Bakan Çelik'ten özel üniversitelerin önünü açacak açıklama

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, özel ilkokul, lise, fen lisesi açılabildiğini ancak özel üniversite kurmanın, anayasal olarak yasak olduğunu anımsatarak, ''Doğru bir anlayış değil, değiştirilebilir'' dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda değişiklik öngören tasarı üzerinde konuşan Çelik, yükseköğretimdeki okullaşma oranının düşüklüğüne değindi. Çelik, 8. 5 Yıllık Kalkınma Planında yükseköğretimdeki okullaşma oranı hedefinin yüzde 37,3 olduğunu ancak 9. 5 Yıllık Kalkınma Planının uygulandığı bugün, bu hedefin çok gerisinde kaldıklarını söyledi. Çelik, 9. Kalkınma Planındaki hedefin yüzde 48 olduğuna işaret ederek, bu hedefe, daha fazla üniversite kurarak, üniversiteler bünyesinde yüksekokul açarak ve kontenjan artırarak ulaşılabilineceğini söyledi. Geçen 5 yıl içinde 7'si vakıf, 32'si devlet olmak üzere 39 üniversite kurulduğunu anımsatan Çelik, bu üniversitelerin ayakları üzerinde durabilmesinin, gelişip büyüyebilmesinin zaman alacağını dile getirdi. Çelik, ''Bir taraftan üniversitesi olmayan 9 ile bu yıl içinde üniversite kurulması planlanırken, diğer yandan da vakıf üniversitesi kurulmasını teşvik ediyoruz'' dedi. VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDEKİ ÖĞRENCİ KAPASİTESİ YÜZDE 6 Çelik, 115 fen-edebiyat fakültesi olduğunu, buradan mezun olanların iş bulamadığını, daha önce öğretmen olurken şimdi öğretmen de olamadığını belirtti. Fen-edebiyat fakültelerini, üniversitelerin kurulmasında olmazsa olmaz koşul olmaktan çıkarmak istediklerini kaydeden Çelik, ''Ancak, bu fakültelerin kurulmayacağı anlamına gelmiyor. İhtiyacı karşılamak üzere rektörlükler bünyesinde daha küçük birimler oluşturmak, bu ihtiyacı gidermek mümkündür'' diye konuştu. Bakan Çelik, 30 vakıf üniversitesindeki öğrenci kapasitesinin yüzde 6 olduğuna dikkati çekerek, bu oranın düşük olduğunu, zaman içinde artması gerektiğini kaydetti. YÖK BAŞKANI'NIN GELMEMESİ ELEŞTİRİLDİ Tasarı üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, tasarının görüşmelerine YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın yerine, YÖK personelinin gelmesini eleştirdi. Özyürek, ''Eski Başkan Teziç gelmediğinde AKP'li arkadaşlar kıyamet koparırdı. YÖK Başkanı yeni geldi, bu işler nasıl başlarsa öyle gider'' dedi. Özyürek, Anayasada değişiklik yapmadan, türban sorununu çözmenin mümkün olmadığını ifade etti. AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür de Özcan'ın komisyonda bulunmamasını, ''Milli Eğitim Bakanı, bütün işini gücünü bırakıp buraya geliyor, YÖK Başkanının burada bulunmaması eksiklik'' diye eleştirdi. AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, yeni kurulacak üniversitelerin, belirli bir ihtisas alanına sahip olması gerektiğini dile getirdi. CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, İstanbul'un nüfus yoğunluğundan şikayet edildiğini ancak yeni üniversitenin burada kurulduğunu dile getirdi. Öztrak, Piri Reis Üniversitesi'nin Tekirdağ'da kurulmasını önerdi. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, İstanbul'daki her yeni yapılanmanın, nüfus artışı anlamına geldiğine işaret ederek, üniversite bünyesindeki denizcilik yüksekokulunun, Tekirdağ, Yalova veya Karasu gibi yakın yerlere kurulması gerektiğini belirtti. MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, dersanenelerin yüksekokula dönüştürülmesini teklif etti. ''YÖK BAŞKANININ GELMESİ GEREKİRDİ'' Milletvekillerinin konuşmasının ardından tasarı üzerindeki eleştirileri yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Çelik, YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan'ın mazereti ne olursa olsun, önemli bir tasarının görüşmesine katılması gerektiğini vurguladı. Çelik, vakıf üniversitelerini İstanbul dışına yönlendirmek ve İstanbul'a daha fazla haksızlık etmemek gerektiğini ifade etti. Üniversitelerde 30 bin 495 araştırma görevlisi bulunduğuna işaret eden Çelik, bu yıl içinde 5 bin araştırma görevlisi kadrosunun tahsis edileceğini bildirdi. Dershanelerin neden değil sonuç olduğunu kaydeden Çelik, ''Dershaneyi ortaya çıkaran nedenler olduğu sürece dershaneler var olacaktır. Hükümet programında, üniversiteye girişi yeniden düzenleyeceğimizi söyledik. Üniversiteye giriş bugünkü gibi olduğu sürece bu dershaneler olacaktır. Öğrenciler, okuldan ziyade dershaneyi önemseyecektir. Geçen süre içinde YÖK'ten bunu özellikle istedik. Fakat YÖK buna yanaşmadı'' diye konuştu. Eğitimin özelleştirildiğine yönelik eleştirilere Çelik, ''Türkiye'de ilk ve ortöğretimin yüzde 98,1'i devlet tarafından verilen hizmettir. Komünist Rusya'da bile eğitimdeki özel sektör oranı yüzde 10'u geçti'' diye yanıtladı. Çelik, özel ilkokul, lise, fen lisesi açılmasına izin verirken, özel üniversite kurmanın, anayasal olarak yasak olduğunu anımsattı. Çelik, ''Anayasa değişikliğinde bu gerekli değişiklik yapılır, biri özel üniversite biri vakıf üniversite olur. Bu doğru bir anlayış değil, değiştirilebilir'' diye konuştu. Görüşmelerin ardından, tasarı kabul edildi.