Hızlı kent hayatı kalp krizini tetikliyor

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Kasım 2007 20:42, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökhan Cin, son 5 yıl içerisinde kalp krizi vakalarında ciddi bir artış olduğuna dikkat çekerek, kırsal alanlara göre hızlı kent yaşamının kalp krizini daha çok tetiklediğini söyledi.

Prof. Dr. Cin, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp krizini tetikleyen nedenlerden, kalp krizi çeşitlerine göre birçok konuda değerlendirmelerde bulunarak, vatandaşlara uyarılarda bulundu. Türk Kardiyoloji Derneği'nin verilerine göre 2005 yılında yapılan taramaya göre Türkiye'de 1.5 milyon civarında kalp hastasının bulunduğunu belirten Cin, bu hastalardan her yıl yaklaşık 100-150 bininin hayatını kaybettiğini ve yine her yıl bu rakama 100-150 bin kalp hastasının eklendiğini vurguladı.

2005 yılı ile 2000 yılı verileri karşılaştırıldığında 5 senede kalp hastalarında yaklaşık 500 bin kişilik bir artış olduğuna işaret eden Cin, "Mersin'i baz olarak aldığımızda da çok ciddi artış olduğunu görebiliyoruz. 2006 yılının ağustos ayında MEÜ Tıp Fakültesi acil servisine 1 ayda kalp krizi ile başvuran 70 hasta var, bunun 15'i hayatını kaybetmiş. 2007 yılının ağustos ayında ise 110 kalp hastası başvurmuş ve 22'si hayatını acil serviste kaybetmiş. Hastaneye yatıp da daha sonra yaşamını yitiren hastaları da sayarsak, ölüm oranlarında daha çok artış olduğunu görebiliriz" dedi.

Son 5 yıl içerisinde, yaz aylarında da kış aylarında kalp krizlerinde bir artış trendi görüldüğünü dile getiren Cin, kalp krizinin en önemli nedenlerini ise şöyle sıraladı:

"Bunların başında bir türlü düzeltemediğimiz ve günden güne bozulan yaşam biçimi geliyor. Kırsal kesimlerde hastalık daha az görülürken, hızlı kent yaşamının olduğu yerde kalp krizi oranı da artıyor. Kalp krizleri yoğun olarak büyük kentlerde görülüyor. İçtiğiniz sudan, yediğiniz yemekten, yaşadığınız iş stresinden, hayat mücadelesine ve tüketilen sigaraya kadar birçok çevresel faktör bir araya geldiğinde süratle insan sağlığını bozuyor ve kalp krizini tetikliyor."

Prof. Dr. Gökhan Cin, kalp krizinin 3 günde gelişen bir olay olmadığını, ortalama bir kalp krizinin gelişmesinin 30-35 yılı bulduğunu anlatarak, bunun da gençlik döneminden orta yaş dönemine kadar nasıl yaşanıldığı ile bağlantılı olduğunu kaydetti. Stresin her türlüsünün kalp krizine davetiye çıkardığına vurgu yapan Cin, "Fiziksel veya duygusal stres damarları tıkıyor ve kalp hastalığı oranını artırıyor. Yüksek tansiyon ve şeker hastalığının yanı sıra aşırı kilolar da kalp krizi riskini artırıyor.

Özellikle iş hayatı ve büro yaşamı ile hareketsizlik, otomobille seyahat, gittikçe kalbin yağ bağlamasına sebebiyet veriyor ve bazı şeylerin önüne geçilmiyor" diye konuştu.

Çocuklarda, gençlerde ve sporcularda görülen kalp krizlerinin ise, orta yaş ve üzeri insanların geçirdiği krizlerden farklı olduğunun altını çizen Cin, kalp krizinin, kalbin damarlarının tıkanmasıyla ortaya çıktığını, ancak bu durumun, sporcularda ve çocuklarda aynı nedenden oluşmadığını söyledi. Çocuklarda genellikle doğuştan gelen kalp hastalıklarının görüldüğünü belirten Cin, "Sporcularda ise aşırı antrenman nedeniyle kalp eti aşırı büyüyor ve kalp bu büyüklüğü taşıyamıyor. Bunun sonucunda bir spor müsabakası sırasında kalp durabiliyor. Çocuklardaki kalp krizleri ise, genelde çocukların doğuştan kalbinin delik olmasından kaynaklanıyor. Yıllarca kalbinin delik olduğundan habersiz yaşayan çocuklarda ilk bulgu genellikle ölümle sonuçlanabiliyor. Orta yaş ve üzerindeki kalp krizleri ise tamamen damar tıkanıklığı ile ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.

20'li yaşlarda damarı tıkanıp da hekimlere başvuran kalp hastalarının da bulunduğunu ifade eden Cin, bunların da günde 2-3 paket sigara içen gençler olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Gökhan Cin, çevresel faktörlerin kalp hastalıklarının oluşmasında çok önemli olduğunu hatırlatarak, toplum olarak kötü yaşamaya devam edildiği takdirde, tıp ne kadar gelişirse gelişsin, kalp krizleri oranının da sürekli artmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber