Akademik Personelin Görevine Son Verilmesi

2547 sayılı Kanunun 31, 32, 33 ve 50/d maddelerine göre istihdam edilen Öğretim Görevlileri, Okutmanlar, Araştırma Görevlileri, Uzmanlar, Çeviriciler ve Eğitim-Öğretim Planlamacılarının sözleşme süresi sonunda görevlerine son verilmesi çok sık karşılaşılan bir konudur. Sitemizin, Danıştay kararları çerçevesinde bu konuya ilişkin olarak hazırladığı dosyaya bakmak için tıklayın

Haber Giriş : 15 Nisan 2003 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

2547 sayılı Kanunun 31, 32, 33 ve 50/d maddelerine göre istihdam edilen Öğretim Görevlileri, Okutmanlar, Araştırma Görevlileri, Uzmanlar, Çeviriciler ve Eğitim-Öğretim Planlamacılarının sözleşme süresi sonunda görevlerine son verilmesi çok sık karşılaşılan bir konudur. Sitemizin, Danıştay kararları çerçevesinde bu konuya ilişkin olarak hazırladığı dosyaya bakmak için tıklayın.


Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 1993/65 Esas No'lu ve 1993/208 No'lu kararı ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 1994/2879 Esas No'lu ve 1995/697 No'lu kararı ve yine Sekizinci Dairenin 1994/2851 Esas No'lu ve 1995/365 No'lu kararları çerçevesinde bu konuda yaşanan problemlere belirli bir standart görüş getirilmiştir.

Verilen kararlarda iki temel husus göze çarpmaktadır.
1- 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesine göre; ?Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler.?

Madde de yer alan Öğretim yardımcılığı kadrolarının ne olduğu, Kanunun tanımlar başlıklı 3. maddesinin (p) bendinde ?Öğretim Yardımcıları: Yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim - öğretim planlamacılarıdır.? şeklinde belirtilmiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi vermiş olduğu kararlarda 50/d maddesine göre yapılan atamalarda burs verilmeyen doktora öğrencilerinin mali yönden desteklenmesinin amaçlandığını belirtmiş ve doktoranın bitimi ile de bu amacın gerçekleştiğinin altını çizmiştir.

Bu nedenlerden dolayı 50/d maddesine göre araştırma görevliliği, uzman, çevirici ve eğitim - öğretim planlamacısı kadrolarına atananların görevleri doktora ile bitmekte ve bu kişilerin görevlerine son verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

2- Danıştay vermiş olduğu kararlarda 2547 sayılı Kanunun 31, 32 ve 33. maddelerine göre Öğretim Görevliliği, Okutmanlık, Araştırma Görevliliği, Uzmanlık, Çeviricilik ve Eğitim-Öğretim Planlamacılığı kadrolarına yapılan atamalarda ise hukuki durumun Kanunun 50/d maddesine göre yapılan atamalardan farklı olduğunu belirtmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu her ne kadar sadece Öğretim Görevlilerine ilişkin bir karar vermiş olsa da, Okutmanlık, Araştırma Görevliliği, Uzmanlık, Çeviricilik ve Eğitim-Öğretim Planlamacılığı kadrolarına yapılacak atamalar ile öğretim görevliliğine yapılan atamalarda bir benzerlik olduğu için verilen karar bu kadrolar içinde geçerlidir.

Buna göre İdari Dava Daireleri Kurulu, atamalarda idareye taktir yetkisi tanındığını, görev süresinin ne kadar uzatılacağı konusunda idareye tanınmış olan taktir yetkisini ortadan kaldıracak şekilde bir mahkeme kararı verilmesinin uygun olmayacağını belirtmiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi de verdiği kararda bu şekilde yapılacak atamalarda hizmetin yürütülmesinin amaç edinildiğini ve bu şekilde yapılmış olan bir atamada kamu hizmetinin sürekliliği nedeniyle görev süresinin uzatılmamasının ciddi, inandırıcı ve hizmetle ilgili maddelere dayandırılması gerektiğini vurgulamıştır.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ve Danıştay Sekizinci Dairesinin kararları; idarenin taktir yetkisini ortadan kaldıracak şekilde bir karar verilemeyeceğini, ancak kişinin görev süresinin uzatılmamasının ciddi, inandırıcı ve hizmetle ilgili maddelere dayandırılması gerektiğini göstermektedir.

Bu nedenle Öğretim Görevliliği, Okutmanlık, Araştırma Görevliliği, Uzmanlık, Çeviricilik ve Eğitim-Öğretim Planlamacılığı kadrolarına 2547 sayılı Kanunun 31, 32 ve 33. maddelere göre yapılmış olan atamalarda görev süresinin uzatılmaması yönündeki uygulamaların ciddi, inandırıcı olması ve hizmetle ilgili maddelere dayandırılması gerekmektedir. Aksi halde kişiler idare mahkemelerinde haklarını arayabilirler. İdarenin gerekçelerinin bu çerçevede olup olmadığının değerlendirmesini idare mahkemesi ve temyiz olması halinde Danıştay karar verecektir.

Ancak 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesine göre yapılacak atamalarda doktoranın bitmesi ile amaç gerçekleştiği için görev süresinin uzatılmaması için bir gerekçeye ihtiyaç yoktur.

Bu dosyada belirtilmiş olan Kanun maddelerine Mevzuat bölümümüzde yer alan 2547 sayılı Kanundan bakılabilir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber