Döviz ve faizden para kazanma dönemi bitti

Haber Giriş : 17 Ocak 2005 17:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, enflasyonu düşürme aşamasında büyük muhalefetle karşılaştıklarını söyledi.

Bu muhalefetin iki kanadı olduğunu belirten Serdengeçti, ?Bunlardan birincisi varlıklarını evvelden beri enflasyon ortamında mümkün olduğu kadar döviz olarak tutan grup? dedi. Bu grubun enflasyon ortamında paralarını enflasyona karşı böyle koruduğunu, ancak dalgalı kur rejimine geçildiğinde Türk parasının değer de kazanabildiğinin görüldüğünü söyledi.

Serdengeçti, ?Bu kesim Türk parasının değer kazanmasıyla içine düştükleri zor durumdan kurtulmak için cari açığı sürekli gündemde tutmak istediklerini, Merkez Bankası'ndan kısa vadeli faizleri düşürmesini istediklerini dile getirdi.

Faizden kazananlar Sürekli Hazine Bonosu'na yatırım yapanların yüksek reel faizler nedeniyle çok iyi para kazandığını, bunların da enflasyonun ve faizlerin düşmesine hep muhalefet ettiklerini, enflasyon ve faizde düşüş beklentilerini bozmaya çalıştıklarını belirten Serdengeçti, ?Onlara göre, enflasyon hedefleri tutmayacaktır, eksikler vardır. Yeni Türk Lirası dersiniz ?olmaz' derler, düşük kur isterler, büyüme olmaz derler. Yani bütün olumlu gelişmeleri reddederler? dedi. Diğer bir grubun da sadece kendi finansal portföylerine baktığını, bir grubun da faizlerin düşüp üretimin artmasıyla üretimini artırarak çok kazanmaya çalıştıklarını da anlatan Serdengeçti, bu grupların hiçbiri için enflasyonla mücadelenin öncelikli olmadığını bildirdi.

Reel faizlerin, istikrar sağlandığı, güven verebildiği ölçüde, kamu borcunun milli gelire oranıyla birlikte inmeye devam edeceğini söyleyen Serdengeçti, ?Bu, umuyorum 2005'te daha iyi anlaşılacak? dedi. Serdengeçti, ?Bu ülkede artık oturduğu yerden dövizden para kazanma dönemi bitmiştir. Faizlerin genel düzeyinin makul seviyelere gerilemesiyle birlikte faizden fahiş seviyede para kazanma dönemi de bitmektedir. 2006'dan itibaren faiz kararları Para politikası Kurulu'nda onaylanacak, kararlar buna göre alınacak? diye konuştu.

Problem hâlâ bitmedi

Süreyya Serdengeçti, enflasyonun yüzde 10'un altına düştüğü ortamda, ?Enflasyon problemini hallettik? denemeyeceğini, bunun için fiyat istikrarının kalıcı olması gerektiğini söyledi.

Serdengeçti, ?Yüzde 10'un altındayız ama Türkiye'de enflasyon 30 kadar gelişmekte olan ülkenin enflasyonu ile kıyaslanınca, fiyat istikrarı açısından hâlâ sondan 6. sıradayız. Gelişmiş ülkelerden hiç bahsetmek istemiyorum.

Enflasyon sorununu hallettik diyebilmek için, fiyat istikrarının kalıcı olması lazım. Bu da 2005 içinde tek haneli enflasyonun artık çift haneye çıkmayacağının toplum tarafından kabul edilmesiyle olacak. Enflasyon, gelecek yıllarda daha da düşük seviyelere gelmeli. Bu yılın yüzde 8'lik hedefin gözden geçirilmesine de gerek yok? diye konuştu. Serdengeçti, enflasyondaki düşüşün kalıcı hale gelmesi için, taleplerin kontrol edildiğini, uluslararası hammadde fiyatlarının dikkatle izlendiğini, sıkı maliye politikasının sürdürüldüğünü söyledi.

Enflasyon nasıl düştü?

Serdengeçti, % 70'lerde seyreden enflasyonun düşme sebeplerini şöyle sıraladı:

* İlk neden, neredeyse 30 yıllık gecikmeden sonra Merkez Bankası'nın 2001 yılında bağımsız hale getirilmesidir. 2001 yılı Kasım ayından beri Merkez Bankası kamuya kredi vermiyor, enflasyon da aşağı yukarı o zamandan beri düşüyor. Bütün dünya yıllar önce bunu keşfetti, biz 2001'de uygulamaya koyduk. Merkez Bankası tüm araçlarını tavizsiz bir biçimde enflasyonun düşürülmesine yöneltti

* Sıkı para ve maliye politikaları kararlılıkla uygulandı. Sıkı maliye politikasının büyümeyi engellemeyeceği anlaşılamadı. Ama bu, kararlılıkla uygulandı.

* Gelirler politikası, az çok enflasyon hedefi çerçevesinde oldu. Dalgalı kur rejimi sayesinde kurlar ve enflasyon arasındaki ilişki kırılmaya başladı.

* Bunların yanında ekonominin değişen dinamikleri ile birlikte verimlilik arttı, üretici ve tüketici davranışları değişti, rekabete dayalı bir yapı oluştu. Böylece enflasyonu düşürmek mümkün oldu.

* Hepsine bir de ?şeffaflık ve dürüstlüğe dayanan, enflasyon beklentilerinin kırılmasını sağlayan iletişim politikası eklendi.

Düşük enflasyon ne getirdi?

Serdengeçti, enflasyondaki düşmenin neler sağladığı ve neler getireceğini şöyle anlattı:

* İlk önemli etki, pozitif büyüme rakamları. Enflasyon ortamında 2-3 sene büyürsek, devamında küçülüyor, krizlerle karşılaşıyorduk.

* Orta sınıfı yok edecek düzeye ulaşan gelir dağılımı bozukluğu durmuştur. Çünkü bir yolsuzluk biçimi olan enflasyon, sabit gelirlilerin ceplerindeki parayı zaman içinde almak demekti.

* İstihdamdaki artışın tedrici seyrettiği ama büyük ölçüde kalıcı olacağı bir döneme giriliyor.

* Fiyat istikrarının sağlanıyor olması, uluslararası alanda rekabet gücünü ve dünya ekonomisiyle bütünleşmeyi sağladı.

* Belirsizlikler azalıyor, büyüme artıyor.

* Enflasyon hedefi çapa haline geldikçe, önünü daha iyi gören reel kesimin makul maliyetlerle finansman imkanı artacak.

Bol miktarda YTL ve YKr mevcut

Serdengeçti, YTL'ye geçişte gelinen noktayı da değerlendirdi. 13 Ocak 2005 itibarıyle banknotların yüzde 28'inin YTL'ye dönüştüğünü belirtti. Bunun tedavüldeki banknotlar için geçerli olduğunu vurgulayan Serdengeçti, ?Bayramda esaslı bir dönüşüm olacak. Yeni Kuruş'ta ise dönüşüm oranı çok düşük ve yavaş gidiyor. Yüksek enflasyon ortamında madeni para alışkanlığı kaybedildi. Madeni paranın dağıtımında perakende sektörü çok önemli. Onların gayretleri var. Örgütleri olan TESK'in çalışmaları var. Büyük şehirler dahil, büyük süpermarketlerde, temkinli gittikleri için yeterince kuruş bulunuyor.

Anadolu'da keza herkes Ziraat Bankası şubelerine daha kolay ulaşabildiği için İstanbul ve Ankara'ya göre daha az problem var? diye konuştu. Yeni Kuruş için daha ziyade küçük perakendecilerden talep gelmesi gerektiğini anlatan Merkez Bankası Başkanı, ?Tüketici, aynen beklediğimiz gibi bilinçli davranıyor ve bozuk parayı bulabileceği marketlere kayıyor? dedi.

Aşırı oynaklıkta müdahale gelir

Dalgalı kur rejiminde döviz kurunun ekonominin temelleri, istikrar programı ve bekleyişlerin bir sonucu olarak oluştuğunu vurgulayan Serdengeçti, ?Bu böyle de devam edecek? dedi. Serdengeçti şunları söyledi: ?2005'de alacağımız döviz miktarı yaklaşık 1.8 milyar dolar ile 11.3 milyar dolar arasında olacak. Bunu yeterli bulmayanlar olabilir.

Merkez Bankası, kurlarda aşırı oynaklık durumunda müdahale edebileceğini belirtmekte. 2005 yılında insanlar bekledikleri gibi tekrar dövizden Türk parasına geçerse sermaye girişi de olursa, döviz alımı yönünde müdahale olması doğal.

iha

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber