buna hakkı olmadığını söyledi. Altay, yapılmak istenen düzenlemenin de geri döneceğini belirterek, "Geri çekin, eski sistemle yapılsın. 17 üniversiteyi de kuralım" dedi.

CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, "İyi bir şey yaparken niye içine kötülük koyuyorsunuz?" diyerek, düzenlemeyi eleştirdi. Gazalcı, "5 bin kişiyle düğün yapabilirsiniz, bütün bürokratlarınızı uçakla oraya taşıyabilirsiniz. Aşiretler gelir, şunlar gelir bunlar gelir. Ama Türkiye bir hukuk devletidir. Sizi hukuka çağırıyorum. Anlaşılmaz bir ruh hali içindesiniz" görüşünü savundu.

İktidarın, elindeki çoğunluğu rağmen "ağlama duvarı olamayacağını" ifade eden Gazalcı, "O zaman vatandaş, siz bunu hukuka uygun yapamadıysanız diye, al sana İzmir'de, al sana İstanbul'da, al sana Tandoğan'da... Mahkeme kararını dinlemeyenler, sandıktan çıkan kararı dinleyecek" diye konuştu.

AK Parti Giresun Milletvekili Hasan Aydın, herkesin hukuka uymak zorunda olduğunu, ancak rektör ataması konusunda yasal boşluk bulunurken rektör ataması yapılamayacağını savundu. Aydın, "Giresun'daki üniversiteye rektör atanırken, üniversitede bir tek kadrolu profesör yok. Başka üniversitelerden gelip aday oldular. Böyle bir şey nasıl olur? Herkes, Cumhurbaşkanı da bakan da YÖK de olsa, yasaya uymalı" dedi.

"3-5 KEZ PROFESÖR OLMUŞTUM"

Bakan Çelik, eleştirileri yanıtlarken, hukuk devletinde Anayasa Mahkemesinin verdiği kararların herkesi bağladığını belirterek, mahkeme kararlarına uymasına karşılık bunlara katılmamama hakkı olduğunu kaydetti.

Özyurt'un kendisine yönelik sözlerine yanıt veren Çelik, "Eğer ben milletvekili olmasaydım, şimdiye kadar 3-5 kere profesör olmuştum. Benim yayınlarım da kitaplarım da bilimsel makalelerim de bu işe fazlasıyla yeter. Bunu şaka olarak görüyorum, üzerinde durmaya bile değmez" dedi.

Bakanlıkların iade edilen kararnamelerinin prosedür, mevzuat veya şekle bağlı olabileceğini belirten Çelik, "Başbakanlık, bakanlıkların noteri değil. Sayın Cumhurbaşkanı bizim, sizin noteriniz değil. Elbette ona da saygı duyuyoruz" dedi.

Anayasa Mahkemesinin süre ve dörtte üç çoğunluğa itiraz ederken, siyasi iradenin işin içinde olmasını ifade etmediğini vurgulayan Çelik, birinci düzenlemede raportörün 167 sayfalık raporunda, düzenlemenin Anayasaya uygunluğunu ifade ettiğini kaydetti.

Farklı bir düzenleme yaptıklarını anlatan Çelik, şöyle konuştu:

"Yasa açık... Görevdeki rektörün çağrısı üzerine öğretim üyeleri 6 aday seçer, bunlar arasında YÖK'ün 3'e indirdikleri arasından Cumhurbaşkanı seçer ve atar. Ama yeni kurulan üniversitelerde bunun nasıl olacağı yazılı değil. Bitlis'e üniversite kuruyoruz, orada tek bir profesör yok.

Nasıl yapacaksınız? YÖK'ün, durumdan vazife çıkararak aday belirleyip Cumhurbaşkanına arz etmesi kesinlikle hukuki değil. Bu şekilde bir rektör seçilirse, bu atanan rektörün meşruiyeti tartışılır."

CHP'LİLER İLE ÇELİK'İN TARTIŞMASI

CHP'li İnce'nin, "Yargı kararlarını uygulamadığınız için ceza aldınız mı? sorusuna Çelik, "hayır" karşılığını verdi. "Peki müsteşarınız aldı mı?" sorusuna Çelik'in "Müsteşarım aldı" demesi üzerine İnce, "Yargı kararlarını uygulamadığınız için 10 milyar tazminata mahkum olmadınız mı?" diye sordu. Çelik, "Ben bir suç işlediysem, bir hata yaptıysam, yargı da benim cezamı verdiyse size ne oluyor?" diye tepki gösterdi.

CHP'li Gazalcı'nın, Danıştay kararından sonra atanan müdürlerin geri alınıp alınmayacağı sorusuna da Çelik, "Hukuk ne diyorsa o yapılır.

Genelge yayınladım, 'Danıştay kararı doğrultusunda işlem yapılsın' dedim" dedi.

İnce de "Daha önce de 'acele edin' diye genelge gönderdiniz. Hafta sonları AKP teşkilatları toplantı yaptı, 22 müdürün atanması için..." dedi.

Çelik, başka bir programı nedeniyle toplantıdan ayrılırken, "Bugün karşı çıktığınız şeyler, yarın sizin ayaklarınıza dolanır. İktidar olacağınız yok ya, farzı mahal oldunuz..." demesine, Gazalcı'nın "Biz 22 Temmuzda iktidarız" diye yanıt vermesi üzerine ise "Hayal etmek

güzeldir" karşılığını verdi.

"FRENK GİYSİSİ İÇİNDE..."

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, 12 Eylül'den sonra "öteki gözüyle" bakılıp 1402 olarak üniversite dışına atılanların, bugün başkalarına "öteki" gözüyle baktığını, sorunun bundan kaynaklandığını söyledi.

Atılan her adımın, "rejim değişikliği" olarak görülmesinin doğru olmadığını ifade eden Doğan, "Tandoğan'da, İzmir'de ellerinde bayraklarla yürüyenlerin ellerinden öperiz. Bu milletin başında AK Parti gibi adil bir yönetim var" dedi.

Doğan, 80 yıldır üniversitelere nasıl rektör ataması yapıldıysa, kendilerinin de aynı yöntemle yapmak istediğini, ancak buna "Devleti ele geçirmek istiyorsunuz" denilerek karşı çıkıldığını kaydederek, "Yoksa birileri devleti ele geçirdi de bırakmak mı istemiyor?" diye sordu.

Yücel Aşkın'ın adaylığı için "şeref" diyenlerin, Ömer Dinçer'in kendilerinden aday olmasına karşı başka ifadeler kullandığını belirten Doğan, "Biz de Ömer Dinçer ile şeref duyarız. Adı, tarihi eser kaçakçılığına da karışmış değil" dedi.

Demokrasinin, parmak kaldırmak indirmek basitliğine indirgenemeyeceğini ifade eden Doğan, "Parmak yoksa, padişah olur. Kimse, bu yüce Meclisin üstünde olamaz. Zerre kadar yetkisi başka kurumlara devredilmişse, bu bir gasptır. Anayasayı Meclis yapmış olsaydı, sokaklarda 'Ordu göreve' diye darbe çağrısı yapan bilim adamları olmazdı. Frenk giysisi içinde defin kahinliği yapmakla, bilim adamlığı olmaz" diye konuştu.

CHP'li Altay, Doğan'a tepki göstererek, "Bize demokrasi dersi vermek, Avni Bey'in haddi değil. Cumhuriyetin dini esaslara dayanmasını savunan birinin sizden adaylığıyla şeref duyuyorsanız, o şeref size hayırlı olsun" dedi.

Doğan'ın, CHP'li milletvekillerine, "İddiaya girer misiniz? CHP, 22 Temmuzdaki seçimde AK Parti'nin yarısı kadar oy alacak mı?" diye sorması, gülüşmelere neden oldu.

Tartışmaların ardından, teklif kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber