YÖK Başkanı Kemal Gürüzün görevden ayrılması kesinleşiyor.

Haber Giriş : 19 Eylül 2003 09:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YÖK Başkanı Kemal Gürüzün görevden ayrılması kesinleşiyor.

YÖK Başkanı Kemal Gürüz, 5 Aralık'ta görevini bırakıyor.Konuyla ilgili bir yazı yazan Hürriyet Gazetesi yazarı Tufan Türenç, "YÖK Başkanı Kemal Gürüz 5 Aralık itibarıyla görevden ayrılıyor.Emekli oluyor ve şimdilik hiçbir görevi kabul etmiyor.Emeklilik başvurusunu da yaptı." dedi.

Gözleri aydın, adını duyduklarında tüyleri diken diken olan YÖK Başkanı Kemal Gürüz 5 Aralık itibarıyla görevden ayrılıyor.

Emekli oluyor ve şimdilik hiçbir görevi kabul etmiyor.

Emeklilik başvurusunu da yaptı.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Kemal Bey'i yeniden YÖK başkanlığına seçmek istese bile Kemal Bey bunu kabul etmek eğiliminde değil.

??Her şeyi zamanında bırakmasını bilmek lazım. O nedenle bu görevde kalmam doğru olmaz. Şık da olmaz.''

Yani 5 Aralık'tan itibaren Tayyip Bey ve arkadaşlarının hedefi olan iki Kemal'den biri artık yok.

Kemal Gürüz'le dün uzun uzun sohbet ettik.

1995 yılında Çankaya'da Cumhurbaşkanı Demirel'in imzasıyla başlayan YÖK başkanlığı bu yılın sonunda bitiyor.

Tam 8 yıllık mücadelelerle dolu zorlu bir görev dönemi geçirdi Kemal Gürüz.

Bu dönemle ilgili hızlı bir ufuk turu attırdı bize.

Dünya üniversitelerindeki uygulamalardan örnekler verdi, Türk üniversitelerinin geldiği noktayı anlattı.

* * *

Örneğin 1995-2003 döneminde yükseköğretimde öğrenci sayısı 700 bin, öğretim elemanı sayısı 26 bin artmış.

Türk üniversiteleri bilimsel yayın sayısı bakımından dünya üniversiteleri arasında 34'üncülükten 22'inciliğe yükselmiş.

Buna karşın öğrenci başına harcama 1538 dolardan 1400 dolara düşmüş. (Bu rakam dünyada 3370, Avrupa'da 6585 dolar.)

Kemal Gürüz bu rakamları verdikten sonra ??Bu mu başarısız üniversite?'' diyor ve şunu üzerine basa basa vurguluyor:

??Üniversitelerin en büyük sorunu paradır.''

YÖK Başkanı AKP iktidarının hayalindeki üniversiteleri de anlattı.

Bunları 3 hedefte topluyor: (Çok yazdık ama bir kez daha belirtmekte yarar var.)

- İdari ve akademik kadrolara kendi görüşlerinde olan insanları yerleştirerek buraları ele geçirmek.

- Giyim kuşamı (yani tesettürü) serbest bırakmak.

- İmam hatiplerin önünü açmak.

* * *

Kemal Gürüz, ??Ben aslında yumuşak bir insanım ama köktendincilerin ve etnik ayrımcıların üniversiteleri ele geçirmelerine engel olmak için kavga vermek gerekiyorsa bu kavgayı veririm. Verdim de'' diyor.

Arkasından da altını çizerek şunları söylüyor:

??Bu ortamda üniversite reformu yapılamaz. Çünkü bugünkü siyasi ortam sağlıklı değil. Meclis'in yapısı bile tartışmalı.''

YÖK Başkanı'nın imam hatip liseleri ile ilgili görüşleri net.

Din adamlarının bu tip okullarda değil, düz liselerden sonra iki yıl ön lisans eğitimiyle yetiştirilmesi gerektiğini söylüyor.

Dinsel ağırlıklı eğitimin çağdaş eğitimde yeri olmadığını bir kez daha vurguluyor.

Kemal Gürüz kendisinin de hatalar yapmış olabileceğini belirtiyor ama genelde başarılı olduğunu söylüyor.

??Cumhuriyet karşıtı hareketleri görmezden gelip şirin görünemezdim. Mücadele etmem gerekiyordu. Ben de ettim'' diyor.

Kuşkusuz, böyle bir insanı Tayyip Bey ve arkadaşlarının sevmesi mümkün değil.

Neyse... Gözleri aydın! 5 Aralık'tan sonra Kemal Gürüz yok.

habervitrini

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber