Yanından geçilip gidilen tarih... Bafa Gölü

Furkan Kumkaya Memurlar.net için yazdı...

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 20 Aralık 2019 00:10, Son Güncelleme : 19 Aralık 2019 15:23
Yanından geçilip gidilen tarih... Bafa Gölü

Eğer bir gün yolunuz Kuşadası-Milas yolundan geçtiyse mutlaka yol kenarındaki Bafa Gölü tabelasını görmüşsünüzdür. Hatta gölü de görüp burada ne kadar büyük bir göl varmış demiş bile olabilirsiniz. Peki yanından sadece bir göl deyip geçtiğiniz Bafa'nın nasıl bir hazine olduğunu öğrenmek ister misiniz? Belki öğrendiğimizde sadece yanından geçmek yerine uğramak istersiniz kim bilir?

BÖLGEDE GEZİLECEK YERLER

BAFA GÖLÜ

Bafa Gölü, yarısı Aydın'da yarısı Muğla'da olan bir göldür. Geniş bir alanı kaplayan göl ile denizi ayıran tepeleri çok geçmeden denize girebilmektesiniz. Peki bu iki yer arasındaki bağlantı nedir?

Bafa'nın bundan yaklaşık olarak 2800 yıl önce denize kıyısı olduğu biliniyor. Öyle ki gölün kıyısında bir de fazla antik liman bulunuyor. Bafa Gölü'nün Ege denizinden ayrılması ise Büyük Menderes nehrinin alüvyon biriktirmesi ile olmuş. Zamanında ada olan tepeler şimdilerde ise gölün sınırını belirliyor.

KAPIKIRI-HERAKLEİA

Bafa Gölü'nün kıyısındaki en önemli yerleşim yeri olan Kapıkırı günümüzde yaklaşık 400 nüfuslu bir köy olarak geçiyor. Yerli halk burada gençlerin durmadığını anlatıyor. Gerçekten de köyü gezdiğinizde çoğunlukla yaşlı yada çocuk görebiliyorsunuz. Evlenme çağına gelen gençler hemen köyden gidiyorlarmış. Yaşlı insanlarla dolu olan köyün tarihi ise çok derin.

Herakleia kenti M.Ö. 8. Yüzyılda İon bir halk tarafından kurulmuş. Beşparmak Dağları'nın eteğindeki bu şehir öylesine büyük bir alanda kurulmuş ki şehri çevreleyen surlar 13 km boyunca uzanıyormuş. Günümüzde büyük bir kısmı yıkılmış olsa da haberleşme kulelerinin birçoğu hala görülebiliyor.

Herakleia aslında döneminde birçok şehre verilen bir isim olduğu için burası daha çok Latmos olarak adlandırılmış. Latmos ise Beşparmak Dağları'nın eski adı. Herakleia Karia ile İon devletlerinin tam ortasında yer aldığı için zamanının cazibe noktasına dönüşmüş. Güzel sahilleri ve dağların özel kayaları da burada yerleşim kurmayı kolaylaştırmış. Herakleia tepeleri ise bir inziva alanı olarak din adamları tarafından da kullanılmış.

Şehir merkezine döndüğümüzde üzerinde bir kaç sütun kalmış olan agorayı, eski limanı, kaya mezarlarını ve roma hamamını görebiliyorsunuz. Büyük ve heybetli şehirden geriye bir antik kent düzeyinde ne yazık ki hiçbir şey kalmamış. Anadolu beylikleri döneminde burada yerli halk burayı boşaltmak zorunda kalınca yerine gelenler ne yazık ki burayı tahrip etmiş ve kendi yaşam alanlarına tarihi dokuyu korumaksızın dönüştürmüşler. Göçebe bir toplumun yerleşik hayatı benimsemesi zor olduğundan zamanın şartlarına göre talihsizlikler yaşanmış. Şimdi ise köy ve antik kent üst üste yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

YEDİ UYURLAR- YEDİLER MANASTIRI - LATMOS

Yedi Uyurlar, dünyanın birçok noktasında efsaneleşmiş bir inanç hikayesi. Bu efsanenin de birçok noktası Türkiye'de bulunuyor. Hikayeye göre inancını özgürce yaşayamayan Hristiyanlar öldürülmemek üzere inzivaya çekilmek için oyulmuş kayalarda uyumaya başlıyorlar. Yaklaşık 300 yıl kadar uyuduktan sonra tehlike sona ermiş ve dünya Hristiyanlığı kabul edecek seviyeye gelmiş oluyor. Uyuyanlar uyanmış oldukları bölgelerde misyonerlik yapıp Hristiyanlığı yaymaya devam ediyorlar.

Yediler Manastırı ise inziva noktası olarak kullanılan bir yer olarak geçiyor. Bu bölgede zamanının önemli bilginleri ve din bilginleri eğitimler vererek dinlerini yaymaya çalışmışlar. Şehrin epey yukarısında bulunan manastırın en önemli bölümü de içinde Hz. İsa'nın çarmıha gerilişini anlatan freskler. Ne yazık ki hiç koruma altında olmayan freskler her gün daha da fazla tahrip ediliyor.

Manastırın bulunduğu bölgeye gitmek ise epey zor. Bunun için Gölyaka köyünün en üstüne çıktıktan sonra tabelayı bulmanız gerekiyor. Tabela aslında Karia Yolu yürüyüş rotası tabelası. Yürüyüş rotasındaki kırmızı beyaz izleri takip ederek yaklaşık 1 buçuk saatte manastırın bulunduğu yere ulaşabiliyorsunuz. Yol çok zorlu olmasa da yine de epey efor gerektiriyor. Özellikle yaz günü gidecekseniz mutlaka sabahın ilk ışıkları ile yürümeye başlamanız gerekiyor. Bir dağa tırmandığınız için sıcaklıkların artmaması sizler için daha iyi olacaktır. Eğer mümkünse gün doğumu veya gün batımı saatlerini de denk getirebilirsiniz. Özellikle gün batımı esnasında yürüyüş yapmak harika oluyor. Geçe kalma ihtimaliniz var ise kafa lambası taşımanızı öneririz.

İKİZ ADALAR

Bafa Gölü'nün en özel noktalarından biri de İkiz Adalar. Adalarda kale surları ve kilise yapıları bulunuyor. Daha önce bahsettiğimiz surlar üzerindeki gözetleme kulelerinden ikisi de bu adaların üstlerinde yer alıyor.

Adalara gitmek için en iyi yol tekne kiralamak olsa da yaz döneminin sonuna doğru bir tanesine yürüyerek geçebiliyorsunuz. Yaklaşık 1 saat 45 dk süren bir yürüyüş ile Kapıkırı köy merkezinden adaya ulaşabiliyorsunuz. Yol üzerinde herhangi bir tabela işaret vb. bir şey olmadığı için yerel halktan yol tarifi almanızda fayda var. Yürüyerek giderken köy yollarından geçip ardından patikaya ulaşıyorsunuz. Bir çok iniş çıkış yaparak adaya bağlanan kısma geliyorsunuz.

Bağlantı noktası aslında bir kumsal görünümünde ve kesintisiz bir bağ ne yazık ki yok. Göl sularının, gölet oluşturduğu kısımla olan aradaki ufak dereden geçmeniz gerekiyor. Mevsime bağlı olarak su yüksekliği değişse de yaz zamanı bu mümkün oluyor. Eylül ayında yürüdüğümüzde su seviyesi dizin biraz üstünde idi ve 4 adımda karşıya geçebiliyordunuz. Eğer zamanınız ve enerjiniz az ise tekne seçeneği sizin için en iyisi olacaktır.

KAPIKIRI'DA KONAKLAMA

Burası her ne kadar küçük bir köy olsa da yıl boyu yoğun turist akınına uğruyor. Bu sebeple köyde bir çok kişi evlerini pansiyona çevirmiş. Şimdi yeni bir yer yapılması imkansız olduğundan zamanında yapılan pansiyonlar ve butik oteller az sayıdaki kapasiteleri ile hizmet veriyorlar. Genel olarak turlara tahsis edilen yerler için önceden bir araştırma yapıp rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Eğer günübirlik bir gezi yapmak isterseniz de çevresinde Didim, Akbük, Milas gibi otelin bol olduğu yerler bulunuyor.

KAPIKIRI'NA NASIL GİDİLİR?

Kapıkırı'na havayolu ve karayolu ile gidebilirsiniz.

Kapıkırı, Milas-Bodrum Havalimanı' na 50 km olup yaklaşık 45 dk mesafede bulunmaktadır. Toplu taşıma ile gidecekseniz de havalimanından öncelikle Milas'a gidip oradan da Kapıkırı dolmuşuna binmeniz gerekiyor. Dolmuş saatleri dönemsel olarak değişse de son araç 17.30 da oluyor.

Kapıkırı' nın bazı merkezlere olan uzaklıkları ise şöyle;

Bodrum' a 85 km

Kuşadası'na 90 km

Marmaris'e 160 km

Fethiye'ye 220 km

Antalya'ya 428 km

İstanbul'a 630 km

İzmir'e 170 km

Ankara'ya 700 km

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber