Darbe girişimi mağdurlarına gönüllü psikolojik destek

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Çocuk Koruma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun, 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde yaşananların toplumda çok ciddi travmalara sebep olduğunu belirterek, bu olaylar sonrası travma yaşayan çocuklar için gönüllü psikolojik destek hizmeti verme kararı aldıklarını açıkladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Temmuz 2016 11:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Darbe girişimi mağdurlarına gönüllü psikolojik destek

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan psikiyatri uzmanları, FETÖ'nün darbe girişiminde yaşanan olayların toplumda ve özellikle çocuklarda meydana getirdiği olumsuz etkiler ile vatandaşlar için sağlayacakları gönüllü desteğe ilişkin bilgiler verdi.

Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Çalışma Birimi üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, 15 Temmuz gecesi FETÖ'nün darbe girişiminde yaşananların toplumu ve özellikle çocukları çok derinden etkilediğini belirterek, tüm ailelere "Çocuklarınızı şiddet içeren görüntülerden uzak tutun." dedi.

Kaya, darbe girişimi sonrası, o gece yaşanan olayların istek dışı hatırlanması, kabus görme, tedirginlik, güvensizlik, bellek bozukluğu, aynı olayların tekrarlanacağını düşünme gibi şikayetlerle kendilerine başvurular yapıldığını belirtti.

Bu tür travmatik tepkilerin "Akut stres bozukluğu" olarak adlandırıldığını anlatan Kaya, bu şikayetlerin bir aydan uzun sürmesi durumunda ise "Travmatik stres bozukluğu" tanımlamasının yapılacağını kaydetti.

Söz konusu yakınmaların üç aydan uzun sürmesi durumunda kronikleştiğine ve tedavisinin yıllarca sürdüğüne dikkati çeken Kaya, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Yaygın anksiyete bozukluğu oluşabilir, depresyon gelişebilir. 15 Temmuz gecesi olanlar doğrudan bireyin yaşamını tehdit eden bir travmatik deneyim olarak çok önemli. Buna doğrudan maruz kalanlar da, tanık olanlar da oldu. Uzaktan izleyenler de oldu. Ne kadar yakınsanız olaylara travmanın boyutu da artıyor. Çünkü onun yaşamını tehdit edeceği düzeyin de arttığını gösteriyor. Böyle baktığımızda, gerçekten orada tanık olan, maruz kalan, izleyen herkes örselendi. Çocuklar da çok etkilendi."

- "Ailelerin çocuk psikiyatrlarına başvurması önemli"

Küçük çocukların bu tip durumlarda gece korkuları, gece yatağa işeme, davranış bozuklukları, anne veya babadan ayrılmamak istememe, etrafı güvensiz algılama gibi tepkiler verebileceğine işaret eden Kaya, ailelere şu uyarılarda bulundu:

"Ailelerin çocukları şiddet içerikli görüntülerden kesinlikle uzak tutmaları gerekiyor. İkincisi, bu olay çocuklara bir şekilde anlatılmalı. Anlatırken de çocukların anlayamayacağı karmaşık ifadelerden kaçınmak gerekiyor. Çocuklar tabi ki ne olduğunu anlamaya çalışır, merak ederler. Ama bunu onların anlayabileceği ve örselenmeyecekleri bir dille anlatmak gerekiyor. Onun dışında eğer çocukta ruhsal tepkilerde değişiklik, davranış sorunları, gece işemesi, oynamama, içe kapanma, hırçınlık gibi etkiler görüyorlarsa profesyonel yardım almalarında yarar var. Kendiliğinden geçmesini beklemek doğru değil. Çocuk psikiyatrlarına başvurmaları çok önemli. Özellikle çocukların kontrolsüz olarak travmatik görsellerle karşılaşmasını önlemek çok önemli. Bunu bazen aileler fark etmiyorlar. Çocuklar her zaman bedenin sınırlarını merak ederler ve şiddet görüntülerine yakındırlar. Özellikle bu, ailelerin çok hassas olmaları gereken bir konu."

Kaya, Türkiye Psikiyatri Derneği'nin de içerisinde bulunduğu birçok örgütün oluşturduğu "Psikososyal Dayanışma Ağı"nın kurulduğunu anımsatarak, "Ruhsal travma sorunu olan bireyler, derneğimiz üzerinden buradaki gönüllü doktorlardan destek alabilir." çağrısını yaptı.

- "En sık gördüğümüz tepki anne, babadan ayrılmak istememe"

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Çocuk Koruma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun, bu darbe girişiminin tüm vatandaşlarda olağanüstü travma yaratan bir olay olduğuna ve çocukları da çok derinden etkilediğine dikkati çekti.

Özellikle, Ankara'da bomba, silah sesleri ve patlamalara şahit olan çocukların ciddi kaygı sorunları yaşadığını anlatan Coşkun, "En sık gördüğümüz tepki, anne veya babalarından onlara bir şey olacağı korkusuyla ayrılmak istememeleri. Bize gelen çocuklarda da bu kaygıları görüyoruz. Korkularda artma, özellikle ilkokul çağı grubu çocuklarda endişe, kaygı, 'üzerimize bomba atılacak mı' korkusu ve bu nedenle güven duydukları kişileri yanlarından ayırmama tepkisi çok yoğun yaşanan bir şey. En temelinde de güven duygusu ile ilgili kayıplar var." diye konuştu.

Coşkun, darbe girişiminde yakınlarını kaybeden çocukların ise en ciddi travmayı yaşadığını ve bu travmanın boyutlarının yaş gruplarına göre farklılık gösterdiğini ifade etti. Küçük yaştaki çocukların oyundan uzaklaşma, yalnız yatamama gibi tepkiler vereceğini kaydeden Coşkun, ilkokul çağındaki çocukların ise hırçınlaşma gibi tepkileri olabileceğini aktardı.

- "Gönüllü destek sağlanacak"

Dernek olarak, Türkiye genelindeki çocuk ve ergen psikiyatrları ile vatandaşlara gönüllü, randevusuz hizmet verme kararı aldıklarını da açıklayan Coşkun, şunları söyledi:

"Çocuklarında travmatik etkilenmeler gören aileler için Türkiye genelinde çalışan çocuk ve ergen psikiyatrlarından randevu almadan kliniklere başvurup, gerektiğinde destek alabilmelerini sağlamak üzerine bir çağrı yapacağız. Herhangi bir şekilde herhangi bir ilde ebeveynler çocuklarında önemli gördükleri değişik davranışlar için destek alabilirler. Gönüllü bir destek sağlanacak. Bizler çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları olarak bütün illerdeki arkadaşlarım, gerektiğinde ücretsiz de gönüllü bir hizmeti vereceğiz. Bu tür etkilenme altındaki çocuklarımıza randevu aramadan ilgilenmek konusunda da birçok meslektaşım hemfikir. Derneğimiz de bu konuda resmi olarak bir duyuru yapacak. Biz her durumda yardıma hazırız, bütün Türkiye'deki çocuk psikiyatristleri de bu konuda açık yardıma hazırdır. "

Coşkun, bu tür ruhsal travmalarda ilk yapılması gerekenin, "Normalleşmek" olduğunu belirterek, ailelerin çocukları ile günlük yaşamın aktivitelerini yapması, haber programlarına çocuklarını maruz bırakmaması, çocuklar ile sinema, tiyatro gibi etkinliklere gidilmesi önerisinde bulundu.

Ayşen Coşkun ayrıca, çocuklara yalan söylemek yerine yaşanan olaylar hakkında kontrollü bilgilendirmeler yapılması gerektiğini bildirdi.

Burcu Çalık

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber