Osman Can, ihtiyaç olduğu için Doçentlik kadrosuna atandı
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA
Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla dilerim.21.07.2011
Av. Turgut DİBEK Kırklareli Milletvekili
Cumhuriyet Gazetesi'nden Mahmut Lıcalı'nın haberine göre, Anayasa Mahkemesi Eski raportörü Osman Can, Marmara Üniversitesi (MÜ) Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı'na doçent kadrosuna atanmıştır. MÜ Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bu atamanın yasal kadro ihtiyacının belirlenmesi, akademik kadro ilanı, başvuruların kabul edilmesi ve jürinin belirlenmesine ilişkin yasal süreç ve mevzuata aykırı olarak yapıldığını ifade etmiştir.
Kaboğlu, atama ile ilgili rektörlüğe itiraz ederek, fakültenin Anayasa Hukuku Anabilim Dalı'nda doçent akademisyene ihtiyaç duyulmamasına rağmen, Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı'nın da görüşü alınmadan söz konusu atamanın yapıldığını söylemiştir.
Buna göre,
Rektörlük, talep olmamasına rağmen neden doğrudan Anayasa Hukuku Anabilim Dalı'na atama yapmıştır?
Anabilim dalı başkanının olumsuz görüşüne rağmen, rektörlük tarafından kadro açılması uygulaması 2010- 2011 öğretim yılında kaç kere uygulanmıştır?
Osman Can'ın Anayasa Mahkemesi raportörü olduğu dönemde AKP'nin kapatma ve türban davalarındaki görüşlerinin bu atamanın yapılmasıyla ilişkisi var mıdır?
Osman Can, Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atama Kriterleri Yönergesi'ne aykırı bir şekilde nasıl atanmıştır?
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun Osman Can'ın atamasına itirazı rektör tarafından işleme konmuş mudur? Konmadıysa Bölüm Başkanının talebi neden hiçe sayılmıştır?
KIRKLARELİ MİLLETVEKİLİ TURGUT DİBEK'İN 7/347 ESAS NUMARALI YAZILI SORU ÖNERGESİNE İLİŞKİN CEVAP
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca Marmara Üniversitesi Rektörlüğünden alınan konuya ilişkin yazıda;
1. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 25'inci maddesine göre; "Bir Üniversite biriminde açık bulunan Doçentlik kadrosu, Rektörlükçe, isteklilerin başvurması için ilan edilir." şeklinde belirtildiğinden, 2547 sayılı Kanun uyarınca Doçentlik kadrosu ilan etme yetkisinin Üniversite Rektörlüğüne ait olduğu, Üniversitelerinin Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı'ndan, 17.02.2000 tarihinde Öğretim Görevlisi Mustafa YILDIZ, 15.10.2007 tarihinde Doç. Dr. Sibel ÎNCEOĞLU, 15.02.2008 tarihinde Doç. Dr. Sultan UZELTÜRK ve 14.03.2011 tarihinde ise Yrd. Doç. Dr. Emrah KIRIT'm ayrıldıkları, bu bağlamda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 25'inci maddesine dayalı olarak Üniversitelerinin Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı için Doçentlik kadrosu ilam yapıldığı ve bu tasarrufta hiçbir hukuka aykırılık olmadığı,
2- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve ilgili mevzuatı, Doçentlik kadrosu ilanı için Anabilim Dalı Başkanı'nın görüşünü aramadığı, Üniversitelerince ilan edilen kadroların Kanun'un öngördüğü usul ve esaslara uygun olduğu,
3- Doç. Dr. Osman CAN'ın ataması ile Anayasa Mahkemesi raportörlüğü görevinin herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, atama, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 25/1, maddesinde yer alan "Bir üniversite biriminde açık bulunan Doçentlik kadrosu Rektörlükçe, isteklilerin başvurması için ilan edilir. Müracaat eden adayların durumlarını incelemek üzere Rektör tarafından varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler, adaylar hakkında ayrı ayrı mütalaalarını Rektöre bildirirler. Rektör, bu mütalaalara dayanarak, Üniversite Yönetim Kurulunun görüşünü de aldıktan sonra atamayı yapar." düzenlemesine dayanmakta olduğu,
4. Doç. Dr. Osman CAN'ın atamasının hukuk kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirildiği, nitekim atamayla ilgili, idari yargı organlarınca alınmış bir yürütmenin durdurulması ve/veya iptal kararının mevcut olmadığı,
5. Üniversite Rektörlüğü'ne verilen her dilekçenin işleme konularak değerlendirildiği, Prof. Dr. İbrahim KABOGLU'nun, Üniversite Rektörlüğü'ne sunduğu herhangi bir dilekçesinin işleme konulmadığına dair Rektörlüklerine ve ilgili birimlere yaptığı bir başvurusu da bulunmadığı belirtilmektedir.