Bakanlar Kurulu 1921'de 'Münbiç ve Rakka'da yanıltılmış'

"Bir Misak-ı Milli Toprağı Menbic ve Tarihi" kitabında, 1921'de İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve bölgede Arap nüfusunun fazla olduğuna dair tespitin yer aldığı raporun hatalı olduğu savunuldu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 19 Mart 2017 11:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bakanlar Kurulu 1921'de 'Münbiç ve Rakka'da yanıltılmış'

Münbiç'le ilgili ilk arşiv çalışması olan "Bir Misak-ı Milli Toprağı Menbic ve Tarihi" başlıklı kitapta, bölgenin demografik yapısına ilişkin 1921'de İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve bölgede Arap nüfusunun fazla olduğuna dair tespitin yer aldığı raporun hatalı olduğu, Heyet-i Vekile'nin de bu nedenle bölgede Araplardan oluşan özel bir idare kurulmasını uygun gördüğü savunuldu.

Terör örgütü PKK/PYD'nin, Suriye'nin kuzeyindeki, idaresini üstleneceğini iddia ettiği ve sözde "sivil yönetim" kurduğu Münbiç'e ilişkin ilk kapsamlı araştırma, tarihçi Enes Demir tarafından "Bir Misak-ı Milli Toprağı Menbic ve Tarihi" adıyla kitaplaştırıldı.

Eserde, Fırat Kalkanı Harekatı'nın gerceklestirildigi bolgenin yaklasık bin yıldır Turk ve bin 400 yıldır Islam topragı olduğu, Osmanlı Devleti'nin bölgeyi uzun bir muddet idare ettiği ancak Birinci Dunya Savasının ardından bolgenin Turk idaresinden cıktığı anlatıldı.

"Münbiç, Misak-ı Milli sınırlarına dahil"

Türkiye'nin, tarihi, kulturel, sosyal, bircok yonden sarsılmaz baglarının oldugu bolgede bulunma nedeninin, bolgenin tarihini bilmekle daha iyi anlasılacağı vurgulanan kitapta, Turkiye sınırına yaklasık 35-40 kilometre mesafede yer alan Münbiç'in Misak-ı Milli sınırlarına dahil olduğunun altı çizildi.

Ankara'daki memurların, Misak-ı Milli'deki "isgal edilmemis bolgelerdeki Islam cogunlugunun birbirinden ayrılmayacak kadar bir butun ve buradaki toprakların vatanın bir parcası olduğu"na yönelik ibareleri "adeta unutarak" bir rapor yazdığı savunulan kitapta, şu değerlendirmelere yer verildi:

"6 Ocak 1921 tarihli bu raporda, Menbic'in merkezinin Cerkezlerden, koylerinin ise Araplardan olustugu ifade edilerek, o an kontrolumuz altında olan Menbic'in Turkiye idaresine alınamayacagı hususu Bakanlar Kuruluna sunulmustur. Bunun uzerine Heyet-i Vekile, tamamen Arap olan Menbic'de dogrudan Turk idaresinin tesis edilmesinin uygun gorulmedigini, burada Araplar tarafından ozel bir idarenin kurulmasını, sehrin asayis ve guvenliginin ise Kuvayımilliyemiz tarafından idare edilmesinin uygun olacagıyla ilgili bir karar almıslardır. Bu karar Menbic ile birlikte aynen Rakka icin de tutanaga gecirilmistir. Icisleri Bakanlıgı tarafından hatalarla dolu olarak hazırlanan ve Heyet-i Vekile'ye sunulan bu rapor, Menbic ve Rakka'nın goz gore gore ve irademizle elimizden cıkmasına neden olmustur."

Kitapta, raporda yer alan "Bolgenin tamamı Araptır" ifadesinin yanlıs olduğunun da altı çizildi.

"Menbic ve Rakka'nın asayisini kuvvetlerimiz idare edecek"

Turkiye'nin bir an once daha cok Turk olan topraklarda guvenligi saglamak istemenin o donemin devlet adamlarının bir dusuncesi olabileceği ifade edilen kitapta, şunlar kaydedildi:

"Bu kararnamenin, olumlu bir yonu de vardır ki o da Türkiye'nin bölgeyle tamamen ilişkisini kesmemesi, askeri olarak bölgede kontrolü elinde bulundurmak istemesidir. Menbic ve Rakka'nın guvenligi ve asayisinin kuvvetlerimiz tarafından idare edilmesinin munasip olacagı kararı donemin sartlarında olumlu bir karardır.

YILDIZ AKTAŞ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber