Belediye Tahsilat İşlemlerde Kontrol Faaliyetleri

Belediye Tahsilat İşlemlerde Kontrol Faaliyetleri

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Haziran 2022 13:19, Son Güncelleme : 02 Haziran 2022 13:20
Belediye Tahsilat İşlemlerde Kontrol Faaliyetleri

Belediye Tahsilat İşlemlerde Kontrol Faaliyetleri

Taner ERASLAN

Müfettiş

1. Giriş

Bilindiği üzere, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Çalışma Yönetmeliğinin 11. maddesine istinaden yürürlüğe konulan 14.04.1993 gün ve 242-1-21/857-6 sayılı genelge kapsamında, özel idare, belediye ve bunlara bağlı işletme ve birlikler tarafından icra edilen tahsilat işlemlerinin denetimleri, valilik ve kaymakamlıklarca oluşturulan "Denetim Komisyonları" aracılığı ile her yıl Ocak ayı içerisinde yapılmaktaydı.

Ancak, 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5272 sayılı Belediye Kanunu ve 01.01.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun içerdiği düzenlemeler, söz konusu tahsilat denetimlerinin hukuki dayanaklarını sorgulanmasına neden olmuştur.

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 25. maddesinde, il ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl Ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından denetim komisyonu oluşturması öngörülmüştür. (5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 28. maddesine göre bu hüküm, büyükşehir, büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerini de kapsamaktadır.)

Aynı Kanunun, 55. maddesiyle de belediyelerde iç ve dış denetimin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun hükümlerine göre yapılacağı; mali işlemler dışında kalan diğer idari işlemlerin, İçişleri Bakanlığı, belediye başkanı veya görevlendireceği elemanlar tarafından da denetleneceği belirlenmiştir. Tahsilat iş ve işlemlerinin, mali işlemlerden olduğu açıktır.

Ayrıca, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 68. maddesi, mahalli idarelerin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerini kapsayan dış denetimlerinin Sayıştay tarafından yapılmasını hükme bağlamıştır.

Yukarıdaki gelişmeler çerçevesinde İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yayımlanan 8.2.2005 tarihli, "Tahsilat denetimi" konulu, 2005/17 sayılı Genelge'de aşağıdaki açıklama yapılmıştır:

".Bu durumda, vali ve kaymakamlarca teşkil edilen denetim komisyonlarınca mahalli idarelerin tahsilat denetimlerinin yapılması, yeni yürürlüğe giren mevzuatla örtüşmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, valilik ve kaymakamlıklara mahalli idarelerin tahsilat işlemlerinin yapılması görevini veren ilgi genelgemiz yürürlükten kaldırılmıştır."

Tahsilat denetimlerinin kaldırılmasıyla ortaya ciddi bir denetim boşluğunun çıktığını düşünmekteyim. Nitekim, 01.01.2006 başından beri Sayıştay'ın vezne ve tahsilat denetimi yapmaması, iç denetçi atanmaması veya atanan iç denetçilerin bu yönde yeterli ve ayrıntılı denetim yapmamaları/yapamamaları gibi deneyimler, böyle düşündürtmüştür.

Diğer taraftan, basına da yansıyan zimmet, görevi kötüye kullanma gibi olumsuz gelişmeler nedeniyle, belediye tahsilat işlemlerinin oldukça yüksek risk bulunan işlemler olduğu açıktır.

Belediye tahsilat işlemlerinde yapılan hata, usulsüzlük veya yolsuzluk olayları zincirleme sorumluluk getirmektedir. Yeterli kontrol önlemlerinin olmadığı, kontrol faaliyetlerinin sistematik yapılmadığı ortamda, denetim ve kontrol faaliyetlerindeki eksiklikler, bu konudaki sorunların çığ gibi büyüdüğünü düşünmemize sebep olmaktadır:

".Sanığın, belediye mezbaha müdürlüğünde tahsildarlık görevi yaptığı sırada, tahsil ettiği bir kısım paraları 1 yıl 9 ay gibi gecikmeyle vezneye kendiliğinden yatırdığı, bu suretle paranın nemasından faydalandığı anlaşılmakla, faydalandığı nema miktarı bilirkişiye tesbit ettirildikten sonra kullanmak Zimmeti suçundan mahkumiyetine karar verilmelidir. Daire:5 Tarih:04.05.1994 Esas No:1994/1244 Karar No:1994/1542ÖZET: Somut olayda dosya kapsamından, banka içi kayıtlara göre yapılan araştırma üzerine olayın açığa çıktığı anlaşılmış olup, eylemin banka dışı araştırmayı gerektirmeyecek nitelikte iç denetimle ortaya çıkabilecek şekilde basit zimmet suçunu oluşturduğu sabittir.Sanığın müdürlüğünü yaptığı bankanın özelleştirme kapsamına alındığı ve suç tarihinden önce özelleştirilmiş olduğu da gözetilerek, sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 4389 sayılı kanunun 22/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmelidir.(7. CD. 2005/13561 E.,2006/10771K.)"

".Sanığın Zimmetinin dairesindeki kayıtlarla saptanmasına olanak bulunmayıp ancak telefon ücretini yatıran abonelerin baş vurmaları üzerine idare müfettişince yapılan araştırma ve soruşturma sonunda ortaya çıktığı, dolayısıyla eylemin ihtilas niteliğinde olduğu ve zincirleme biçiminde devam ettiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.(5.C.D.-7.2.1985-4815/448)

".Belediye Başkanlığının 17.01.2005 günlü "sanığın tahsilat şefi" olarak görev yaptığı sırada zimmet suçunu işlediği iddiası ile savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine başlatılan soruşturma sırasında alınan 14.02.2005 tarihli bilirkişi raporunda sanığın "su tahakkuk ve tahsilat servisinde şef olduğu ifade edilmesine rağmen, yargılama aşamasında alınan heyet raporunda "su tahakkuk şefi olarak görev yaptığı ve birimin yetkilisi olduğu" belirtilerek görev konusunda çelişki yaratıldığı gibi, Belediyenin cevabi yazısının da hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı nazara alınarak, sanığın tahakkuk ve tahsilat şefliklerinden hangisinde görev yaptığı veya her iki birimin tek şeflik olarak sanıkta toplanıp toplanmadığı, para tahsili görevinin ya da şef olması sebebiyle veznedeki para üzerinde koruma ve gözetim sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, fiilen para tahsili ile görevlendirilip görevlendirilmediği hususları kurumdan sorularak sonucuna göre; para tahsili veya koruma ve gözetim görevinin varlığı halinde eyleminin zimmet suçunu, aksi halde abonelerin bir kısmının işlemleri yapacağı veya yaptıracağı düşüncesiyle kendisine verdikleri paraları kayıtlara geçmeyip vezneye teslim etmeyerek mal edinmesi fiilinin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik araştırma sonucu suç niteliğinin tayin ve tespiti ile yazılı şekilde hüküm kurulması, YARGITAY 5. Ceza Dairesi 2008/8302 E.N , 2011/70 K.N."

Uzun yıllar kontrol ve denetim faaliyetlerindeki eksiklikler nedeniyle, basit zimmet olaylarının arttığını ve denetim görevinin ihmali gibi zincirleme sorumluluğu bulunan görevliler için ciddi risklerin beklediğini tahmin etmekteyim:

KARAR - 1:

ZİMMETE NEDEN OLMAK (Sanıkların Denetim Görevlerini Yerine Getirmedikleri - Zimmet Eylemini Gerçekleştiren Sanığın Basit Zimmet Suçundan Mahkumiyetine Karar Verildiği/Görevini İhmal Eden Sanıklar Hakkında da Zimmete Neden Olmak Suçundan Mahkumiyet Kararı Verileceği)

BASİT ZİMMET (Zimmet Eylemini Gerçekleştiren Sanığın Basit Zimmet Suçundan Mahkumiyetine Karar Verildiği - Denetim Görevini İhmal Eden Sanıklar Hakkında da Zimmete Neden Olmak Suçundan Mahkumiyet Kararı Verileceği)

5237/m.251

ÖZET : Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olmak suçundan sanıklar hakkında işletme sorumlusu ve idari mali sorumlu olarak görev yapan sanıkların, veznedarların günlük ve aylık tahsilat listelerinin bilgisayardan çekimini yaptırıp kontrol etmeyerek diğer sanığın zincirleme zimmet suçunu işlemesine neden oldukları, mahkemece de bu sanığın eyleminin oluşa uygun olarak basit zimmet suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında sanıkların atılı suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekir. YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2009/5669 K. 2009/7303 T. 15.6.2009

KARAR - 2:

".Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olmak suçundan sanıklar hakkında işletme sorumlusu ve idari mali sorumlu olarak görev yapan sanıkların, veznedarların günlük ve aylık tahsilat listelerinin bilgisayardan çekimini yaptırıp kontrol etmeyerek diğer sanığın zincirleme zimmet suçunu işlemesine neden oldukları, mahkemece de bu sanığın eyleminin oluşa uygun olarak basit zimmet suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında sanıkların atılı suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekir." Yargıtay 5. Dairesi E. 2009/5669 K. 2009/7303 T. 15.6.2009

KARAR - 3:

".Belediye muhasebecisi olan sanığın, tahsildar Necdet'in hesaplarını kontrol ve teftiş yetkisi bulunduğu ve görevini yerine getirmemek sonucu zimmetin vukuuna sebebiyet verdiği anlaşılmasına göre, eyleminin T.C.K'nun 203. Maddesine uygun bulunduğu gözetilmeden T.C.K'nun 230. Maddesi ile hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir." Yargıtay 5. Ceza Dairesi 7.2.1989-4992/311

Tahsilat işlemlerinde temel risk muhasebe yetkilisi mutemedi işlemleridir. Muhasebe yetkilisi mutemetleri, muhasebe yetkilisi adına ve hesabına para ve parayla ifade edilebilen değerleri geçici olarak almaya, muhafaza etmeye, vermeye, göndermeye yetkili ve bu işlemler ile ilgili olarak doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olan kamu görevlilerini ve yetkili memurları ifade etmektedir[1]. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere tahsildar, icra memuru, ambar memuru, tevzi memuru veya veznedar gibi unvanlarla görev yapanlara muhasebe yetkilisi mutemedi denmektedir.

Bu çalışmada, belediyelerde görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını yürütürken uymaları gereken mevzuatı değerlendirmeye ve bununla birlikte belediye gelir birimlerinin önemli bir parçası olan tahsilat sürecinin etkinliğini, bu süreçte görev alanların sorunlarını tartışmaya çalışacağız.

2. Belediyelerde Görev Yapan Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Çalışmalarına Yön Veren Mevzuat Düzenlemeleri

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını düzenleyen temel mevzuat hükmü 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 61.maddesidir. Söz konusu maddenin son fıkrasında, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin kısa tanımlaması yapılmış, doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olduğu belirtilmiş ve diğer hususların bir yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Sözü edilen yönetmelik, Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik[2] olup, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin görevlendirilmelerini, yetkilerini, denetimini, tutacakları defter ve belgeleri ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları içermektedir.

Diğer taraftan Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin[3] "Kasa Hesabının" açıklandığı 50.maddesinde de muhasebe yetkililerinin çalışmalarını düzenleyen mevzuat hükümleri bulunmaktadır.[4]

Konuya belediyeler açısından bakıldığında, 1958 tarihli Belediye Tahsilat Yönetmeliği[5] de, tahsilat servislerinin çalışmasına ve tahsilat sürecine ilişkin hükümler ile tahsildar veya icra memuru gibi muhasebe yetkilisi mutemetlerinin (eski adıyla sayman mutemedinin) çalışmalarını düzenleyen hükümler içermektedir.

3. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri

Mahalli İdareler Görevde Yükselme Yönetmeliği'nin 5.maddesi gereği, tahsildar veznedar, mutemet gibi kadrolar idari hizmetler grubunda yer alıp, görevde yükselmeye tabidir. Zorunluluk bulunması halinde yukarıda unvanları belirtilenler dışında, muhasebe yetkilisi adına para ve parayla ifade edilebilen değerleri almak, vermek, vezne ve ambarlarda muhafaza etmek üzere kamu idarelerinin görevli personeli arasından, ilgili muhasebe yetkilisinin de muvafakatı alınarak seçilen personel, harcama yetkilisi tarafından muhasebe yetkilisi mutemedi olarak görevlendirilebilir.

Ayrıca, özlük hakları ödemelerinin yapıldığı muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında bulunan birimlerde görev yapan personelin, görev yapılan yerdeki aynı bütçeli diğer idarelere hizmet veren muhasebe yetkilisine bağlı mutemet olarak görevlendirilmesi de mümkündür.

Muhasebe yetkilisi mutemedi olarak seçilen görevlinin adı, soyadı, görev yeri, unvanı ve imza örneği ile görev ve yetkileri ilk görevlendirmede muhasebe yetkilisine yazılı olarak bildirilir.

Görevlendirmelerin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılması oldukça önemlidir. Çünkü bu şekilde görevlendirilmeyen ve yetkili kılınmamış hiçbir kimse kamu idaresi adına para tahsil edemez, değerleri alamaz, gönderemez ve ödeme yapamaz.[6]

Burada dikkat çekmek istediğimiz husus harcama yetkililerinin de muhasebe yetkilisi mutemedi görevlendirebileceğidir. Zorunluluk bulunması halinde yukarıda unvanları belirtilenler dışında, muhasebe yetkilisi adına para ve parayla ifade edilebilen değerleri almak, vermek, vezne ve ambarlarda muhafaza etmek üzere kamu idarelerinin görevli personeli arasından, ilgili muhasebe yetkilisinin de muvafakatı alınarak seçilen personel, harcama yetkilisi tarafından muhasebe yetkilisi mutemedi olarak görevlendirilebilir. Ayrıca, özlük hakları ödemelerinin yapıldığı muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında bulunan birimlerde görev yapan personelin, görev yapılan yerdeki aynı bütçeli diğer idarelere hizmet veren muhasebe yetkilisine bağlı mutemet olarak görevlendirilmesi de mümkündür.

4. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Çalışma Esasları

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını nasıl yürüteceklerini, söz konusu görevlileri iki gruba ayırarak incelemekte yarar görüyoruz. Birinci grupta, muhasebe biriminde görev yapanlar, ikinci grupta ise muhasebe birimi hizmet binası dışında veya muhasebe biriminin bulunduğu yerin belediye hudutları dışında görevlendirilen yer almaktadır.

Birinci grupta yer alan görevliler, tahakkuk belgelerine dayanılarak yapılan vergi ve benzeri tahsilat karşılığında "Vergi Dairesi Alındısı"[7] , vergi tahsilatları dışında, muhasebe birimlerince nakden veya çekle yapılan her türlü tahsilat, veznelere teslim edilen tahvil, hisse senedi ve hazine bonosu gibi menkul kıymet ve varlıklar ve kıymetli ayniyat, banka teminat ve garanti mektubu ile şahsi kefalete ilişkin belgeler karşılığında ise "Alındı Belgesi"[8] düzenlemektedirler. Mükellefler adına emanete alınmış tutarlardan vergi veya diğer borçlarına mahsubu gerekenler ve mahsuben yapılan diğer tahsilat için "Mahsup Alındısı"[9] düzenlenir.

Bu grupta yer alan görevliler, bir gün içinde nakden tahsil olunan her türlü vergi, resim, harç ve fon gibi gelirler ile diğer tahsilat yardımcı hesaplar itibarıyla "Tahsilat-Takipli Alacaklar Tahsilat-Tahakkuk Bordrosuna"[10] kaydeder. İki nüsha olarak düzenlenen tahsilat bordrolarının birinci nüshası veznede, ikinci nüshası ise muhasebe biriminde saklanır. Tahakkuk servislerince günlük olarak düzenlenip tahakkuk kaydının yapılması için muhasebe servisine verilen tahakkuk bordroları iki nüsha düzenlenir. Birinci nüshası muhasebe servisinde, ikinci nüshası ilgili tahakkuk servisinde saklanır.

Bir gün içerisinde tahsil edilen paralardan, ertesi gün kasadan yapılacak ödemeler için Maliye Bakanlığınca belirlenen limit alıkonularak fazlasının, düzenlenecek teslimat müzekkeresi[11] ile bankaya yatırılması zorunludur.

İkinci grupta yer alan tahsildarlar tarafından yapılan tahsilat için "Tahsildar Alındısı"[12], tahsildar alındısı ile yapılan tahsilatlar dışında "Muhasebe Yetkilisi Mutemedi Alındısı"[13] kullanılır.

Bu alındılar üç nüsha olup, bir nüshası parayı yatırana, bir nüshası ilgili servise verilir. Tahsildar ve icra memurlarınca başka muhasebe birimleri adına yapılan tahsilatta alındının bir nüshası muhasebe işlem fişi ekinde adına tahsilat yapılan muhasebe birimine (muhasebe yetkilisi mutemedi alındısında bir nüshası alındıyı düzenleyen yetkilinin bağlı bulunduğu birime) gönderilir.

Muhasebe yetkilisi mutemetlerince yapılan tahsilat, tarih ve alındı seri ve sıra numarasıyla "Muhasebe Yetkilisi Mutemetleri Kasa Defteri"[14] ne işlenir. Mutemetler tarafından yapılan tahsilat, miktarı ne olursa olsun en geç 7 günde bir ve her halde mali yılın son iş gününde kurum veznesine yatırılır. Ancak, yapılan tahsilat, Maliye Bakanlığınca tespit edilen miktara ulaştığında, 7 günlük süre beklenilmeksizin derhal teslim edilir. Muhasebe mutemetlerince çekle tahsilat yapılması durumunda, çekin en geç ertesi işgünü içinde vezneye verilmesine dikkat edilir.

Tahsildar ve icra memurlarının, tahsildar alındıları ile yaptıkları tahsilat, "Tahsildar ve İcra Memurları Tahsilat Bordrosu"[15] ile vezneye yatırılır. Üç nüsha olarak düzenlenen bordronun birinci nüshası tahsilata ait alındılarla birlikte vezneye, ikinci nüshası tahsildar ve icra memurlarının bağlı bulundukları servis şefine verilerek, tahsildar ve icra memurları adına açılacak dosyalarda tarih sırasına göre saklanır; üçüncü nüsha ise tahsilatı yapan icra memuru veya tahsildarda kalır.

Düzenlenen belgeler ve bordrolar, yazının ekinde sunulan tabloda ayrıca verilmiştir.

5. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin hesapları, muhasebe yetkililerince, Muhasebe biriminin vezne ve ambarlarında para ve değerleri alıp veren muhasebe yetkilisi mutemetlerini her 15 günde en az bir defa, belirsiz günlerde, muhasebe birimi dışında bir günden fazla süreyle görev yapan tahsildarlar ile icra memurlarını her iki ayda en az bir defa ve her tahsilattan dönüldüğü günü takip eden on gün içinde, kontrol edilir.[16]

Diğer taraftan, muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerince nakden ve mahsuben yapılan tahsilat, iade ve göndermeler muhasebe yetkilisi mutemetleri kasa defterine kaydedilir. Ay sonlarında bu defterin bir nüshası tahsilat ve ödemelere ilişkin belgelerle birlikte bağlı bulunulan muhasebe birimine verilir. Muhasebe birimince, muhasebe yetkilisi mutemetleri kasa defteri muhteviyatının ekli belgelere ve muhasebe yetkilisi mutemedince tutulan diğer ilgili yardımcı defter kayıtlarına uygunluğu görüldükten sonra gerekli muhasebeleştirme işlemleri yapılır[17].

Muhasebe birimlerinin vezne ve ambarlarında bulunan hazır değerler, değerli kağıtlar, menkul kıymet ve varlıklar ile teminat mektupları gibi değerler, mali yılın son günü itibarıyla muhasebe yetkilisinin veya yetki devrinde bulunduğu yardımcısının başkanlığı altında, ilgili muhasebe yetkilisi mutemedinin katılacağı ve en az üç kişiden oluşan kurul tarafından sayılır.

Yıl sonunda yapılan sayımlarda; kasa ve bankada bulunan para mevcudu, alınmış ancak henüz tahsil edilmemiş çekler, kamu idaresine ve kişilere ait menkul kıymet ve varlıklar, teminat mektupları, değerli kağıtlar için ayrı ayrı olmak üzere tutanak düzenlenir ve sayım kurullarınca imzalanır. Tutanaklarda gösterilen sayım sonuçları, yardımcı defter ve muhasebe kayıtları ile karşılaştırılır.[18]

6. Sonuç

Belediyelerde görev yapmakta olan muhasebe yetkili mutemetlerinin görevlerini mevzuata uygun yürütmeleri oldukça önemlidir. Mevzuatın yetersiz olması, uygulama birliğini bozmaktadır. Birbiriyle çatışan veya güncellenmeyen mevzuat düzenlemeleri, uygulamada fiili durumları beraberinde getirmektedir.

Kontrol faaliyetleri ise sistematik ve disiplinli bir yaklaşımla kurulması gerekmektedir. Tahsilat işlemleri, birden fazla personelin sorumluluğunda ve zincirleme denetimde yapılması gereken faaliyetlerdir. Süreçte yer alan bir personelin hatalı, eksik veya usulsüz işlemleri, bu işlemleri denetlemek ve kontrol etmekle görevli personel için oldukça önemli riskler doğurabilmektedir.

Dolayısıyla, belediyelerin iç sistemlerinde etkin, işlevsel ve iyi tasarlanmış kontrol faaliyetlerine ihtiyaç bulunmaktadır.

Belediye tahsilat işlemlerine yönelik önerilerimiz aşağıda yer almaktadır:

- Hangi görevlinin hangi işlemi denetleyeceği kontrol listeleri ile açık ve net olarak belirlenmelidir.

- Muhasebe yetkilisi veya denetimle görevlilerin belirsiz zamanlarda yapacaklarını denetimleri aksatmamaları yerinde olacaktır.

- Belirli sürelerde tahsilat işlemlerinde rotasyon uygulanmalıdır.

- Tahsilat ve belge düzeni hakkında, ilgili personele ayrıntılı eğitimler verilmelidir.

- Kullanılan muhasebe veya tahsilat yazılımları, kamu mali mevzuatının gerektirdiği güncellikte çalışmalıdır.

- Elden tahsilat işlemleri mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır.

- Çapraz kontroller yapılması veya bazı tahsilat işlemlerinde mükellef nüshalarının kontrol edilmesi sağlanmalıdır.


[1] Tanım, 31/12/2005 tarih ve 26040 sayılı (3.Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan "Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 3.maddesinden alınmıştır.

[2] Resmi Gazete Tarihi: 31.12.2005, Resmi Gazete Sayısı: 26040

[3] Resmi Gazete Tarihi: 10.03.2006, Sayısı: 26104

[4] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 120.Alınan Çekler Hesabının açıklandığı 52. ve 53. Maddeleri ile sayımlarla ilgili 450.maddesinde muhasebe yetkilisi ile ilgili hükümler bulunmaktadır.

[5] 21/03/1958 tarih ve 9864 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Belediye Tahsilat Talimatnamesi", 13/0171993 tarih ve 21464 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik ile adı "Belediye Tahsilat Yönetmeliği" olarak değiştirilmiştir.

[6] Bu kural hem 5018 sayılı Kanun'un 5.maddesinde hem de Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin 5.maddesinde yer almaktadır.

[7] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:42

[8] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:41

[9] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:43

[10] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:40

[11] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:44

[12] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:44

[13] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:46

[14] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:47

[15] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:48

[16] Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, md.8

[17] Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, md.16

[18] Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, md.17

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber