'İstanbul'da bilgisayar laboratuvarı bulunmayan okul kalmadı'

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Mayıs 2005 00:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gençlerden, ''üniversitelerin koridorlarında ellerinde bıçakla, satırla dolaşanlara asla prim vermemelerini'' isteyerek, ''Eğer Türk milletiysek, bütün sorunlarımızı masanın etrafında çözeceğiz. Unutmayın, dün üniversite koridorlarında birbirlerine silah çekenler, bugün beraber yürüyorlar'' dedi.

Erdoğan ayrıca gençlere ''kötü alışkanlıklara ve uyuşturucuya da prim vermemeleri'' çağrısında bulundu.

Başbakan Erdoğan, Keçiören Belediyesi tarafından yaptırılan Estergon Türk Kültür Merkezi ile Tuna Göleti'nin açılış törenine katıldı.

Keçiören Belediyesi hizmet binası önünde düzenlenen törende konuşan Erdoğan, İstanbul'un fethinin 552. yıldönümünün kutlandığını anımsattı.

''Milletleri, şanlı tarihlerinin ve geçmişlerinin güçlü kıldığını'' vurgulayan Erdoğan, ancak geçmişten güç ve ilham alarak geleceğe yürümenin mümkün olduğunu söyledi.

''İşte bizler geçmişi güçlü olan, tarihi şanlı bir milletiz'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bugün İstanbul'daydım ve burada bir başka heyecanı yaşadım. O da şuydu: Fatih'in o genç yaşındaki ruhu, anlayışı acaba nereden kaynaklanıyordu? O, bir zulmü ortadan kaldırmak için surlara yürüyordu ve şu sözü haykırıyordu: 'Ya Bizans beni alır, ya ben Bizansı'.

Bizans'ın bütün yaşlısı, genci hepsi yollara dizilmiş ellerinde çiçekleriyle Bizans'ın, Konstantinapol'un Fatih'ini karşılıyorlardı. Ne diyorlardı? 'Başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz' diyorlardı. Neden? Çünkü orada adalet vardı, orada özgürlük vardı, barış vardı, sevgi vardı, orada hakların korunması vardı. Onun için bunu duyan Bizans'ın mensupları Fatih'i bekliyorlardı. Ve Fatih böyle girmişti Konstantinapol'e ve Konstantinapol, İstanbul olmuştu. İşte şimdi o İstanbul ile övünüyoruz, o İstanbul ile geleceğe yürüyoruz.''

''KENDİMİ DAHA ONURLU HİSSEDİYORUM''

Bu akşam bir başka heyecanı yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ''Zira bu topraklarda asırlar öncesinden bugünlere sayısız medeniyetler kurmuş, sayısız tarih sayfaları yazmış bir milletin fertleri olarak tarihimizi sadece bir gurur vesilesi olarak değil aynı zamanda geleceğimize yön veren bir kılavuz olarak görüyoruz ve bu şekilde geleceğe yürüyoruz. Doğrusu ben bir başbakanınız olarak

yabancı ülkelere gittiğim zaman ecdadımdan aldığım o güvenle yürüyorum, onunla kendimi daha onurlu, daha rahat hissediyorum ve geleceğe de öyle bakıyorum.''

Türkiye'yi de bu anlayış üzerine bina ettiklerini belirten Erdoğan, bunu başaracaklarını söyledi.

Türkiye'de er ya da geç kişi başına milli gelirin 10 bin doların üstüne çıkacağını kaydeden Erdoğan, ''Bunun için süre uzak değil. Göreve geldiğimizde 2 bin 72 dolardı. Ama şimdi 5 bin dolara dayanmış bulunuyoruz. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Yarın daha iyi olacağız. Bugüne değil, hep yarına bakacağız'' diye konuştu.

''İNTERNETSİZ OKUL KALMAYACAK''

Özellikle eğitimde, sağlıkta, adalette ve emniyette sürekli değişim ve gelişim olacağını anlatan Erdoğan, İstanbul'da şu anda bilgisayar laboratuvarı bulunmayan ilköğretim okulu ve lise kalmadığını bildirdi.

Erdoğan, ''Ankara'da da tamamlanmak üzere. Ve hedef: Türkiye'de bu yılın sonunda internet ağının ulaşmadığı okul kalmayacak. Bunu başaracağız. Eğer, Atatürk'ün ifadesiyle muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmaksa bu böyle olacak. Cehalet ayaklarımız altındadır'' dedi.

Erdoğan, konuşmasında gençlere de şöyle seslendi: ''Her geçen gün daha ileri gideceksek bu bilgiyle, ilimle faziletle, ahlakla olacaktır. Gençler, onun için sizlerden, fethin 552. yıldönümünde şunu istiyorum: Asla kötü alışkanlıklara prim vermeyin. Özellikle uyuşturucu müptelalığı son zamanlarda gelişmekte. Buna asla prim vermeyin.

Gençler, sporla ilgilenin, bilgisayarla ilgilenin. Birbirinizi sevin, birbirinize saygı duyun. Üniversitelerin koridorlarında ellerinde bıçakla, satırla dolaşanlara asla prim vermeyin. Onlar, bu milletin gençliği olamaz, bu kadar açık konuşuyorum. Zira bu milletin evladı, her şeyi konuşarak halledecektir, masanın etrafında halledecektir. Yoksa bu milletin evladı birbirine satır kaldıramaz bıçak kaldıramaz, silah çekemez. Kardeşliğimizin gereği budur, sevginin, millet olmanın gereği budur. Eğer Türk milletiysek, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysak, bütün sorunlarımızı masanın etrafında çözeceğiz. Unutmayın, dün üniversite koridorlarında birbirlerine silah

çekenler bugün beraber yürüyorlar, bugün dostlar. Aynı şeyleri biz de yaşadık. Ama şimdi durum öyle değil. Biz bu tecrübeyi geçirdik aynı yanlışa siz düşmeyin.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber