2. Şemdinli olayına izin verilmeyecek

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 18 Şubat 2010 08:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

HSYK'nın 5 savcının 'özel yetkilerini' geri alması Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Hukukçular kararı "İkinci Şemdinli vakası. HSYK yargıya darbe yaptı" diye yorumlarken, Başbakan Erdoğan gelişmeleri masaya yatırmak için hukukçu kurmaylarını Başbakanlıkta topladı. 3 saat süren toplantının ardından açıklama yapan Adalet Bakanı, HSYK'yı, Yargıtay'ı ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı'nı topa tuttu: HSYK, yetki gaspı yaptı. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu açıklaması ihsas-ı rey niteliğindedir. Yargıtay Başsavcılığı'nın açıklaması da kabul edilemez


Eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can: HSYK'nın Savcı Osman Şanal'ın yetkilerinin kaldırması Şemdinli soruşturması sonrasında meslekten ihraç edilen Ferhat Sarıkaya olayını hatırlattı. Bu 2. Şemdinli vehametidir. Yargının kendi içerisindeki hiyerarşik sistem, HSYK'nın kürsü yargıçları ve savcıları üzerindeki yetkileri, yargı bağımsızlığını engelliyor. Bugün karşılaştığımız durum çok vahim bir tabloyu ortaya koymaktadır. Neticede, Savcı Şanal'ın yasa maddesine dayanarak başlattığı bir süreç var. Bu süreç çerçevesinde verilmiş bir mahkeme kararı var.

Bu mahkeme kararına dayanılarak önce aramalar gerçekleştirilmiştir ardından da tutuklama kararı olmuş. Bu konuda hatalar olabilir, yoruma dayanılarak farklılıklar olabilir ve bunu düzeltebilecek süreçler yasalar içerisinde öngörülmüş durumdadır. HSYK yargıya doğrudan müdahele etmiştir. Adil yargılamanın gerçekleşmesini bütünüyle imkansız kılmıştı.

Dosyaya bakmadan karar

Eski DGM savcısı Mete Göktürk: İlhan Cihaner'le ilgili soruşturma CMK'nın 250. maddesi ve 2802 sayılı Hakimler Savcılar Kanunu'nun 82 ve 93. maddeleri kapsamında yapılıyordu. Kanun diyor ki; "Hakim ve savcılar eğer işledikleri suç görevleriyle ilgili ise Yargıtay tarafından yargılanır. Eğer görevleriyle ilgili değilse sadece terör suçuna bulaşmışlarsa o zaman da özel yetkili mahkemelerce soruşturulabilir ve yargılanabilir." HSYK'nın ilk kez olağanüstü bir toplantıyla karar aldığına tanık oluyorum. Bu yargıya müdahalemidir değil midir? Bu taammümlerin dışında bir uygulamadır. Bu yapılan siyasi bir değerlendirmedir hukuki değildir. Bundan sonra soruşturmayı görevlendirilecek başka savcılar yürütecektir.

Baskı ve tehdit unsuru

Eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel HSYK kararının, bundan böyle hakim ve savcılar üzerinde "baskı ve tehdit unsuru" olacağını bildirdi. Gündel, görüşlerini şöyle dile getirdi: "HSYK'nın bu şekilde olağanüstü toplanıp özel yetkili savcıların yetkilerini elinden alması, soruşturmayı yürütecek savcı ve hakimler açısından bir baskı ve tehdit unsurudur. Bu kararın kabul edilebilir bir yanı yoktur. Maalesef Adalet Bakanlığı da bu karara alet olmuştur. Böyle bir toplantı bu gündemle yapılmamalıydı. Böyle bir gündemle özel yetkili savcıların yetkilerinin elinden alındığını, buna neden ihtiyaç duyulduğunu bakanlık ve kurulun açıklaması gerekir. Böyle bir kararı almak, yapılmakta olan soruşturmayı etki altına almak demektir. Bu karar hem anayasaya hem de yasal düzenlemelere aykırıdır."

Bakanlığın yetkisine gasp

İ.Ü Öğretim Üyesi Prof Dr. Ersan Şen: Başsavcı, hakim savcı, kim olursa olsun hukuka aykırılıkla suçlanıyorsa bu iddiaların araştırılması gerekir. Dosya gizli olduğu için içeriğini göremiyoruz ama Savcı Cihaner'in tutuklanmasına dayanak olan deliller kişisel suçlarla ilgiliyse bu noktada Başsavcı Şanal'ın yaptığı uygulama doğru. HSYK, hakimler ve savcıların disiplin mahiyetindeki soruşturmaları ve neticede verilecek cezaları tayin ederler. Hakimlik ve Savcılık Kanunu'na göre yetki Adalet Bakanlığı'nda ve ona bağlı olan baş müfettişlerde. Bu dosyalara bir an önce, Adalet Bakanlığı'nın başmüfettiş göndermesi gerekli. HSYK, bu aşamada tavsiyede ve temennide bulunabilir, karar alamaz.

Türkiye tercihini yapacak

Kenan Evren hakkında hazırladığı iddianame sonrası meslekten ihraç edilen eski savcı Sacit Kayasu, Erzurum'da yapılan soruşturmanın mahiyetinin önemli olduğunu söyledi. Bir başsavcının Ergenekon örgütü üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandığını dile getiren Kayasu, "Tartışma ne yazık ki tutuklanmanın hukuki olup almadığına ilişkin yürütülüyor" dedi. Türkiye'nin çok kritik bir dönemeçten geçtiğini dile getiren Kayasu, "Ya Ferhat Sarıkaya gibi olacak ya da demokrasi ve hukukun üstünlüğü adına önemli bir kazanım elde edilecek" şeklinde konuştu.

Savcılar artık korkacak

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı ile özel yetkili başsavcı vekili ve savcıların yetkilerini kaldırması, yargı camiasında şok etkisi yarattı. Hukuk çevrelerinde büyük tepkiye neden olan karara, eski yargıç ve savcılar da isyan ettiler. Yeni Şafak'a konuşan eski Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, "Bu karar yargının tepesinde Demokles'in Kılıcı olacaktır" derken, eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, HSYK kararının yargı açısından bir baskı ve tehdit unsuru olduğunu ifade etti.Tarımcığlu, şunları söyledi: "HSYK alelacele toplanıp bir karar verdi. Bu karar HSYK'nın yetkilerini aşan bir karardır. Ve yeni bir Ferhat Sarıkaya olayı ile karşı karşıyayız. Bundan sonra hiçbir savcı soruşturma yaparken HSYK'yı karşısına alamak istemeyecektir."

HSYK'nın yetkisi yok

Eski Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Erzurum'da yürütülmekte olan davanın delillerinin kendisince ve kamuoyunca bilinmediğini belirterek, "Bu aşamada dava ile ilgili bir değerlendirme yapılamaz. Çünkü içeriğini tam anlamıyla bilmiyoruz" dedi. HSYK'nın "Yargılamanın içine girme yetkisinin olmadığını" vurgulayan Sungurlu, "Kurul böyle bir karar alamaz" şeklinde konuştu.

Askeri baskıyla...

Emekli Askeri hakim Ümit Kardaş, HSYK'nın kararıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu olay askeri kesime yönelik soruşturmanın, yapılan suçlamaların ardından oldu. Askeri baskının sonucunda bu karar alınmıştır. Şimdi burada hukuk devleti adına vahim bir gelişme var. Hadi 1 savcı hata yaptı ama 5 savcıyı birden böyle bir olayın için almak çok vahimdir."

Fahiş bir hata

Evrensel Hukukçular Platformu Başkanı Avukat Hasan Hüseyin Tanrıverdi, HSYK'nın kararını 'fahiş bir hata' olarak nitelendirdi. Tanrıverdi, "Bugün Ergenekon davasına bakan, Silivri'de duruşma yapan hakim ve savcılar da her dakika görevden alınma kaygısı ve endişesi ile görevlerini yapacaklardır" diye konuştu. Tanrıverdi, "HSYK, bu kişiler görevlerini yaparken neredeydi?" diye sordu.

Lehine çalışıyorlar

Kamu Hukukçuları Derneği Başkanı Hacı Mehmet Gani, "HSYK, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner lehine yeni bir yargı mekanizması oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu. "Hukuka müdahale hoş değil." diyen Gani, hukuk kuralları çerçevesinde suç istinadı olan kişiler hakkında yasal işlemlerin yapılmasının doğal olduğunu söyledi.

Gözaltı hukuki

Emekli Başsavcı Reşat Petek, İlhan Cihaner'in gözaltına alınmasında hukuka aykırılığın söz konusu olmadığını belirtti. HSYK'nın Adalet Bakanı olmadan toplanmasını eleştiren Petek, "Hakim ve savcılar, CMK'nın 250. Maddesi'ni içeren suçları, görev sırasında veya görevden dolayı işlemiş olması durumunda, ayrım yapılmaksızın, soruşturma işlemleri özel yetkili cumhuriyet savcılarına verilir, doğrudan doğruya soruşturma yaparlar" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber