Olgunlaşma enstitüleri küllerinden doğuyor

Türk moda tarihinin en önemli kurumlarından biri Olgunlaşma Enstitüleri... Bir dönem moda merkezlerinde defileler düzenleyen, first lady'leri giydiren bu kurumun çatısı altında şimdi yeni bir dönem başlıyor

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 19 Ekim 2019 09:59, Son Güncelleme : 19 Ekim 2019 08:43
Olgunlaşma enstitüleri küllerinden doğuyor

Geçtiğimiz hafta sonu Tophane-i Amire Kültür Merkezi, Türk moda tarihi bakımından önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Etkinliğin merkezindeyse ilki 1945 yılında Beyoğlu'nda kurulan Olgunlaşma Enstitüleri bulunuyordu.

Kısaca özetlemek gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı First Lady Emine Erdoğan'ın himayelerinde sanat ve zanaat eğitimleri veren bu enstitüler için bir değişim ve dönüşüm süreci başlattı. Ve bu kapsamda bu kurumların geçmişi ilk kez bir araştırma sonucunda kitaplaştırıldı.

Geçtiğimiz hafta sonu da kültür merkezinde hem enstitülerin yeni yol haritası açıklandı, hem enstitülerin tarihine dair önemli bir sergi açılışı yapıldı hem de enstitülerin tarihini anlatan bu sözünü ettiğim kitap kamuoyuna tanıtıldı.

SERGİ 25 EKİM'E KADAR

Eğer benim gibi sizler de bu enstitüleri çok yakından tanımıyorsanız ilk adım olarak 25 Ekim'e kadar sürecek olan sergiyi muhakkak gezin derim. Çünkü sergide cumhuriyet dönemi Türk moda tarihini, el işçiliğimizin gücünü, tasarım konusundaki iddiamızı ve kumaşlarımızın çeşitliliğini görüp bir kez daha hayran kalacağınıza eminim.

Yıllar boyunca Paris'ten New York'a kadar çeşitli moda başkentlerinde defileler düzenleyen, kraliyet düğünleri için hediyeler hazırlayan bu enstitü ayrıca Türkiye'de mankenlik mesleğinin kurumsallaşmasının ve gelişmesinin de öncüsü olmuş.

YENİ DÖNEM BAŞLIYOR

Ve bu görkemli kurum zaman içinde ne yazık ki geri planda kalmış. Ve şimdi yepyeni bir dönem başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında yer alan 24 enstitüde gençlerin sanat, tasarım ve zanaat eğitimleri alması sağlanacak. Bu amaçla dönüşüme akademisyen ve tasarımcılardan oluşan bir danışma kurulu rehberlik ediyor. Tüm bu çalışmaların ardından 2020 yılından itibaren olgunlaşma enstitüleri bir marka ile taçlandırılacak. Ayrıca her enstitüde tasarımcılar, usta ve öğretmenlerle işbirliği yapılarak özel koleksiyonlar hazırlanacak.

TÜM TARİHİ KİTAPLAŞTIRILDI

Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü öğretmenlerinden Semra Kır Şimşek'in hazırladığı Türk İğnesinin Mucizesi: Olgunlaşma Enstitüleri isimli kitap bu topraklarda moda alanında yapılmış en önemli araştırmalardan biri.

EKONOMİYİ BÜYÜTECEK BİR DEĞER

Olgunlaşma Enstitüleri Kurumsal Dönüşüm Toplantısı ve sergi açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Enstitüler Anadolu'ya has kumaş ve desen çeşitlerinin izinin sürüldüğü, kültürün muhafaza edildiği birer üs haline gelecek. Zanaatkarlarımıza, tasarımcılara sesleniyorum. El sanatlarını ekonomiyi büyütecek yeni birer değer olarak görmeliyiz" dedi.

KRALİÇELERE VE YILDIZLARA DEFİLELER

Tarihi sergilere ve kitaplara konu olan olgunlaşma enstitüleri geçmişleri boyunca dünyanın en önde gelen isimleri için defileler düzenlemiş, kıyafetler ve hediyeler hazırlamış.Olgunlaşma enstitüleri, İngiltere Kraliçesi Elizabeth'e sipariş hazırlayan, aralarında ünlü oyuncu Sophia Loren ve İtalyan film yapımcısı Carlo Ponti'nin de bulunduğu ünlü isimlere defileler düzenleyen ve uzun bir dönem boyunca first lady'leri giydiren bir kurum... Ancak yıllar içinde enstitülere dair bu detaylar unutulmuş ve bu kurumlar geri planda kalmış.

Nedret Taciroğlu

ENSTİTÜ KOLEKSİYONU İÇİN PODYUMDA

Mimar Sinan Üniversitesi'nde iç mimarlık eğitimi alan ve ardından moda tasarımcısı olarak ismini duyuran Nedret Taciroğlu gençlik döneminde enstitülerin defilelerinde mankenlik yapmış ünlü isimlerden biri. Cumartesi günü sergiyi gezerken 18 yaşında katıldığı bir defilede çekilmiş olan fotoğrafını gören Taciroğlu şöyle konuştu:

"Çok hoş bir sürpriz oldu. Bir tasarımcı olarak davet edildiğim sergide 18 yaşındayken çekilmiş bir fotoğrafımla karşılaştım. Olgunlaşma Enstitüleri Türkiye'de dikiş anlamında en iyi eğitim veren kurumların başında. Benim atölyemdeki ekip arkadaşlarımda aradığım en önemli özelliklerden biridir. Orada yetişmiş birinin dikişi de görgüsü de farklı oluyor. Ekibimizde enstitülerden mezun olan arkadaşlarımız var. Bu yeni süreçte ben yardıma hazırım. Benim de köklerimde bu enstitüler bulunuyor. O eğitimi, görgüyü alarak bu mesleği seçtim. Bu nedenle tüm süreçler için ne kadar faydalı olursam o kadar mutlu olurum."

Dilek Hanif

KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKMALIYIZ

Olgunlaşma Enstitüleri için hazırlanan tanıtım videosunda da görüşlerine yer verilen moda tasarımcısı Dilek Hanif, "Bir tasarım ülkesi olmasının ilk yolu kendi kültürüne sahip çıkmaktan geçer. Biz tasarımcılar olarak bu topraklardan çıkan kumaşları, desenler, dikiş tekniklerini kendi tasarımlarımızda kullanmalıyız. Kendi atölyemde yıllardır Olgunlaşma Enstitüsü'nde eğitim almış arkadaşlarımız çalışıyor. Ayrıca staj için de çok sık onlardan öğrenci alıyoruz. Paris'te yaptığım ilk defilede enstitü tarafından hazırlamış iki kıyafeti de podyuma çıkarmıştım. Çok büyük emek, yetenek gerektiren iki işti. Haute couture üzerine çalışan herkesin eminim ki enstitüyle, oradan mezun olanlarla yolları kesişmiştir. Video'da yer almak heyecan vericiydi. Bundan sonra da tüm değişim sürecinde elimden geldiğince destek olmak çok isterim" diye konuştu.

***

Kürksüz ve derisiz bir dünya

Geçtiğimiz hafta Salt Galata'da düzenlenen ve küratörlüğünü moda tasarımcısı Aslı Filinta'nın kardeşi Gözde Filinta'nın üstlendiği Hoşça Kal Dünya isimli bir paneldeydim. Tabii ki konu iklim değişikliği, çevre ve enerji kaynaklarıydı. Panelin ismi biraz umutsuzcaydı. Ama gerek konuşmacılar gerek de panele katılanlar dünya için atılabilecek olumlu adımlardan bahsetti.

Belki de tam da bu panelin ve ABD'nin Kaliforniya eyaletinin kürkü tamamen yasaklamasının üstüne panelde Ece Gözen'in vegan deri üzerinde yaptığı çalışmalarda yakaladığı başarıdan bahsetmesi ve ünlü tasarımcı Stella McCartney'nin yeni koleksiyonunda da bitki elyafından üretilen kürkü kullanması ilham vericiydi.

***

Haftanın konuğu

Nathalie Kolyozyan'ın tercihleri

2013 yılında moda dünyasına IN Clouet isimli markasıyla adım atan Nathalie Kolyozyan, kendi ismiyle kurduğu yeni markasıyla moda haftasının açılış defilesini yaparak dikkat çekti. Uzun yıllar resim eğitimi alan ve profesyonel hayatın ardından moda dünyasına adım atan Kolyozyan ile stil ve alışveriş önerilerini konuştuk.

* Stilim rahat, sade ve maskülen diyerek tarif edebilirim.

* Bu sezon ilk olarak bir gömlek satın aldım.

* Her sezon alışveriş yaparım. Zaten işim gereği trendleri de takip ediyorum, her sezon birkaç trend parça mutlaka dolabıma ekliyorum.

* Dolabımda en çok jean pantolon ve beyaz tişört vardır.

* Anneannemden bana kalan çantalar dolabımın en eski parçaları.

* Genel olarak bir parça için "Asla giymem" demem. Ama giydiğimde içinde kendim gibi hissetmediğim hiçbir parçayı da giymem.

* Krem, bej ve maviler vazgeçilmez renklerim.

* Bu sezon kurtarıcı parçalarım jean pantolon ve oversize triko kazaklar.

***

Moda kazanı

ÇİN BASININDAN ÖVGÜ

Tüm dünya moda endüstrisi yüzünü Çin'e ve Ortadoğu'ya dönmüş durumda. Nüfusu yaşlanan Avrupa modaya yatırım yapmazken bu iki coğrafyayı kendine çekebilmek tüm dünya modaevlerinin esas hedefi. Geçtiğimiz günlerde South China Morning Post'ta yayımlanan bir makalede 90 jenerasyonunun artık Chanel, Manola Blahnik gibi markalara ilgi göstermeyi bıraktığı bunun yerine aralarında Burçe Bekrek'in de bulunduğu genç, dinamik ve en önemlisi orijinal tasarımcıların ürünlerini satın aldığına vurgu yapıldı.

BERLİN'DEN TÜRKİYE'YE

Almanya'da kurulan sürdürülebilen moda kavramına ve geri dönüşüme yatırım yapan Xumu, Türkiye'de de satılmaya başlandı. Harvey Nichols'ta satılmaya başlanan ve Almanya'da büyük beğeni toplayan bu markanın kurucularıysa Batuhan Dalcı ve Melih Bilgin... Ceketlerine Sultana gibi isimler veren kurucular teknoloji, doğa ve lüksün bir arada yer alabileceğini göstermeye çalışıyor.

STİLİSTLERE SAVAŞ

"Sonunda olacağı buydu" diyerek başlamak istiyorum söze... Stilistleri sayesinde dünyaca ünlü modaevleriyle çalışan, moda haftalarında ön sıralarda oturan ve modaevleri ve markalarla işbirliği yapan rap şarkıcıları son dönemde stilistlere savaş açmış durumda. Gençleri peşlerinden sürükleyen rap'çiler arka arkaya çıkardıkları şarkılarda stilistleri olmadan da rahat rahat para harcayabileceklerini söylemeye başladı. Bu konuda en ileri gidense ASAP Rocky oldu... Stilistini Vururum isimli şarkısında ünlü rap'çi, "Adamım bir zincir, Supreme ve saraya ihtiyacım var. Bir de en sevdiğin stilisti vurabilecek genç bir zenciye" diyor...

İDİL DEMİREL

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber