Bu katliama dur diyecek yok mu?
Maganda kurşunları yıllardır masum insanların canını yakıyor. Her yıl çocuk, yaşlı, genç yüzlerce insan ölüyor ve ne yazık ki caydırıcı bir yaptırım hala yok. Geride kalanlar çaresiz. Peki bu vahşeti kim durduracak?

Maganda kurşunu deyip geçmeyin. Ülkemizde maganda kurşunu ile ölenlerin haddi hesabı yok. Üstelik çoğu da çocuk... Saçının teline dokunmaya kıyamadığınız çocuğunuzun parkta oynarken sırtından vurulup yere yığıldığını düşünün. Birlikte gülerek aldığınız beyaz tişörtü kanlar içinde. Onu böyle görmeye dayanabilir misiniz? Tabii ki hayır! Ama şu an sayısını bile bilmediğimiz kadar anne- baba çocuklarının sadece tişörtlerini koklayarak hayatına devam etmeye çalışıyor. Mesela, Gaziantep'te evinin terasında dedesiyle televizyon izlediği sırada birden yere yığılan Mehmet Emin Keser'i hatırlıyor musunuz? Nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla hayatını kaybetti. Daha 12 yaşındaydı. Babası Beşir Keser: "Maganda terörüne oğlumu kurban verdim. Her düğünde, her yerde sıkıyorlar. Devlet artık buna bir çare bulsun" diyor. Peki, İzmir'de evinin çatısında havai fişekleri izlerken başına isabet eden maganda kurşunu ile hayatını kaybeden 11 yaşındaki Arif Dallı'nın hala katilinin bulunamadığını biliyor musunuz? Annesi beş yıldır sabah akşam mezarına gidiyor. Oğlunu okula bırakır gibi... Baba Şerafettin Dallı, "Allah evlat acısını kimseye vermesin. Kafamı yastığa koyuyorum, oğlum aklımda. İşe giderken hayalimde hep o var. Günde beş vakit namaz kılıyorum, tek duam oğlumun katilinin bulunması" diye acısını anlatıyor. Bu tür vakaların meydana geldiği yerlerden biri de düğünler... Çünkü ülkemizde düğünlerde havaya ateş etme gibi yaygın bir davranış var. Bu sebeple hayatını kaybedenlerin sayısını bilmiyoruz bile... Gelinliği kana bulanan gelinlerin haberini de yaptık, düğün gecesi ölen damatların da, kardeşinin düğününde can verenlerin de...
SİLAH ATIP MESAJ YAZDI
Daha geçen hafta Bursa'da bir düğünde gelinin eline verilen bir silahla nasıl
sağa sola ateş ettiğini izledik. Düğündeki başka bir kadın, bir elinde silah
diğerinde telefon ateş ederken mesaj yazıyordu. Şanlıurfa'da yine bir düğünde,
kalaşnikofla havaya ateş ediliyor. Diğer tarafta Tokat'ta başka bir düğünde
maganda kurşunu üç kişiyi yaralıyor. Polis ekiplerinin düğünde yaptığı denetimde,
dört kurusıkı tabanca, bir av tüfeği, 48 av tüfeği fişeği ve 150 kurusıkı tabanca
mermisi ele geçiriliyor.
DÜĞÜNLER UZAMAMALI
Görüştüğümüz emniyet yetkilileri de sokak düğünleri ve düğün konvoylarına dikkat
çekiyor: "Sokak düğünü bulunan yerlerde görevlendirilen bir sivil polis
yaşanabilecek bu tür olayları da engelliyor. Saat 23:00'e kadar izin verilen
düğünlerin mutlaka zamanında bitirilmesi için kontroller yapılıyor. Çünkü uzayan
düğünlerde alkolün de etkisiyle bu tür vakalar daha çok görülüyor." Bizde
Pazar SABAH olarak 'maganda kurşunu' sorununun peşine düştük. Bu konunun Türkiye
Büyük Millet Meclisi'nde nasıl yankı bulduğunu milletvekillerimizle, vakaların
yargı sürecini Hukukçular Derneği Genel Başkanı Avukat Cavit Tatlı ve faillerin
nasıl bulunduğunu SABAH gazetesi polis - adliye muhabiri Emir Somer ile konuştuk.
TEZGAHA YIĞILDI
Emir Somer, çözülemez denilen nice dosyanın kriminal ve gelişmiş polisiye tekniklerle
nasıl aydınlatıldığını Emine Demirel'in dosyası üzerinden anlattı: "O,
henüz 13 yaşındayken İstanbul'da bir yorgun mermi ile yaşamını yitirdi. 2 Eylül
2013 tarihinde Beyoğlu Hacı Ahmet Mahallesi'nde çalıştığı tekstil atölyesinin
tezgahına yığılıp kaldı. Yanına gelen arkadaşları, Demirel'in omzundan kanlar
aktığını gördü ve hemen sağlık ekipleri ile polise haber verdi. Ne olduğunun
anlaşılması bile kolay olmamıştı. Demirel hastaneye kaldırıldı fakat yaşamını
yitirdi. Demirel'i, 4. kattaki tekstil atölyesinin açık camından giren serseri
kurşun öldürmüştü. İlk önce Demirel'in olay esnasındaki duruş açısı, merminin
küçük kızın omzuna giriş açısı ve yaranın şiddeti Olay Yeri İnceleme Polisleri
tarafından ölçülerek belirlendi. Kurşunun, tekstil atölyesinin karşısındaki
tepede bulunan ve kuş uçuşu 200 metre uzaklıkta bir evden ateşlendiği tespit
edildi. Demirel'in öldüğü tekstil atölyesinin karşısındaki tepede bulunan ve
atölyeyi tam cepheden gördüğü saptanan ev belirlendi. Cinayet Masası Polisleri
eve yapılan baskında 9 milimetre çapında boş bir kovan buldu ve 33 yaşındaki
şüpheli Cansu Y. gözaltına alındı. İfadesinde "14 yıl önce ölen babamdan
kalma bir silahım vardı. O gün silahı denemek için ateş ettim. Kızın öldüğünden
haberim olmadı. Olaydan dolayı çok pişmanım" diyen Cansu Y. sevk edildiği
adliyeden serbest bırakıldı.
CEZA ERTELENEBİLİR
Maganda kurşunu ile meydana gelen yaralanma ve cinayetlerde mahkeme sürecinin
nasıl işlediği de merak konusudur. Biz de bu süreci Hukukçular Derneği Genel
Başkanı Avukat Cavit Tatlı ile konuştuk. Tatlı: "Maganda kurşunu ile meydana
gelen olaylarda mahkeme süreci ölüm, yaralanma gibi sonuçların olup olmadığına
bakarak ilerler" diyor ve devam ediyor: "Eğer ölüm ve yaralanma meydana
gelmemişse 'Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması' suçu işlenmiş olur.
Cezası altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak genelde hükmün açıklanması
geri bırakılır ya da erteleme kararı verilir."
BİR YILDAN ÜÇ YILA KADAR HAPİS
Maganda kurşunu sebebiyle yaralanma gerçekleşmiş ise kasten yaralama ya da taksirle
yaralama maddeleri işleme konuluyor. Tatlı: "Kast durumunda bir yıldan
üç yıla kadar hapis cezası veriliyor. Ancak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek
ölçüde hafif olması durumunda şikayet şartına bağlı olarak dört aydan bir yıla
hapis ya da adli para cezası öngörülmektedir. Ancak maganda kurşunu ile yaralamada
suç silahla işlendiği için şikayet şartı aranmaz ve ceza yarı oranında artırılır.
Taksirle yaralamada ise üç aydan bir yıla kadar hapis ya da adli para cezası
verilir. Bilinçli taksir ile işlenmesi hariç, şikayete tabi bir suç olarak değerlendirilir."
MÜEBBET HAPİS CEZASI
Maganda kurşunu sonrası meydana gelen ölümlerde ne kadar ceza verildiğini soruyoruz
Tatlı'ya: "Bu kasten gerçekleşir ise müebbet hapis cezası verilir. Taksirle
gerçekleşir ise iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası öngörülür. Uygulamada
çoğunlukla olası kasıtla öldürmeden mahkümiyet kuruluyor. Yaralama veya öldürme
durumunda mahkemelerin ceza verirken eğilimleri bu fiilleri daha çok olası kast
üzerinden değerlendirdikleri yönünde olmaktadır. Bu her mahkemenin bu yönde
karar verdiği anlamına gelmiyor. Ölümle sonuçlanan dosyalarda yargılamanın genellikle
tutuklu olarak yapıldığını söyleyebiliriz. Olayın oluş şekline göre hakimler
tarafından kasten öldürmeden sorumlu tutup müebbet hapis cezası verilen olaylar
da vardır."
İHBARINIZ İPUCU OLABİLİR!
155 Polis İmdat Hattı'na yapılan ihbarlar da çok sayıda serseri kurşun olayının
çözülmesini sağladı. Çünkü ilk olarak, ölüme veya yaralanmaya yol açan serseri
kurşunların atıldığı bölgede 155'e yapılan ihbarlara bakılıyor. İhbar varsa;
görgü tanıklarının ifadesine başvurularak atışın yapıldığı nokta saptanıyor
ve olayın saati de tam olarak belirlenebiliyor. Ardından kaçan kişi, kişiler
veya aracı tespit edebilmek için daha sağlıklı ve nokta atışı bir kamera çalışması
da yapılabiliyor. Bu nedenle herhangi bir yerde bir silah sesi duyduğumuzda
155 Polis İmdat Hattı'nı aramamız aslında çok önemli bir vatandaşlık görevi...
İhbarımız bir ölümü, maganda kurşunu süsü verilmiş planlı bir cinayeti aydınlatacak
bir ipucu olabilir.
YORGUN, SERSERİ YA DA MAGANDA
Genelde maganda kurşunu olarak bilsek de, serseri kurşun ve yorgun mermi ifadelerini
de duyarız. Aralarındaki farkı Emir Somer şöyle açıklıyor: "Serseri kurşun"
ya da bir diğer adıyla "Maganda kurşunu" polisiye dilde "Yorgun
mermi" olarak adlandırılır. Hızını kaybetmediklerinde serseri, hızını kaybettiklerinde
ise yorgun mermi deniliyor. Yorgun mermi, Kriminal Polisler tarafından; kurşunun,
ateşlendikten sonra belli bir mesafe kat ederek ve bir süre sonra hızını kaybederek
düşüşe geçtiği esnadaki durumu olarak ifade ediliyor.
MAGANDA ZİHNİYETİ SONLANMALI
Özellikle düğün, dernek ve asker uğurlama merasimlerinde, bir çeşit sözde eğlence
anlayışı olarak silahla havaya ateş açan kişilerin hiçbir suçu olmayan masum
insanların hayatına mal olması asla tasvip etmeyeceğimiz bir suçtur. Silah taşımayı
ve istediği yerde kafasına göre ateş açmayı bir güç gösterisi olarak algılayan
maganda zihniyeti aslında sosyo-kültürel ciddi bir problem. Dünyanın birçok
ülkesi maganda sorunuyla uğraşırken bu sorunu yalnızca kültürel normlara göre
değerlendirmek sağlıklı sonuçlar elde etmemizi engeller. Bireysel silahlanma
da bir hak evet fakat isteyenin silah ruhsatı alıp istediği yerde silahını kullanması
gibi bir duruma müsaade edilmesi söz konusu olamaz. Sorumluluğumuz gereği güvenlik
tedbirlerinin artırılması yönünde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. TCK'nın 170.
Maddesi'nde yer alan "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması"
başlığı bilindiği gibi yeniden düzenleniyor. Bu maddeye göre cezanın 6 ay olan
alt sınırı 2 yıla, 3 yıl olan üst sınırı ise 5 yıla kadar çıkarılacak ve düğünlerde
veya insanların yoğun olduğu yerlerde havaya ateş etmek de ilgili madde kapsamına
girecek.
CEZALAR PARAYA ÇEVRİLMEMELİ
"Ülkemizde 'Maganda kurşunu' tarafından ölen ve yaralanan insanlarımızın
sayısı maalesef her geçen gün artmakta ve ciddi rakamlara ulaşmaktadır. Genellikle
bir eğlence anında ya da kutlama amacı ile havaya sıkılan bu kurşunların birisine
isabet etmesi durumunda eğlence ortamı bir mateme dönüşmektedir. Havaya rastgele
ateş açılmasının önlenmesi için söz konusu cezaların adli para cezasına çevrilmesinin
önüne geçilmesi cezaların artırılması gerekmektedir. Biz de havaya ateş açmanın
cezasının ağırlaştırılması ve bu cezaların paraya çevrilmesinin engellenmesi
amacıyla TBMM'ye kanun teklifi verdik."
PINAR YILDIZ YÜKSEL