Piyasalarda sert rüzgar yeniden esmeye başladı

Japon Yeni'nin dolar karşısında değerlenmeye başlaması global piyasaları yeniden hareketlendirdi. New York ve Tokyo borsalarında düşüşler yaşanırken, dalga İMKB'yi de etkiliyor. Borsa 1.299 puanlık düşüşle açılırken, gelen tepki alımlarıyla 40 bin 500 bölgesinde dengelendi. Dün 1,4130 YTL seviyesinden kapanan dolar, 1,4350 YTL'den işlem görüyor. Faiz yüzde 20,40'a yükseldi

Milliyet İnternet - AA

Son dönemde uluslararası piyasalarda yön belirleyici konuma yükselen Japon Yeni, dolar karşısında yeniden değer kazanmaya başlayınca piyasaların dengesi bozuldu. ABD ekonomisine yönelik kaygıların da giderek atması, global piyasalarda para akışında önemli yön değişikliklerine neden oluyor.

İstanbul serbest piyasada dolar 1,4320 YTL, avro 1,8900 YTL'den güne başladı.

Kapalıçarşı'da 1,4220 YTL'den alınan dolar 1,4320 YTL'den satılıyor. 1,8800 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,8900 YTL olarak belirlendi.

İstanbul ve Ankara'da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 09.30 itibarıyla YTL olarak şöyle:

Serbest piyasada dünkü kapanışta doların satış fiyatı 1,4130 YTL, avronun satış fiyatı ise 1,8660 YTL olmuştu.

DOLAR KOTASYONLARI

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, alışta en düşük 1,4220 YTL, en yüksek 1,4300 YTL, satışta en düşük 1,4310 YTL, en yüksek 1,4350 YTL seviyesinde bulunuyor. Dolar avro paritesi 1,3204 seviyesinde seyrediyor.

BORSA SERT DÜŞÜŞLE AÇILDI

İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, dünkü ikinci seans kapanışına göre 1.298,69 puan düşerek 40.367,28 puan seviyesinde açıldı. Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 3,12 oranında değer yitirdi.

Dün 312,37 puan düşüşle 41.665,97 puandan kapanan İMKB Bileşik Endeksi 1.298,69 puan ve yüzde 3,12'lik kayıpla 40.367,28 puandan açıldı. Satışların devam etmesi sonucunda 40.182,94 puana kadar gerileyen endeks gelen alımlarla önce 40.200, sonra da 40.300 puan seviyesinin üstüne çıktı. Alımların artmasıyla endeks hızla 40.500 seviyesine doğru bir toparlanma gerçekleştirdi. Çıkışını 40.635,63 puana kadar sürdüren endeks 40.400-40.500 puan seviyesinde yatay seyrini sürdürüyor.

Yurt dışı borsalara paralel seyrini sürdüren İMKB'de dün ikinci seansta artan satış baskısı bugün de etkisini sürdürüyor. Japon Yeni'ndeki volatil hareketlerin global borsalarda neden olduğu gel-gitler dün Ulusal-100 Endeksi'nin bin puanlık bir bantta dalgalanmasına yola açmıştı. Uzmanlar ayrıca, ABD perakende satışlarındaki artışın beklentilerin altında kalmasının, bu ülke ekonomisine yönelik "yavaşlama" endişelerini beslediğini ve borsalarda aşağı yönlü hareketlerin hızlandığını savunuyor.

Saat 10.30 itibariyle 40.484,71 puan seviyesinde bulunan Bileşik Endeksteki düne göre düşüş 1.181,26 puan ve yüzde 2,84'e ulaştı. İşlem hacmi de 206,5 milyon YTL oldu.

FAİZ 20,40'A YÜKSELDİ

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 26 Kasım 2008 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 09.35 itibarıyla basit getirisi yüzde 21,84'e, bileşik getirisi yüzde 20,40'a yükseldi.

Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin dünkü kapanışında basit getirisi yüzde 21,48, bileşik getiri yüzde 20,08 olarak gerçekleşmişti.

JAPON YENİ'NİN TIRMANIŞI SÜRÜYOR

Tokyo Borsası, yendeki değer artışı ile ABD ekonomisine ilişkin endişelerle günü aşağı yönde hareketle tamamladı. Borsanın göstergesi Nikkei 225 Endeksi 501.95 puan kayıpla 16 bin 676.89 puandan kapandı.

ABD'de mortgage kredisi ile ilgili yaşanan sorunların yayılması ve beklenenden çok daha zayıf gelen Şubat perakende satışları ekonomiyle ilgili endişeleri artırıyor.

Dün son dört yılın ikinci en büyük düşüşünü yaşayan Wall Street, bugün de aynı yöndeki hareketini sürdürdü. Dow Jones ve Nasdaq endeksleri, yüzde 2 civarında düşüş gösterdi. Dow Jones 242,66 (yüzde 1,97 ) puan azalarak 12,075.96 puana inerken, Nasdaq da 51,72 puan kayıpla 2,350.57 puandan kapandı.

ABD'de ipotek sektöründe yaşanan sorunların yeni yeni anlaşılmaya başlaması ve ABD Kongresi ile SEC (ABD sermaye piyasalarını denetleyen kurumun) konuyu gündeme alması yeni bir korku dalgası yaratabilir. Yatırımcılar artık bu hafta açıklanacak ABD TÜFE ve ÜFE'yi bekliyor. Enflasyonda yavaşlama likidite darlığından korkulan bir ortamda FED'in faiz indirimlerini hızlandıracağı gerekçesi ile bir miktar ferahlamaya neden olabilir.

AVRUPA BORSALARI DA KAYIPLA AÇILDI

Londra Borsası'nın göstergesi FTSE 100 endeksi yüzde 1.5'lik kayıpla 6 bin 71.1 puandan, Paris Borsası'nda CAC 40 Endeksi yüzde 2'lik düşüşle 5 bin 326.1 puandan, Frankfurt'ta Xetra Dax 30 Endeksi ise yüzde 1.9'luk gerilemeyle 6 bin 497.4 puandan açıldı.

Küresel ekonomi için yedi deprem riski

İki hafta önce Çin borsasında başlayan ani düşüş ve ABD Merkez Bankası'nın efsanevi eski başkanı Alan Greenspan'in "ABD resesyona sürükleniyor" sözleri ile küresel piyasalar bir düzeltme yaşadı. Geçen hafta içinde toparlanma sinyalleri gelse de artık herkesin kafasının bir köşesinde "likidite bolluğu sona mı eriyor?" ve " Zaten fazlasıyla değerlenmiş olan borsalar sert bir düzeltme mi yaşayacak?" soruları dolaşıyor. En fazla tartışılan risklerin başında ise bir yandan artan enflasyonla baş etmeye çalışan bir yandan da ekonomisinde yavaşlama endişesi yaşayan ABD'nin durgunluğa sürüklenme ihtimali var. Gündemdeki en sıcak tartışmalardan bir diğeri ise ucuz yen alıp yüksek faizli ülkelere yapılan yatırımların yani "carry trade"in sonsuza dek sürmeyeceği gerçeği.

Bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olan küresel riskler arasında ülkelerin ödemeler dengesizlikleri, borç para ile yapılan satın almalar, yatırım iştahı bitmek bilmeyen private equity şirketleri de var. Bir dönem yatırımcıları riskten koruma amacıyla kurulan hedge fonlar ise şimdi en yüksek riskli yatırımlara gözü kapalı atlıyor. Bu fonlar aynı zamanda carry trade'in de en etkin oyuncuları. ABD ekonomisinde resesyon ihtimali konuşulurken, patlama yaşayan emlak sektörü durgunluk işaretleri veriyor, mortgage kredilerindeki geri ödeme sorunu ise çığ gibi büyüyor. Mortgage kredisi kullandıran yatırım bankalarının yüksek faizli (subprime) kredilerdeki geri ödeme sorunundan doğan açıklar zarar hanesine yazılıyor. Bu nedenle en çok tedirgin olması gerekenler ise Türkiye gibi ekonomik ve siyasi riskler nedeniyle diken üstünde duran gelişmekte olan ekonomiler.