Kamu cezası alanların hikayesi: Bir ceza aldım hayatım değişti

Mahkemelerden çıkan, kitap okuma, ağaç dikme, kamu hizmeti yapma cezaları hükümlüler üzerinde ne kadar etkili oluyor? Hukukçulara göre bu yaptırımlar hapis cezasından daha etkili. Kitap okuma cezası alıp öğretmen olmak isteyen de var, sokak hayvanı besleme cezası alıp hayvansever olan da.

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 21 Temmuz 2019 09:01, Son Güncelleme : 21 Temmuz 2019 08:52
Kamu cezası alanların hikayesi: Bir ceza aldım hayatım değişti

Lise öğrencisi H.K, yaz tatili için gittiği Erzurum'da bir kavgaya karışır. Şikayet üzerine mahkemeye çıkarılır ve hakim de ona altı ay içinde dört tane kitabı okuma cezası verir. Bu ceza sayesinde H.K, ciddi anlamda kitaplarla tanışır. Cezası infaz edildikten sonra da kitap okumaya devam eder. Hatta yaşadığı Erzincan'da, milli eğitim müdürlüğünün düzenlediği kitap okuma yarışmasına katılıp yarışmada bir ayda en fazla kitap okuyan katılımcı olur ve ödül kazanır. Bu sürecin sonundaysa öğretmen olmaya karar verir.

H.K amacına ulaşıp öğretmen oldu mu bilemiyoruz. Ama mahkemelerden çıkan bu tür 'renkli' cezaların insanlar üzerinde nasıl etkili olduğuna dair çarpıcı bir örnek, bu vaka... Peki toplum olarak bu tür cezaların olumlu etkilerinin ne kadar farkındayız?

Geçenlerde Mardin Kızıltepe'de, yolda giderken dikili bir çınar ağacına asılarak zarar veren M.O'ya, mahkemenin 100 fidan dikme cezası vermesiyle bu tür cezalar tekrar gündeme geldi. Sosyal medyadaki paylaşımlar da bir kez daha gösterdi ki, kolektif hafızamızda cezaya yüklenen negatif anlam nedeniyle mahkemelerden çıkan bu tür kararların amacı tam olarak anlaşılamıyor. Hukukçular da bu dertten mustarip.

HAPİS ÇARE DEĞİL

Bu tür cezalar 2005'te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu ile verilmeye başlandı. Yeni TCK, mahkemelere kısa süreli hapis cezaları alan hükümlere, hapis cezası yerine ayrıntılı olarak seçenekli yaptırımlar uygulama tercihi sunuyordu. Hakimler de kanundaki bu durumu uygulamaya koymaya başladı.

Peki bu tür cezalar neden verilir, infazı nasıl yapılır, hükümlülerin hayatında neler değişir?

Bu konuda araştırmalar yapan ve makaleler yazan ceza hukukçusu Avukat Mustafa Tırtır "Uygulamadaki amaç, hükümlüyü hapse göndermek yerine topluma kazandırmak. Basit suçlardan dolayı insanları hapse göndermek ceza hukukunda çare değil. Amaçlanan hükümlünün sosyal hayatını kesintiye uğratmadan, onun kamu yararına bir hizmette bulunmasını sağlamak" diyor.

İNFAZI ZOR CEZALAR VERİLMİYOR

Tırtır, TCK 2005'te yürürlüğe girdiğinden bu yana mahkemeler tarafından verilen bu tür cezaların sayısında artış olsa da çeşitliliğinde azalma olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Hakimler artık infazı zor olan kararlar değil kitap okuma, ağaç dikme, sokak hayvanlarına bakma gibi cezalar veriyor" diyor.

Tabii bu madalyonun diğer yüzündeyse hafif suçlar dışında ceza alan ve denetimli serbestlik uygulamasına tabii olan hükümlülerin cezalarını kamu yararına hizmet ederek çekmesi var. Kimi adliyede kimi hastanede çalışıyor. Kimi de mesleki eğitimden geçip okulların, parkların, şehitliklerin temizlik ve bakım onarım işlerinde çalışıyor.

İstanbul'da yaklaşık 2 bin 500 hükümlünün cezası böyle infaz ediliyor. Bir günlük ceza iki saat çalışmaya denk. Hükümlüler öğleden önce en fazla dört saat çalışıyor, sonra gündelik hayatlarını sürdürüyor.

KİMİ HAYVANSEVER OLDU KİMİ KİTAPKURDU

Hakim H.G, Türkiye'de bu tür cezaları ilk uygulayan hukukçulardan. Şimdilerde emekli olan H.G'ye ulaştık. H.G, "İngiltere'de çok uzun zamandır uygulanan bir sistemdi bu. 2005'te bizde de başladı. Kanunun uygulandığı ilk yıllarda bu tür kararları çok verdim. Hatta o yıllarda eleştiriliyordum. Ama gelinen noktada kararlarımın doğruluğu ortaya çıktı" diyor.

Peki hakimler hangi saikle bu tür kararlar veriyor? H.G, "Açıkçası basit suçlardan dolayı insanları hapse göndermek yerine uygunluk durumuna göre o insanın meziyetlerinden yararlanmak daha doğru bir yaklaşım" diyor.

"Bu tür cezaların hükümlülerin hayatını nasıl etkilediğini" soruyorum Hakim H.G anlatıyor: "Bir gence yaşlılara huzurevinde kitap okuma seçeneği sunmuştum. Hem kitaplarla hem yaşlılarla tanıştı. Dünyası değişti. Cezası bitti, yaşlılar bu genç gitmesin diye bana haber yolladı. Çocuk da onları bırakmak istemiyordu. Devam ettiler. Bir başka vakada bir hükümlüye 15 sokak hayvanını besleme seçeneği sundum. Önce itiraz etti ama hapse girmektense kabul etti. Cezası bitti ama bakmaya da devam ediyordu. Hayvansever olmuştu. Yani bu cezaların olumlu yönde etkilerini meslek hayatım boyunca gördüm."

Örnek vakalar: Kimler ne suçlar işledi, hangi cezaları aldı?

ŞİDDETE KARŞI ÇİÇEK VE YEMEK

Çocukları nedeniyle çıkan tartışmada eşine sözlü ve fiziksel şiddet uygulayan A. D'yi komşuları polise ihbar eder. Eve gelen polis de A. D hakkında, karısını 'hayati tehlike arz etmeyecek şekilde yaraladığı' ve ona tehdit ve hakaret ettiği gerekçesiyle yasal işlem başlatır. A. D'ye kamu davası açılır. Mahkeme onu 3 bin TL para cezasıyla cezalandırır. Para cezası, seçenekli yaptırımla denetimli serbestlik uygulaması kapsamına sokulur. A. D'nin Eskişehir Denetimli Serbestlik Bürosu'nun temin edeceği bir uzman tarafından verilecek olan öfke kontrolü seminerine katılması, eşi S.D'ye çiçek alması ve onu yemeğe götürmesine karar verilir. A. D'nin karısına aldığı çiçeğin ve onu çıkaracağı yemeğin faturasını Denetimli Serbestlik Bürosu'na ibraz ederek cezası infaz edilir.

KEMENÇE ÖĞRETEREK CEZASINI ÇEKTİ

Kemençe öğretmeni M.E.Y Gümüşhane'de arkadaşları ile piknik yaparken kazayla yangına neden olduğu için çıkarıldığı mahkeme tarafından 2 bin 850 lira cezaya çarptırılır. Ekonomik durumu iyi olmadığı için parayı ödeyemeyince de hapse girer. Ama sonra Denetimli Serbestlik sonucu cezası halk eğitim merkezinde öğrencilere ücretsiz kemençe öğretmeye dönüştürülür. 47 gün boyunca öğrencilerine kemençe öğrettir. M.E.Y "Bugün burada ders vermem çok sevindirici. Sonuçta insanların tecrübelerini vatandaşa yansıtması çok güzel bir şey. Şu anda kendimi ceza çekiyor gibi hissetmiyorum ama sonuçta benim borcum buysa bunu yapmak zorundayım" diyerek aldığı ceza karşısındaki düşüncelerini açıklar.

SOKAKLARDA ÖZÜR İLANI DAĞITTI

Kastamonu'nun Araç İlçesi'nde yaşayan M. K, tartıştığı eşine fiziksel şiddet uygular. Açılan davada hakim, M. K'nın eşi şikayetçi olmadığı için denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını kararlaştırır. M.K'nın cezası iri puntolarla yazılmış 'Eşime vurduğum için eşimden ve tüm Araç halkından özür diliyorum.' ibaresi bulunan bin tane el ilanı yaptırmak ve sokakta vatandaşlara dağıtmaktır.

KİTAPLAR İLİŞKİYİ DÜZELTTİ

Amasya'nın Merzifon ilçesinde sınıf öğretmenliği yapan A.T ile eşi kavga eder. Aileler de karışınca mahkemelik olurlar. Hakim çifte çocuk gelişimi ve aile içi iletişim konularında beş tane kitap okuma cezası verir. İkisi de kitapları okur özetlerini çıkarır ve Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Merkezi'ne verir. Bu ceza onlara kitap okuma alışkanlığı kazandırdığı gibi iletişim konusunda yeni bilgiler edinmelerini de sağlar.

OLKAN ÖZYURT

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber