Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanı Azim Öztürk, "Bu ülkede kamuda sadece memur, işçi ve sözleşmeli personel için maaş bordrosu yapıldığı bilinir. Ama Türkiye'de tam 131 farklı bordro düzenleniyor"

Haber Giriş : 18 Eylül 2003 15:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, "Bu ülkede kamuda sadece memur, işçi ve sözleşmeli personel için maaş bordrosu yapıldığı bilinir. Ama Türkiye'de tam 131 farklı bordro düzenleniyor''

Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, yerel yönetim yasasında 1921 yılını yakalamaya çalıştıklarını belirtirken, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Aytaç Durak'ı da ''şehircilik cinayeti'' işlediği gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirdi.

Adana'da bugün düzenlediği basın toplantısında kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasına yönelik yapılan çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, ''Kamu Yönetimi Reform Çalışması'''nın da Türkiye'nin ''kurtuluş reçetesi'' olduğunu öne sürdü.

Prof. Dr. Azim Özürk, ''Ancak bu çalışmanın uygulamaya geçmesi gerekir. Bugüne kadar bütün siyasi partilerin programlarında bu yasa tasarısı yer almış ama bir türlü icraata geçirilmemiştir. Umarım yeni hükümet bu konuda etkin davranır ve yasayı geçirir'' dedi.

Mevcut merkeziyetçi, hantal yapıdan dolayı 81 vali, 3 bin belediye başkanı, binlerce muhtarın en küçük bir iş için Ankara'ya taşındığına da dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, Yerel Yönetimler Reform Çalışması'nda en azından 1921 yılının yakalanması gerektiğini belirterek ''Neden 1921 diyorum? Çünkü, 1921 Anayasası 23 maddedir. Bunun 12 maddesi yerel yönetimlerle ilgilidir. Kurtuluş mücadelesini yeni yapmiş bu ülkede, halkın katılımı bir ruh olarak bu anayasaya yansımıştı. Şimdi bugün yapılan kamu yönetimi reform çalışmasıyla, umarım geciken bu mutlu dönem bir an önce gelir ve Cumhuriyetin 80. yılında Türkiye'nin bir dünya devleti olmasını sağlayacak adımlar atılmış olur'' diye konuştu.

Türkiye'de işsizlik rakamlarının hızla büyüdüğünü, buna karşılık da kamu kurumlarında bir kişinin yapacağı işi 10 kişinin yaparak kadroların şişirildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, ''Bunun en güzel örneği de Başbakanlık'ta yaşanıyor. 1980 yılında Başbakanlık'ta 150 personel çalışırken, 1990'da bu rakam 300, bugün de 3 bine yaklaşmıştır. Kamu kurumlarının personel yönünden yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı var'' dedi.

Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Azmi Öztürk, Türkiye'nin refahı ve mutluluğu için birçok şeyin değişmesi gerektiğine de dikkat çekerek, ''Türkiye'den bir başka ülkede vergi kuyruklarında ölen insanlar yok. Hiç bir yerde işyeri açmak için 257 imza da gerekmiyor. Ayrıca, bu ülkede kamuda sadece memur, işçi ve sözleşmeli personel için maaş bordrosu yapıldığı bilinir. Ama Türkiye'de tam 131 farklı bordro düzenleniyor'' diye konuştu.

Türkiye'de ''şehircilik cinayeti'' işlendiğini ve bunlar arasında ''Kuzey Adana Projesi'' ile övünen Türk Belediyeler Birliği ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın da olduğunu belirten Prof. Dr. Azmi Öztürk, ''Başkan Durak'ın iftihar ettiği Kuzey Adana Projesi'ni ben beğenmiyorum. Şehircilik cinayeti işlenmiştir. Çok daha iyisi yapılabilirdi. Ayrıca, Metro olarak adlandırılan Hafif Raylı Sistem de tam anlamıyla Çin seddine dönüşmüştür. Cemal Gürsel Köprülü Kavşağı da 'Dünyanın 8. Harikası' olmuştur'' dedi.

habervitrini

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber