Memur yapılan zabıtanın 'maktu fazla çalışma ücreti' talebi haklı bulundu

Danıştay 2. Dairesi, belediyede zabıta memuru olarak görev yapan davacı tarafından, Kırsal Hizmetler Müdürlüğüne memur olarak atanmasına ilişkin işlemin iptal edilmesi üzerine geriye dönük olarak alacağı mali haklara 'maktu fazla çalışma ücreti'nin de eklenmesi gerektiğine karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 24 Mayıs 2022 14:04, Son Güncelleme : 17 Mayıs 2022 09:47
Memur yapılan zabıtanın 'maktu fazla çalışma ücreti' talebi haklı bulundu

İlk derece mahkemesi, zabıta memurunun Kırsal Hizmetler Müdürlüğüne memur olarak atanmasını hukuka aykırı bulmuştu. Ayrıca, davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmişti.

Bu karar ise Danıştay 2. Dairesince bozulmuş ve "aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesinin" hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.

Bu sefer ilk derece mahkemesi de, aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesinin" hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.

Ancak Danıştay 2. Dairesi de görüşünü değiştirmiş Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunca verilen 12/12/2018 günlü, E:2013/2, K:2018/2 sayılı kararını gerekçe göstererek "aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi" gerekir diyerek kararı tekrar bozmuştur.

Mezkur içtihat kararında; açılan davalar sonucunda verilen iptal kararları üzerine, ilgililerin fiilen çalışmaması hukuka aykırı bulunan işlemden kaynaklandığından ve iptal edilen hukuka aykırı işlem sonucu tüm maddi hakların ödenmesi Anayasa hükmü ve idare hukuku ilkesi gereği olduğu belirtilmiştir.

T.C.

DANIŞTAY

İKİNCİ DAİRE

ESAS NO: 2021/18587

KARAR NO: 2022/753

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av.

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Belediye Başkanlığı / .

VEKİLİ: Av.

İSTEMİN KONUSU:

. İdare Mahkemesince verilen. günlü, E:. , K:. sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem:

Dava; davalı belediyede zabıta memuru olarak görev yapan davacı tarafından, Kırsal Hizmetler Müdürlüğüne memur olarak atanmasına ilişkin. günlü, . sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

. İdare Mahkemesinin. günlü, E:. , K:. sayılı kararıyla;

5393 sayılı Belediye Kanunu ve bu Kanun'a dayalı olarak hazırlanan Belediye Zabıta Yönetmeliği'nde yer alan hükümler değerlendirildiğinde, belediye zabıta personelinin, zorunlu nedenler olmadıkça bu kadrolar dışındaki kadrolara atanamayacakları ve bu personele zabıta hizmetleri dışında başka görevler verilemeyeceği; davacının, davalı idare emrinde 01/02/1994 tarihinden bu yana zabıta memuru olarak görev yaptığı; davalı idarece, davacının görevinde yetersiz veya başarısız olduğuna ilişkin bir neden ileri sürülemediği; salt Kırsal Hizmetler Müdürlüğündeki personel eksikliğinin mevcut kamu görevlileri ile tamamlanmaya çalışılmasının, işlemin nedeni olarak gösterildiği; zabıta hizmetlerinin niteliği, önemi ve idarenin yeni kurulan kısmının personel gereksiniminin diğer personel ile yürütülmesi olanağı göz önünde bulundurulduğunda; davacının uzun yıllardır görev yapmakta olduğu zabıta memurluğundan memur kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, hukuka aykırı olarak tesis edilen dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin, her bir ödeme tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

Anılan kararın, davalı idarece temyiz edilmesi üzerine Danıştay İkinci Dairesince verilen 13/02/2020 günlü, E:2016/12325, K:2020/863 sayılı kararla;

Dava konusu işlemin iptaline hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA; aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının ise; 27/12/2013 günlü, 28864 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Ek K Cetveli'nin "III. Fazla Çalışma Ücreti" başlıklı maddesinin "(B) Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti" fıkrasının 1. bendinde, "Belediyeler ile bunlara bağlı müstakil bütçeli kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarda (iktisadi işletmeler hariç), görevlerinin niteliği gereği 657 sayılı Kanunda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın zabıta ve itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele (destek hizmeti yürüten personel hariç), belediye meclisi kararı ile tespit edilen tutar, fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir." düzenlemesine yer verildiği, söz konusu düzenleme gereği, belediyede görev yapan zabıta personeline aylık maktu fazla çalışma ücreti ödenmesinin ancak fiilen çalışmaları halinde mümkün olacağı belirtilerek, Mahkeme kararının, davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle BOZULMASINA hükmedilmiştir.

Danıştay İkinci Dairesinin 13/02/2020 günlü, E:2016/12325, K:2020/863 sayılı kararının; bozmaya yönelik kısmına ilişkin davacı tarafından yapılan karar düzeltme başvurusu da, Danıştay İkinci Dairesinin 17/09/2020 günlü, E:2020/1359, K:2020/2555 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

. İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla, Danıştay İkinci Dairesinin kısmen onama, kısmen bozma kararına uyularak, "her ne kadar davacının söz konusu ataması hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş ve bu karar kesinleşmişse de, belediyede görev yapan zabıta personeline aylık maktu fazla çalışma ücreti ödenmesi ancak fiilen çalışmaları halinde mümkün olacağından, davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin istemde hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından; yapılan ödemenin isminin "fazla mesai ödemesi" olmasının, çalışanın ayrıca fazladan çalışmakla yükümlü olduğu anlamına gelmediği, kanunen ödenmesi zorunlu olan parasal haklardan olduğu, görevi başında bulunamaması ve dolayısıyla fiilen çalışamama halinin, idarenin işlem ve eylemi sonucu oluştuğu, Danıştay içtihatlarında iptal edilen hukuka aykırı işlem nedeniyle oluşan tüm maddi kayıpların ödenmesi gerektiğinin belirtildiği ileri sürülerek, Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI:

Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davalı belediyede zabıta memuru olarak görev yapan davacı tarafından, Kırsal Hizmetler Müdürlüğüne memur olarak atanmasına ilişkin . günlü, . sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinde ise, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur." kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, davalı Belediyede zabıta memuru olarak görev yapmakta iken, bu görevden alınarak, Kırsal Hizmetler Müdürlüğüne memur olarak atanmasına ilişkin . günlü, . sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada yapılan yargılamada gelinen son aşamada; Danıştay İkinci Dairesinin, dava konusu işlemin iptaline hükmedilmesi yönünden Mahkeme kararının onaması, işlemin iptali nedeniyle davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi yönünden ise kararın bozulması yolunda verilen kararına uyulmak suretiyle Mahkemece yeniden yargılama yapılarak, davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi isteminin reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunca verilen 12/12/2018 günlü, E:2013/2, K:2018/2 sayılı kararla; Sağlık Bakanlığı personeli olup, döner sermaye ödemesinden yararlanmakta iken, ilgililer hakkında tesis edilen naklen atama ve ikinci görevin üzerinden alınması gibi işlemlerin iptali istemiyle açılan dava sonucunda verilen iptal kararları üzerine, söz konusu işlemler nedeniyle fiilen çalışmadıkları dönem için döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılıp yapılamayacağı konusunda Danıştay Beşinci Dairesinin 30/05/2007 günlü, E:2004/4757, K:2007/2687 sayılı kararı ile Danıştay Onikinci Dairesinin 04/05/2010 günlü E:2010/898, K:2010/2438 sayılı kararı arasındaki aykırılığın içtihadın birleştirilmesi yoluyla giderilmesinin istenmesi üzerine, Sağlık Bakanlığı personeli olup, döner sermaye ek ödemesinden yararlananlar hakkında tesis edilen naklen atama, ikinci görevin üzerinden alınması gibi işlemlerin iptali istemiyle açılan davalar sonucunda verilen iptal kararları üzerine, ilgililerin fiilen çalışmaması hukuka aykırı bulunan işlemden kaynaklandığından ve iptal edilen hukuka aykırı işlem sonucu tüm maddi hakların ödenmesi Anayasa hükmü ve idare hukuku ilkesi gereği olduğundan, döner sermaye ek ödemesinin de davacıların yoksun kaldığı parasal haklardan sayılarak ilgili dönem için kendilerine ödenmesi gerektiği görüşü benimsenerek, içtihatların Danıştay Beşinci Dairesi kararları doğrultusunda birleştirilmesine hükmedilmiştir.

Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi halinde, söz konusu kararın, dava konusu işlemin tesis edilmesi sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini sağladığı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

İdare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen idari işlemden doğan tüm sonuçları ortadan kaldırmak ve önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla yükümlü olup, iptal edilen işlem nedeniyle uğranılan zararların tazmini de bu kapsamda yer almaktadır. Dolayısıyla, hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanarak iptal edilen işlem nedeniyle fiilen bu görevi yapamadığı açık olan davacıların, bu işlem sonucu uğradığı zararların davalı idarece tazmini, Anayasa hükmü gereğidir.

Bu nedenle, ilgililerin "fiilen" çalışamaması hukuka aykırı bulunan işlemden kaynaklandığından ve iptal edilen hukuka aykırı işlem sonucu tüm maddi hakların ödenmesi yukarıda değinilen Anayasa hükmü ve idare hukuku ilkesi gereği olduğundan, aylık maktu fazla çalışma ücretinin de yoksun kalınan bir parasal hak olarak, uğranılan zarara karşılık idarece tazmini gerektiği açıktır.

Bu durumda; idarece tesis edilen atama işlemi ile davacının önceki görevinde fiilen çalışamaması durumu arasında neden-sonuç ilişkisinin bulunması, atama işleminin, hukuka aykırı bulunarak Mahkeme kararıyla iptal edilmesi ve kesinleşmesi neticesinde İdarenin, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen idari işlemden doğan tüm sonuçları ortadan kaldırmak ve önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla yükümlü olduğu, iptal edilen işlem nedeniyle uğranılan zararların tazmininin de bu kapsamda yer aldığı açık olduğundan, işlem sebebiyle davacının yoksun kaldığı aylık maktu fazla çalışma ücretinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi isteminin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı kanaatine varılmıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. . İdare Mahkemesince verilen. günlü, E:. , K:. sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2017/3975 E. , 2022/757 K.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber