Ayasofya için 'fresk' formülü
Ayasofya'nın ibadete açılması tartışılırken çeşitli sorulara da yanıt aranıyor. Camilerde insan sureti kullanmak dinen caiz değilken Ayasofya'nın fresklerindeki suretler kapatılacak mı? Osmanlı döneminde cami olarak kullanılırken nasıldı? Hem ibadete açmak hem de müze olarak kullanmak mümkün mü? İşte Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın üzerinde durduğu alternatifle

Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre: Geçen yıl 3 milyon 727 bin kişinin ziyaret ettiği Ayasofya camiye çevrilirse Kültür ve Turizm Bakanlığı ciddi gelir kaybına uğrayacak. Bakanlığın geçen yıl en çok ziyaret edilen müzesi unvanına sahip Ayasofya'da bir yandan ziyaretçi girişi devam ederken diğer yandan ibadete açık tutma düşüncesi ağır basıyor. Bu yönde birkaç alternatif üretildi. Ana mekan ibadete açılacak, üst galeri katları müze olarak ziyaret edilebilecek.
İkinci alternatif büyük kubbe altı ibadete açılacak, yan nefler yani galeri katının altı kısmı ile galeri katı müzeziyaretçisine açık olacak. Osmanlı döneminde galeri katında yabancı ziyaretçilerin bulunduğunu ve onların topluca yapılan ibadetleri izlediğini biliyoruz. Hatta galeri katı imparatoriçe locasında sırf onlar için oturma yerleri yapılmıştı. Ancak Osmanlı bu uygulamaya 19. yüzyılın son dönemlerinde geçmişti. Öncesinde yabancıların camileri ziyareti izne tabiydi. Son alternatif de Sultanahmet Camisi'nde olduğu gibi ibadet saatlerinde ziyarete kapalı tutup, vakit namazları bittikten sonra ziyarete açmak. Her türlü alternatifte de kesin olması gereken randevulu sisteme geçmek.
OSMANLI'DA NASILDI
Ayasofya'da fresk formülü
Ayasofya ibadete açıldığında en büyük sorunlardan biri olarak fresklerin üstü
ve ana kubbedeki insan suretleri öne çıkıyor. İslamiyet'te namaz kılınan yerde
suret olması caiz görülmüyor. Ayasofya'da bulunan figürlü mozaiklerin üstünün
kapatılması hakkında farklı görüşler olsa da 1710 yılında İstanbul'da bulunan
İsveçli ressam Cornelius Loos'un gravürlerinde Ayasofya içinde birçok figürlü
mozaiğin üstünün açık olduğu görülüyor. Bundan da Osmanlı döneminde ibadete
açıkken mozaiklerin üstünün kapatılmadığı anlaşılıyor.
BOZULMAYI ÖNLEME AMAÇLI KAPATMA
Ayasofya kubbelerinin payandalarında dört 'Serafim meleği' bulunuyor. Bunların ikisi fresk, ikisi mozaik. 1850 yılına kadar üstlerinin kapatılmadığı anlaşılıyor. 1847-1851 yılları arasında Ayasofya'daki en büyük restorasyonlardan birinin uygulayıcısı olan İtalyan asıllı İsviçre vatandaşı G. Fossati bu yüzleri koruma amaçlı kapattı. 'Serafim melekleri'nin üstüne Fossati onarımlarında kapak kondu. Fresklerin üstü ise Sultan I. Mahmud döneminden (1730-1754) itibaren ara ara onarım amacıyla kapatılmaya başlandı. Her iki kapatılma gerekçesi de dökülme ve bozulmaları önlemek. 1934 yılında müzeye çevrildikten sonra onarımlar sırasında peyderpey fresklerin suretleri açılmaya başlandı. En son 2009 yılında 'Serafim melekleri'nin üstündeki kapaklar kaldırıldı.
Ayasofya'da fresk formülü
KARARNAME YETİYOR
Ayasofya'nın ibadete açılması için hukuki olarak bir sorun görünmüyor. Herhangi bir dış ülkeyle bir anlaşma da yok. Müze kararı Bakanlar Kurulu kararı olarak alınmıştı. Hukuki olarak bu karar yine muadil bir kararla veya bir üst hukuki yolla kaldırılabiliyor. Ayasofya'nın, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ibadete açılması mümkün.