İsrail, tecavüzcüleri ifşa eden savcı'yı gözaltına aldı
Sde Teiman Hapishanesi'nde İsrailli askerlerin bir esire tecavüz görüntülerini sızdıran Başsavcı Yifat Tomer-Yerushalmi, Netanyahu yönetiminin hedefi oldu. Baskılar sonucu istifa eden Yerushalmi, pazar günü intihar notu bırakıp ortadan kayboldu. Başsavcı saatler sonra bulundu ve gözaltına alındı.
İsrail'de, tutuklu Filistinlilere yönelik vahşi işkencelerin yapıldığı Necef Çölü'ndeki Sde Teiman Hapishanesi'ndeki vahşet görüntülerini Ağustos 2024'te sızdıran Askeri Başsavcı Yifat Tomer-Yerushalmi, işgalin gerçek yüzünü ortaya koymasından dolayı zor günler geçiriyor. Geçtiğimiz cuma günü görüntüleri sızdırdığını itiraf eden Başsavcı, görevinden alınma tehditleri ve baskı sonucu istifa etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, onu "İsrail'in uluslararası kamuoyundaki imajına en büyük darbeyi indiren kişi" olarak niteledi. Yerushalmi, pazar günü geride bir intihar notu bırakarak ortadan kayboldu. İsrail polisi ve ordu güçlerinin saatler süren aramalarından sonra bulunan Başsavcı'nın tutuklandığı bildirildi. Geride ise iç ve dış kamuoyunda 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de ayan beyan görülen soykırım varken hapishanede işkencelerin sorumlularından değil bu işkenceleri kamuoyuna yansıtan Başsavcı'nın tutuklanması etrafında tartışmalar kaldı.
NETANYAHU ÖFKE KUSTU
İtirafın ardından yapılan ilk hükümet toplantısında öfkeli olan Netanyahu, işkence ve tecavüz belgelerini sızdıran Başsavcı'ya öfke kustu. Sızdırılan belge ve görüntülerin "İsrail'in kamusal ilişkilerine en büyük saldırı" olduğunu belirten Netanyahu, Yerushalmi'nin tüm rütbelerinin de söküldüğünü açıklayarak, "Bu İsrail'in dünyanın önünde imajına büyük bir darbe indirdi" şeklinde konuştu.
İŞKENCE KAYIT ALTINDA
Başsavcının İsrail'de yayın yapan Kanal 12 televizyonuna Ağustos 2024'te sızdırdığı görüntülerde, Sde Teiman Hapishanesi'nde İsrail askerlerinin Filistinli tutuklulara uyguladığı işkence ve istismarlar gün yüzüne çıktı. Uluslararası insan hakları raporları işkenceleri doğruladı. Belgeler İsrail askerlerinin Gazzeli tutukluları kasıtlı olarak aşağıladığını, ruh sağlıklarını bozduğunu ve tüm uluslararası sözleşmeleri ve insani normları ihlal eden etik dışı davranışlara zorladığını gösteriyordu. Gazze'den serbest bırakılan tutukluların ifadelerine göre, işgal güçleri onları soydu ve İsrail ordusuna bağlı polis köpekleri tarafından korkunç ve korkutucu cinsel istismara maruz bıraktı. İsrail, tutuklulara karşı her türlü işkence ve dayağı uyguladı, onları uykudan mahrum bıraktı, hapishane bahçesinde onlarca saat çıplak tuttu, ayrıca kıyafet, temizlik malzemeleri, saç kesimi gibi ihtiyaçlarını gidermelerine ve hatta uyumalarına bile izin vermedi.
SUÇLUYU KORUYAN HAKİKATLERİ ÖRTEN BİR REJİM
  İsrailli Başsavcı Yerushalmi'nin, belge ve görüntüleri bizzat sızdırdığını itiraf 
  etmesi, işgal devletinin de vahşi işkenceleri resmen itiraf etmesi olarak değerlendiriliyor. 
  Başsavcı'nın itirafından hemen sonra azledilip tutuklanması ise işgalcinin hakikatini 
  ortaya koyuyor. Sosyal medya platformlarında bu duruma dikkat çeken İsrailli 
  ve Filistinli insan hakları aktivistleri, yaşananların İsrail tarafından işlenen 
  savaş suçlarının en büyük delili olduğuna dikkat çekerek Sde Teiman dosyasının 
  da Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) taşınması yönünde çağrı yaptı. Aktivistler, 
  Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir'in, Filistinlilere sistematik işkence 
  politikası yürüten bir güvenlik rejimi kurduğuna dikkat çekerek, "Bu rejim, 
  işkencelerden sorumlu olanları korurken ortaya konan hakikatleri örtüyor" yorumunu 
  yaptı.
İŞKENCELER VAHŞETİN BİR KISMI
  Öte yandan, işgalci İsrail ordusu, 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'ye yönelik başlattığı 
  vahşi soykırım sürecinde dünya tarihinde eşine nadir rastlanan büyük vahşetler 
  işlemişti. Bu süreçte nüfusu 2,3 milyonu aşan Gazze'nin yüzde 85'ini yakıp yıkan 
  işgal ordusu, 70 bine yakın Filistinliyi katletmiş, yüzlercesinin açlıktan ölümüne 
  sebep olmuş, aç bıraktığı insanlara "insani yardım dağıtmak için" topladığı 
  yerlerde ateş açarak katliam uygulamıştı. Sde Teman'dan sızdırılan belge ve 
  görüntüler, tutukluların da vahşi şartlar altında işkencelere maruz kaldığını 
  gösterirken aktivistler, Sde Teiman'ın vahşetin küçük bir kısmını oluşturduğunu 
  İsrail'in çok daha büyük suçlardan da insanlık vicdanında mahkum olduğunu hatırlattı.