Vatandaşlar FETÖ'cü sanıklara ip attı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 27'si tutuklu 76 kişinin yargılandığı davanın beşinci duruşması başladı.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde 2. Ordu ile 7. Ana Jet Üs komutanlıklarındaki olaylara ilişkin haklarında Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılan, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin de bulunduğu general, subay, astsubay ve erlerden oluşan 76 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması için Yakınca Spor Salonu çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Cezaevi araçlarıyla spor salonuna kelepçeli getirilen 12 tutuklu sanık, jandarma ekiplerince içeri alındı. Diğer tutukluların ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılacakları öğrenildi.

Dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Huduti duruşmaya SEGBİS aracılığıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden katılırken duruşmada bugün tanıkların dinlenmesi bekleniyor.

Sanıklara ip atıldı

Bu arada bir vatandaş, duruşmanın görüleceği salonuna girişi sırasında sanıkları protesto ederek ip attı.

Spor salonunun girişinde kontrol noktası oluşturup çevrede güvenlik önlemi alan polis ve özel harekat ekipleri, avukatların yanı sıra tutuksuz sanıklar ve yakınları, müştekileri ve izleyicileri X-ray cihazından geçirerek üst araması yaptıktan sonra içeri aldı.

Sanık yakınları ile duruşmayı izlemeye gelen vatandaşlar arasında tartışma çıktı. Sözlü tartışmanın büyümesi üzerine polis ekipleri tarafları sakinleştirmeye çalıştı.

Duruşmayı AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ile çok sayıda vatandaş takip ediyor.

"Sabaha kadar bizi oyaladınız"

Öte yandan duruşmada tanık olarak dinlenilen İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Kamalak, darbe girişimi sırasında havalimanında görevli olduğunu belirterek, amaçlarının pisti kapatmak ve uçakları kaldırtmamak olduğunu söyledi.

Dönemin Valisi Mustafa Toprak'ın talimatıyla havaalanında görev yaptıklarını dile getiren Kamalak, saat 23.00'te gittiğinde hareketlilik olmadığını, daha sonra ilk pisti kapattıklarını, ikinci pisti kapatmak isterken direnç gösterildiğini ifade etti.

Kamalak, tutuklu sanıklardan dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'ın kendilerinden sürekli kaçtığını ve zaman kazanmaya çalıştığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Sabaha karşı 7 tane uçak geldi. 7 uçak, yaklaşık 1-1,5 saat havada döndü. Emin Ayık, yanımıza gelerek uçakların inmesini istedi. Emniyet Müdürü ve Vali ile görüşerek, uçakların inmesine müsaade ettik. Uçaklar çok pahalı olduğu ve Amerika'dan zorlu alındığı, yakıtlarının bitmesi halinde düşmemeleri için indirildi. 7 uçak indiğinde saydık, içlerinden 39 personel indi. Bunları gözaltına almak istedik.

Emin Ayık, buna izin vermedi. Daha sonra haklarında gözaltı kararı verilerek, 39 kişiyi gözaltına aldık. İkinci gün ise Emin Ayık'ı gözaltına aldık. Teknik eleman çağırarak o uçakların panellerini söktük. 7. Ana Jet Üssü'ndeki F-16 uçaklarının kalkışını da kontrol altına aldık."

Kamalak, Düzce Cezaevinden SEGBİS ile bağlanan Ayık'ın, "Uçakların inmesini engellemek için görev yapıyorsunuz. Gelir gelmez neden üs komutanıyla temas kurmadınız?" sorusuna, "Ortada hain bir teşebbüs var, üs komutanının kim olduğunu bilmem, ben görevimi yaptım. Komutanı kim, subayı kim, bunun peşinde koşmam, ben kendi işimi yaparım. Havaalanı yetkilisi bendim, görev bana verildi. Benim ağzımı bozmayın, sabaha kadar bizi oyaladınız." yanıtını verdi.

"O uçaklar buraya inmeyecek' dedim"

Tanık olarak dinlenen eski Malatya Havalimanı Müdürü Akan Aydoğan da uçakların uçmasını sağlayan bütün sistemlerin kapatılması için kuleden talimat verildiğini, havalimanında bulunan iki cihazı kapattırdığını söyledi.

Aydoğan, dönemin Valisi Mustafa Toprak'ın kendisiyle görüşerek, havalimanına hiçbir uçağın indirilmeyeceğini ve uçak kalkmayacağı talimatını verdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Kule, bize 7 kargo uçağının havalimanımıza geldiğini, kapattığımız cihazları açmamızı söyledi. Kule, bizden cihazları tekrar açmamızı isteyince tereddüte düştük. Biz de apronu itfaiye araçları, iş makineleriyle kapattık. Vali Bey'in korumaları aradı, Vali'ye 7 kargo uçağının havalimanına gelmekte olduğunu söyledim. Vali, 'Üsse uçak inmeyecek, kalkmayacak.' talimatını verdi. Vali Bey, 'O pisti kapatmazsan seni de tutuklarız.' dedi.

Üs komutanı Emin Ayık ile yüz yüze görüştük. 'Valimizin kesin talimatı var, o uçaklar buraya inmeyecek.' dedim. Ayık, 'Valimizle görüştüm, o uçakları indireceğiz.' dedi. Vali Bey'i aradım. 'Kesinlikle öyle bir görüşme olmadı, uçaklar inmeyecek.' dedi. Uçaklar, 04.30 gibi inmeye başladı. Cihazlarımız açık değildi, askeriyenin radarları var, öyle inmeye başladı. 7 uçak indikten sonra arkadaşlara talimat verdim, 'Kuleye ulaşın, ana pisti kapatıyoruz.' dedim. Pisti araçlarla kapattık. Belediye araçları geldi, onları piste dağıttık."

Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya öğle arası verildi.

7 Mart'tan bu yana 72 sanık, savunma yaptı

Davanın görülmeye başlandığı 7 Mart'tan bu yana aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti ve 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un da bulunduğu 72 sanık savunma yaptı.

Tutuksuz sanıklarla tanıkların dinlendiği bir önceki duruşmada, mahkeme heyeti darbe girişimi sırasında Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olarak görev yapan 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'in gelecek celsede tanık olarak dinlenmesine karar vermişti.

İddianameden

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 165 sayfalık iddianamede, dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti, "bir numaralı şüpheli" olarak yer alıyor.

İddianamede, sanıkların, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'yi görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "FETÖ üyesi olmak" suçundan da 15'er yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.