Tarımda ücret adaletsizliği çalışanın performansını kırıyor!

Tarım Bakanlığında, yıllar içinde mevzuatsal değişikliklerle dayanak sağlanarak, çalışan genel çoğunluğa göre belli sayıdaki çalışana uygulanan farklı ücret uygulamalarının mantığı nedir? Farklı ücret uygulamaları kaliteyi artırmış mıdır? Bu tür uygulamalar çalışma barışını ve düzenini nasıl etkilemektedir? Uygulanan maaş artı ek ücret ödemesi adaletli midir?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 31 Aralık 2021 13:44, Son Güncelleme : 31 Aralık 2021 13:46
Tarımda ücret adaletsizliği çalışanın performansını kırıyor!

Tarım Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışanlar genel hatları ile işçi, memur, teknisyen, laborant, tekniker, mühendis, veteriner ve yöneticiler olarak gruplandırılmış, ücretleri de ona göre belirlenmiştir. Bu ana unsura göre çalışanların sorumlulukları dahilinde alacakları ücretler, bakanlığın kurulduğu ilk günden beri fazla tartışmaya yer bırakmadan işlemektedir. Ancak zaman içerisinde aynı işi yapmalarına rağmen bazı kurum ve kuruluşların hatta aynı kurumun içinde, aynı unvana sahip çalışanlar arasında bile, değişik gerekçelerle, mevzuata eklenen maddelere dayanarak devletten ek gelir almaları ciddi tartışmalara yol açmıştır/açmaktadır. İş barışını, işleyişi ve iş kalitesini olumsuz etkileyen bu uygulamaların son dönemlerde bir hayli artmış olması çalışanların geneli açısından sancılı ve sakıncalı bir yönde seyretmektedir.

Döner sermaye adı altında ödenen farklar

Devletin vatandaşına hizmeti karşılığı ödediği ücretlerin biriktiği kuruluşlarda döner sermaye adı altında ödenen paralar, bu kurumlara rağbeti artırmaktadır. Çalışanlar bir yolunu bulup bu kurumlara geçişi zorlamaktadır. Bu da çalışma düzenini olumsuz etkilemektedir.

Aslında devletin bu kurumlar aracılığıyla vatandaşa verdiği hizmet karşılığı aldığı ücret, yapılan hizmetin bedeli değildir. Yani vatandaşın ödediği ücret yapılan hizmetin masrafını karşılayacak nitelikte değildir. Gerçekte devlet bu hizmetten kar etmemektedir. Çünkü çalışanların maaşı, kullanılan materyal, alet ve ekipmanın masrafı, bina, arazi ve diğer giderler tamamen devletçe karşılanmaktadır. Yani ortada bu masraflar düşüldükten sonra devletin kar kapsamında elde ettiği bir geliri yoktur. O halde devlet kaynağından ödenen bu ücret, hangi mantıkla, döner sermaye adı altında, maaş harici, bir kısım çalışana dağıtılmaktadır? Bunun yanında sadece belli sayıdaki kuruluşlarda ödenen bu para, aynı mesaiye ve aynı unvana sahip olduğu halde bundan faydalanamayan diğer kuruluşlarda çalışanlara bir haksızlık değil midir?

Bir sınavla uzman yapılanlara ödenen yüksek ücret

Bakanlık tarihinde bir sınavla uzman yapılan ve unvan açısından emsallerine göre, aylık en az üç bin lira farklı ücret alan, ancak sorumluluk alanları hala belirsiz olan uzmanların varlığı da dikkat çekmektedir. Bilgi ve tecrübeden çok bir yarışma usulü ile gerçekleştirilen sınavın akabinde rakiplerinden bir soru fazla bilenler bu kategoriye alınmış ancak bakanlıkta ne tür bir görev yapacakları bugün bile tam olarak belirlenememiştir. Diğer mühendis ve veterinerlerden farklı bir iş yapmayan hatta daha serbest ve belli bir sorumluluk dahilinde bulunmayan bu unvanın varlığı; ya doğru değerlendirilmiyor ya da gerekliliği tartışmalıdır.

Üç-beş haftalığına daire başkanı veya benzeri görevlerde yer alıp sonra görevden alınanlara verilen unvan karşılığı ödenen ücret

Bakanlığın üst düzey görevlerinde çalışan yetkililerin üstlendikleri sorumluluklar ve çalışma yoğunlukları sebebiyle aldıkları yüksek ücret elbette anlamlandırılabilir. Ancak çalışanlar için rüya gibi bir kadro olan, üç-beş haftalığına daire başkanlığı ve benzeri görevlerde yer alıp ardından önce müşavir, sonrada uzman yapılanların aldıkları yüksek aylık ücrette diğer çalışanlara haksızlık değil midir? Üstelik sonradan türetilen bu unvanı aldıktan sonra, yüksek maaş almalarına rağmen bakanlığın semtine bile uğramayan ve sayıları yüzleri bulan uzmanların bu durumunun, diğer çalışanlarca olumsuz karşılanması yadırganabilir mi?

Araştırma Enstitülerinde Islahçı hakkı adı altında ödenen ekstra ücret

Araştırma Enstitülerinde ödenen bu ekstra ücret, tıpkı döner sermaye ödeneği gibi devletin gelirini bazı çalışanlara paylaştırmayı kapsıyor. Döner sermayeden farkı ise, aynı şartlarda çalışan, aynı kurumun içinde, belli sayıda çalışanlara ödenmesidir. Belli bir bitkide çalışan teknik personele ödenen bu ücretin tirajı komik tarafı, aynı kurumda, aynı unvana sahip olan, aynı mesai ve çalışma şartlarına haiz olanlar arasında, genele göre çok az sayıda personelin faydalandırılmasıdır. Adaletin semtinden bile geçmeyen bu ücret uygulamasının, bundan faydalanamayan diğer çalışanların, çalışma performansını olumsuz etkilediğinin, çalışma barışını bozduğunun, gereksiz tartışmalara sebep olduğunun görülememesi basiretsizlik değil midir?

"Proje parası" adı altında belli sayıda personele ödenen ek ücretler

Bakanlığın genelinde, ödemenin yapılacağı personelin belirlenmesi, birimlerin uhdesine verilmiş olan "proje parası" adı altında ödenen bu ücret, belli sayıda çalışanı memnun ederken geriye kalan diğer çalışanı ayrımcı bir psikolojiye itmektedir. Bu tür ödemelerin hangi amaçla, hangi artı hizmete göre verildiği anlaşılmış değildir.

Ders ücreti adı altında ödenen ödemeler ve bazı kurullarda verilen görev dahilinde yapılan ek ödemeler

Bakanlığın belli birimlerinde verilen eğitim karşılığı, maaş harici ek ders ücreti vb. ad altında yapılan ödemelerinde mantığını anlamak mümkün görülmüyor. Mesai saati aynı olan ve bu mesai saatinde verilen görevleri aynı unvanla yapan çalışanlar arasında, bazılarına ödenen bu ücretlerin "ek ders ücreti" adı altında verilmesi bu ödemeyi ne kadar haklı çıkarabilir ki? Ayrıca tarımın bazı kurullarında görevlendirilerek, mesaisinin belli bir kısmını orada geçirmesi karşılığında ödenen ek ücretlerde dikkat çeken, düşündürücü bir uygulamadır.

Tarımda kırsal kalkınmayı destekleme kuruluşunda çalışan teknik personelin diğerlerine göre aldığı yüksek maaş

Tarımda kırsal kalkınmayı destekleme kuruluşunda çalışan teknik personelde Tarım Bakanlığının personelidir. Burada görevlendirilen personel Tarım Bakanlığının diğer birimlerinde çalışan personel arasından görevlendirilmiştir. Unvanlar, mesai şartları, çalışma imkanları diğer birimlerdeki çalışanlarla aynıdır. Bu kuruma, bir şekilde yolunu bulup geçtikten sonra özel bir statü verilmesi bu gerçeği değiştirmemektedir. Ancak maaş farkının diğer birimlerde çalışanlardan farklı olması tartışmalı bir durumdur.

Bunlar gibi mevzuatta bir şekilde karşılığı bulunan veya buldurulan ama adalette karşılığı olmayan ücret uygulamaları, sayıca belki daha da kabarıktır. Ancak bunlar en bariz görünenleridir. Bu alanda reforma ihtiyaç vardır. Bu tür, yıllar içerisinde yığılan dengesiz ücret dağılımının kaynağı araştırılmalıdır.

Tarım Bakanlığında, yıllar içinde mevzuatsal değişikliklerle dayanak sağlanarak, çalışan genel çoğunluğa göre belli sayıdaki çalışana uygulanan farklı ücret uygulamaları; görünürde hizmet kalitesini yükseltmeye ve performansı artırmaya yöneliktir. Ancak hizmet kalitesini artırmadığı gibi performansı da artırmamış, çalışma barışını olumsuz etkilemiş, olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bunun yanında devletin gelirlerinin ve kaynaklarının da çarçur olmasına sebep olmaktadır.

Çalışanların haklarını koruduğunu ve çalışanlar arasında adaleti sağlamakla mükellef olduğunu iddia eden sendikaların ve meslek odalarının kulaklarını da bu bağlamda çınlatmak isteriz!

Çalışanlar için söylenen "eşit işe eşit ücret" söylemi tarih boyunca slogan olarak kaldı ve öyle görünüyor ki, slogan olarak kalmaya devam edecektir.

M. Murat Gün

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber