Kredi kartında 'borcunu zamanında ödeyen' cezalandırıldı
Kredi kartında yine popülizm ağır bastı. Adına "af" dememek için, moda olan "yeniden yapılandırma" adı verildi, kredi kartlarında bir af daha getiriliyor.
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'le kredi kartı konusunda çok sayıda sohbetimiz, görüşmemiz oldu. Kendisi de kredi kartı yasa taslağının yarattığı tartışmalardan rahatsızdı ve kendi deyimiyle "teknik düzenleme"nin ötesine geçilmesinden kaygı duyuyordu. Hatta amacını aşması halinde tasarıyı geri çekeceğini bile söyledi.
Daha geçen hafta, "ne olacağı" konusunda sohbet ederken, bu tür afların yarattığı tahribat, zarar üzerinde de durmuştuk. Şener, "Artık kurallara uyanların bu tür aflarla cezalandırılmaması lazım, aksi takdirde kuralları uygulatmak mümkün değil" demişti. Bu ifadesine sonuna kadar katıldığımızı biliyordu. Bu nedenle dönüp, yine "Peki Meclis'te bu yönde teklifler gelirse ne olacak, ne yapacaksınız?" diye sorduk.
Borcunu zamanında ödeyenin suçu ne
Şener, komisyonun resmi toplantısından önce yapılan bilgilendirme toplantısına az sayıda milletvekili gelmesinden tedirgin olmuştu. Yani tasarı görüşülürken yeniden başına bir iş gelmesinden korkuyordu. Ancak komisyon başkanına da "istenmeyen öneriler kabul edilirse yasayı genel kurula getirmeyeceklerini" söylediğini, aktarmıştı.
Geçen hafta konuyla ilgili görüşmemizde Şener'i kararlı ama tedirgin görmüştüm. Önceki gün tasarıya eklenen "yeniden yapılandırma" maddesi, sanki bekleniyor gibiydi. Dün televizyonları izlerken bazı seyircilerin konuyla ilgili "O zaman biz zamanında ödeyenlerin suçu ne? Devlet zamanında ödediğimiz için uğradığımız zararı karşılayacak, bu parayı bize geri verecek mi?" diye soruyorlardı. Haksızlar mı? Suçları kurallara, bankalarla imzaladıkları sözleşmelere bağlı kalmak mı?
Bu yasa böyle çıkarsa, daha 2003'de benzer bir af yapılmasına rağmen, borcunu ödememeyi adet haline getirenler ödüllendirilmiş olmuyor mu? Kredi kartını zamanında kurala göre ödeyenler bu kararla uğradıkları zararı isteseler,haklı olmuyorlar mı?
Bankalar ses çıkarmayacak
Anladığımız kadarıyla gelen çok ağır af önergeleri yerine bu kadarla, yani sadece icraya düşmüş alacaklara ödeme kolaylığı getirilmesiyle işi kurtardıkları için, hem Şener, hem de bankacılar, durumu "ehven-i şer" görüyorlar. Yani bu haline pek ses çıkaracaklarını tahmin etmiyoruz.
Ancak Komisyonda bu hali alan tasarının Genel Kurul'da başına ne iş geleceği konusunda da tedirginler. Bankacılara, "Genel kurula ne zaman geleceğini" sorduğumuzda aldığımız yanıt, "Bilemiyoruz. AKP ve CHP arasında gelinen noktada mutabakat olsa Genel Kurula biran önce alınacağı söylenebilir. Ancak bu mutabakat gözükmüyor" dediler.
Kısacası; AKP'li milletvekilleri, biraz da hükümet zoruyla, bu kadarıyla yetinmiş gözükseler de CHP milletvekillerinin ağır ve geniş af maddelerinde ısrarlı oldukları gözleniyor. Bizce CHP bu tavrıyla gerçek anlamda popülizm yapıyor.İktidarda olsalar, yaratacağı sıkıntılardan korkarlar ama "Hükümet halletsin" deyip, kredi kartı mağdurlarına şirin gözükme yolunu seçiyorlar. CHP'li milletvekillerinden de "bunun kredi kartı borcunu zamanında ödeyenleri cezalandırma" olduğunu anlayacak kişiler vardır. Ama bu çok ucuz ve kolay olan yolu seçmeleri, bizce CHP'ye orta dönemli olarak çok şey kaybettiriyor.
Bu arada komisyon görüşmelerinde ortaya çıkan bir başka gerçek de "bankalara olan büyük tepki" idi. Milletvekillerinin yeni bir af çıkarılmaması, piyasaya müdahale edilmemesi yönünde görüş belirten bankacılara tavrı, "biraz zarar edin size dokunmaz" tavrıydı.
Bizce bu gidişle, TBMM'de bankaların başına daha epeyce işler açılacaktır.
Kredi kartının çağdaş ekonomilerin gereği olduğu, kredi kartı uygulamasını bozduğunuz zaman bundan ekonominin zarar göreceğini, çağdaş ekonomilerde artık iki taraf arasındaki anlaşmalara devletin karışamayacağı, afların nasıl musibet getirdiğini, milletvekillerine birilerinin anlatması lazım, herhalde.
erdal sağlam/referans