Fakülte kurulu üyeliği idari görev sayılır mı?

Danıştay Sekizinci Dairesi, Fakülte Kurulu Üyeliği görevinin idari görev olarak kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, 2547 sayılı Kanuna göre mesai saatleri dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışanların Fakülte Kurulu Üyeliğinin sonlandırılamayacağına karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 13 Ekim 2021 14:01, Son Güncelleme : 12 Ekim 2021 15:40
Fakülte kurulu üyeliği idari görev sayılır mı?

Bir yükseköğretim kurumuna bağlı olarak Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapan ve mesai saati sonrası mesleğini serbest olarak icra eden kişi hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrası uyarınca alınan Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 11.06.2014 günlü kararı doğrultusunda Fakülte Kurulu üyeliği görevi sonlandırılmıştır.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise, 2547 sayılı Kanunun 17 nci maddesi uyarınca fakülte kurulunun akademik bir organ olması nedeniyle idari görev kapsamında bulunmadığı, akademik bir görev olarak değerlendirilmesi gerektiği; 2547 sayılı Kanununun 36 ncı maddesinde kişilerin idari görev alamayacağı yönünde öngörülen kısıtlamanın kapsamının kıyasen genişletilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/4450

Karar No : 2021/2838

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...

Karşı Taraf (Davalı) : ... Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti:

... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti :

İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi:

Anayasanın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği; 128. maddesinde, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği kurala bağlanmıştır.

Anayasanın 128. maddesinin emredici kuralı gereği; öğretim elemanlarının çalışma esasları 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 36. maddesinde kurala bağlanmıştır.

2547 sayılı Kanunun 36/7 maddesinde, mesai saatleri dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışanların aynı maddenin 6. fıkrasında sayılan idari görevlerde bulunamayacağı yönünde bir kısıtlama öngörülmüştür.

Davacının, mesleğini mesai saati sonrası serbest olarak icra etmesi nedeniyle sınırlama kapsamında olmadığı gibi, akademik bir görev olan Fakülte Kurulu üyeliğinin, idari bir görev olarak değerlendirilemeyeceği açıktır.

Bu bağlamda; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 36/7 maddesinde öngörülmeyen ve ancak kanunla getirilebilecek bir sınırlamanın, maddenin kapsamının kıyasen genişletilerek, davacının Fakülte Kurulu üyeliğine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemlerin, Anayasaya ve üst hukuk normlarına aykırı olduğu anlaşıldığından, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapan ve mesai saati sonrası mesleğini serbest olarak icra eden davacının, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 11.06.2014 günlü kararı gereği, Fakülte Kurulu üyeliğine son verilmesine ilişkin Dekanlığın ... gün ve ... sayılı işlemi ile ... gün ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, 2547 sayılı Kanun ve Yükseköğretim Yürütme Kurulunun ... gün ve ... sayılı kararı dikkate alındığında, her ne kadar kanunda açıkça Fakülte Kurulu üyeliği sayılmamış ise de senato ve kurul üyesinin sayıldığı (idari görev yapamayacaklar arasında ) görüldüğünden, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun ''Fakülte Kurulu'' başlığını taşıyan 17. maddesinde; fakülte kurulunun akademik bir organ olduğu belirtilerek, görevlerine yer verilmiş; "Çalışma esasları" başlığını taşıyan 36. maddesinin 1. fıkrasında; "Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar." kuralı, aynı maddenin 6514 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişik 7. fıkrasında; "Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen haller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tabidir. Ancak bunlardan profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu profesör ve doçent sayısının yüzde 50'sini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek yüzde 50'si uygulama, yüzde 50'si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenir. Bu fıkra kapsamında çalıştırılan öğretim üyeleri; (...)

c) Altıncı fıkrada sayılan idari görevlerde bulunamaz...."kuralı yer almıştır.

Yukarıda aktarılan (c) bendinde göndermede bulunulan 6. fıkrada ise, kişilerin rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacağı, bunların yardımcılıklarında bulunamayacağı ve benzeri idari görev alamayacakları, akademik birim yöneticiliği ve rektörlük seçimlerinde oy kullanamayacakları belirtilmiştir.

Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 11.06.2014 günlü kararında; 2547 sayılı Kanunun 36. maddesinin 7. fıkrasında, mesai saatleri dışında ilgili maddenin getirdiği koşullar kapsamında özel hastaneler veya vakıf üniversiteleri hastanelerinde çalıştırılmasına olanak tanınan öğretim üyelerinin, 6. fıkrada sayılan idari görevlerde bulunamayacağı hükmü uyarınca mesleğini serbest olarak icra etmeye devam eden öğretim üyelerinin de idari görevlerde bulunamayacağına karar verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapan ve mesai saati sonrası mesleğini serbest olarak icra eden davacının, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 11.06.2014 günlü kararında, mesleğini serbest olarak icra etmeye devam eden öğretim üyelerinin herhangi bir idari görevde bulunamayacağı, Fakülte Kurulunda görev alamayacağının belirtildiğinden bahisle, Fakülte Kurulu üyeliğine son verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

2547 sayılı Kanunun dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 36. maddesinde ilke olarak öğretim elemanlarının "daimi statüde" görev yapmaları esası benimsenmiş, ancak öğretim elemanlarından profesör ve doçent kadrosunda olanlara belli koşullarda mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanesinde çalışma olanağı getirilmiş ve bu kişilerin aynı maddenin 6. fıkrasında belirtilen; rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacakları, bunların yardımcılıklarında bulunamayacakları ve benzeri idari görev alamayacakları kurala bağlanmıştır.

Ancak, 2547 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca fakülte kurulunun, akademik bir organ olması nedeniyle, maddede kurala bağlanan idari görev kapsamında bulunmadığı, akademik bir görev olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Bu durumda; 2547 sayılı Kanununun 36. maddesinde, kişilerin idari görev alamayacağı yönünde öngörülen kısıtlamanın kapsamının kıyasen genişletilerek, madde kapsamında olmayan ve akademik bir görev olan fakülte kurulu üyeliğinin, idari bir görev olduğundan bahisle tesis edilen dava konusu işlemlerin, 2547 sayılı Kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından, aksi yönde değerlendirme ile davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber