Okullarda bağış sorunu çözümsüz mü?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 15 Ağustos 2011 00:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstendikten sonra hayır değil? Nasıl mı? Merkezi yönetim yani hükümet her yıl Eğitime en büyük bütçeyi ayırdığını söylese de bu bütçe yatırıma dahi gidemiyor. En büyük kalemi personel harcamaları oluşturduğu için MEB yatırıma dahi kısıtlı bütçe ayırıyor.

Bu nedenle son yıllarda yatırımlar bağışçılarla yürüyor. Okullar bağışçılar tarafından yapılıyor. Onarımlar, deprem güçlendirmeleri de Dünya bankası kredilerine bağlanmış durumda.

Merkezi bütçe kısıtlı olduğuna göre başka nasıl bir yöntem bulunabilir?

Öncelikle soruna bakalım:

Okullar neden bağış alırlar?

Okullar okulda temizliği, güvenliği sağlamak kırılan döküleni onarmak, okulun her tür ihtiyacını karşılamak için bağış alırlar.

Bağışlarla dönen okullarımız bu yetmezmiş gibi bir de çalıştırdıkları personelin sigortasını, vergisini ödemek zorunda kalırlar.

Bu da yetmezmiş gibi ticari kuruluşların dahi geri alabildikleri KDV öderler. Evet okullarda aldıkları her şeye KDV öderler. Bu kalem de iyi bir yer tutar harcamalarda?

Öncelikle bu konularda bir düzenleme yapılmalı.

Okulları en çok zorlayan Hizmetli (Temizlik Personeli) eksikliğidir. Her okul öğrenci sayısı ve büyüklüğüne göre 2-15 kişi arasında personel çalıştırır. Buna bir de güvenlik ve büro memuru eklenince sayı iyice artar.

Bu harcama kalemleri vazgeçilmez kalemlerdir. Çünkü okulu temiz tutmak zorundasınız. Bu hizmeti para yok diye erteleyemezsiniz. İki kuruşa çalışan bu insanlara ödeme yapmamak da olmaz. O zaman bu zorunlu ve en büyük kalem çözümlenmeli.

Bu konuda Bakan ÇUBUKÇU da ilk açıklamaları ile hizmet satın alınacağını söylemişti. İhtiyaçlar istendi. Tespitler yapıldı derken. Dağ fare doğurdu...

Birer personel tahsis edildi okullara. Okullar ihale açtılar aracı kurumlara daha önce Aile Birliğinden çalıştırdıkları personellerin çalışması karşılığında ödemeler yapıldı. Bir kişi tabii ki yeterli değil. Kadrolu hizmetlisi bulunana verilmedi diğerlerine birer tane.

Şimdilik buna da şükür denildi. Ameliyat olmadı ama pansuman tamam. Pansuman bir yere kadar Ameliyat yapılmazsa kangren olup hasta ölecek Allah korusun?

Bu da bir gelişmeydi bu konuda. Bu sayıyı bakanlık bir şekilde arttırmalı.

Bu konu, kaynakları biraz daha arttırılarak Mahalli İdarelere yani Belediye ve İl Özel İdarelerine devredilerek çözümlenebilir.

Hepsi taşeron firma kullanıyor sokak temizliği ve çöp toplanması için? Bu şirketlere bu iş havale edilebilir aslında.

Size bir örnek vereyim: İzmir'in Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali ÇALKAYA okullara ve Eğitime önem veren bir Balçova sevdalısı.

Her okula bir temizlik personeli bir güvenlik tahsis etmiş. Personeli arttırmayı da düşünüyorlar okulların talepleri doğrultusunda?

Bu da yetmedi; Okulların iç ve dış cepheleri boyanması, Bakım-onarım ve çevre düzenlemeleri talep doğrultusunda yapılıyor, Bilgisayarlı eğitimin yaygınlaşması için bilgisayar ve projeksiyon cihazı dağıtılmış, Ücretsiz Okul Öncesi Eğitimi'nin verilmesi, Her yıl 2 bin çocuğun kıyafet, kırtasiye ve okul araç gereçlerinin alınması, 200 çocuğun ücretsiz olarak servisle evlerinden okula götürülmesi, 6 bin çocuğa Ücretsiz Spor eğitiminin verilmesi gibi çalışmaların yanında çocukların Anıtkabir ve Çanakkale gezilerini de üstlenmiş belediye? Kendisine teşekkürler eğitim adına yaptıkları için?

Bu noktada yıllardır okullara desteği ile bilinen hatta ve hatta Şişli'deki okulların bir çoğunu belediye girişimleri ile yeniden inşa eden, en son olarak Şişli Lisesinin mimari projesi için yarışma düzenleyen ve bu okulu da inşa edecek olan Sayın Mustafa SARIGÜL'ü unutmamak lazım.

Bu örnekler mahalli idarelerin istedikten ve teşvik edildikten sonra bir şeyler yapabileceklerinin açık örnekleridir. Akla gelmeyen başkaca belediyeler tabii ki vardır.

Belediyelerde çok mu kaynak var? Hayır çok olduğunu söylemiyoruz ama merkezi idare bütçelerini arttırıcı tedbirleri alır ve bütçelerinden okulların zorunlu ihtiyaçlarının karşılanmasını belediyelere asli görev olarak verirse tasarruf artar.

Evet tasarruf artar çünkü bazı belediyelerde yaşanan kontrolsüz harcamaların önüne geçmek lazım? İnanın bazı yarışmalar için dağıtılan ödüllere, havai fişek gösterilerine, ihtiyaç sahiplerine yemek verilip iftar çadırlarına son verilmesi gibi kısıtlamalar yapılsa tüm okulların personel ve diğer ihtiyaçları karşılanabilir.

Örneğin; bir ilçemiz kültür sanat etkinlikleri kapsamında her yıl düzenlediği yarışma ve gösterilere o ilçenin okullarının bir yıllık ihtiyaçlarını karşılayacak kadar bütçe ayırıyor. Bu bütçede yarım, çeyrek altın dağıtmaktan tutun da öğretmen ve yöneticilere takım elbise alınmasına kadar kalemler var?

Yani öncelik okul ihtiyaçları ve ihtiyaç sahibi öğrenciler olmak üzere bir planlamaya zorlanılırsa sorunun çözümü kolaylaşacaktır.

Bu şekilde yapılacak bir planlama ile imkanı olmayan belediyeler ile köy okullarına İl Özel İdarelerinin ve bakanlığın desteğiyle bu iş rahatlıkla çözümlenebilir ve her yıl, kayıt parası, bağış, diploma parası gibi söylemler tarihe gömülebilir.

Okul yöneticilerinin para toplama heveslisi oldukları imajı vermenin, kendilerine topluyorlarmış gibi zan altında bırakılmalarının sonuna gelinmiş olur. Müdür eğitim öğretime ayırır bu işlere ayırdığı zamanını. Alnı açık, gönül rahatlığıyla yapar müdürlüğünü.

Böylece; bu kanun çıkarılırken yani Aile Birliklerinin Para Toplayabilmelerine olanak veren kanun değişikliği yapılırken;

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin söylediği ve haklı çıktığı;

?..Yapılan araştırma sonucunda görülmüştür ki, veli, okula bir tek gerekçeyle gitmemektedir: Okula gittiğimde, benden para istenecek. Veli buna inanmaktadır, başka ülkelerde de böyledir bu iş.

Şimdi, aile birliklerini de parasal konuların içine çektiğinizde, veliler, ayağını iyice okuldan çekeceklerdir. Hele hele, eğitimde velinin önemi bu kadar artmışken, artık, veliye ikinci bir öğretmen gözüyle bakılırken, 21 inci Yüzyılda eğitim anlayışında velinin, ailenin önemi -az önce de aileyle ilgili bir yasa çıkardık- bu kadar öne çıkmışken, veliyi bu kadar geri plana itmenin ne kadar kötü sonuçlar doğuracağını hep birlikte göreceğiz.?

Cümlelerinin yerini;

Hükümet partisinden konuşan Sayın Ömer ERGENÇ'in;

?Değerli arkadaşlarım, Sayın İnce, sanki bu yasayla okul velilerinden her gün birtakım paralar istenecek gibi, sanki okul aile birlikleri böyle bir mekanizma oluşturacak gibi bir izlenim verdi ve de öğrenci velilerinin arka plana atıldığını, geri plana atıldığını ifade etti ve öğretmenler ile okul aile birliklerinin, âdeta, sanki, kapı kapı dolaşıp para toplamak için para dilenecekleri imajını verdi. Mesele böyle değil değerli milletvekilleri. Bunu, kanunun metninde olaya baktığımız zaman çok açık bir şekilde görüyoruz.
?
Maddî imkânlardan yoksun öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması görevini okul aile birliklerine bu yasa veriyor. Sayın İnce'nin burada ifade ettiğinin tamamen tersi olarak, öğrencilerden, öğrenci velilerinden para toplamak değil...
...
Dolayısıyla, bırakın para toplamayı, öğrencileri zorlamayı, öğrencilere yardım yapacaktır bu sistem.?

Cümleleri alır. Bu cümleler Meclis tutanaklarında yer almaktadır.

Bizim isteğimiz de bu yöndedir yıllardır?

Cümlelerimizi MEB İç Denetim Raporu(2008)'den bir paragrafla bitirirken bu satırların sayın bakan ve yetkililer tarafından da iyi idrak edilmesini ümit ediyorum.

?26.415 Kurumda hiç kadrolu hizmetli bulunmamaktadır. Okulların temizlik gibi en temel problemlerinin çözümüne yönelik hiçbir düzenleme yapılmamış olması, özellikle okul yöneticileri ile velileri karşı karşıya getirmekte, okul idarelerini veliden sürekli para isteyen bir mekanizma haline dönüştürmektedir. Bu durum hem okul yöneticilerini yıpratmakta hem de Bakanlığın itibarını olumsuz etkilemektedir. Konunun bir sorun olarak görülüp çözümüne yönelik sistemli çalışmalar yapılması gerekmektedir. Yine bu belirsiz yapı, Okul Aile Birlikleri üzerine maddi ve manevi ağır sorumluluklar yüklemiştir.?

Evet bu cümleler bize ait değil MEB İç Denetim Raporunu hazırlayanlara ait. Gerisini düşünmesi gerekenler düşünsün?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber