'Savaş filminden tat alınıyorsa 'savaşa hayır' teması çıkmaz'

Ukraynalı sinemacı Maryna Er Gorbach: "Evet bir savaş filmi çekiyorum ama asla savaşın izlenme estetiğiyle PR yapmak istemedim. Savaş ne zaman sinemada izlemesi keyifli bir hale dönüşüyorsa, o zaman benim için 'savaşa hayır' mesajı ortadan kalkıyor. Savaşlardan sinematografik açıdan tat alındığı noktada 'savaşa hayır' temalı bir film çıkmaz. Ve tam bu noktada ince bir çizgi var ki insanların hem aklına hem de kalbine hitap edebilelim

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 05 Mart 2022 12:26, Son Güncelleme : 05 Mart 2022 12:36
'Savaş filminden tat alınıyorsa 'savaşa hayır' teması çıkmaz'

Ukraynalı Maryna Er Gorbach'ın yönetmenliğini, Mehmet Bahadır Er'in ortak yapımcılığını üstlendiği, Ukrayna Devlet Film Ajansı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve TRT 12 Punto ortak yapımı Klondike filmi, 2014 yılında Ukrayna - Rusya sınırında yaşayan, köyü ayrılıkçı gruplar tarafından kuşatılmış olmasına rağmen evini terk etmeyi reddeden hamile bir kadının hikayesine odaklanarak karşımıza çıkıyor. 17 Temmuz 2014 tarihinde Ukrayna'da düşürülen sivil yolcu uçağı olayını da örgüsüne ekleyen Ukrayna-Türkiye ortak yapımı filmin görüntü yönetmeni koltuğunda Sviatoslav Bulakovskyi otururken, oyunca kadrosunda ise Oxana Cherkashyna, Sergiy Shadrin, Oleg Scherbina, Oleg Shevchuk, Arthur Aramyan, Evgenij Efremov'un yer alıyor. 2020 yılının Temmuz ile Kasım ayları arasında Ukrayna'nın Odessa kentinde çekimleri gerçekleşen, gerçeklikten beslenen içeriğinin yanı sıra uzun tek planları ve güçlü resimleri ile de teknik açıdan önemli bir yerde duran Klondike, bu yıl ilk gösterimini Sundance Film Festivali'nde yapmış ve festivalin 'Uluslararası Yarışma' bölümünden 'En İyi Yönetmen Ödülü' almıştı. Ardından Avrupa prömiyerini 72. Berlin Uluslararası Film Festivali'nin 'Panorama Bölümü'nde yapan Klondike, buradan ise hem Ekümenik Jüri tarafından verilen 'En İyi Film Ödülü' hem de 'Seyirci Ödülü' ile ayrılmıştı. Yönetmeni Gorbach için tüm bu başarıları gölgede bırakan, kısa bir süre sonra 27 Şubat'ta ülkesinde başlayan savaş oldu. Berlin dönüşü kendisiyle bir araya geldiğimiz Gorbach ile hem filmi hem de şu an ülkesinde devam eden savaş hakkında konuştuk. Gorbach, "Tüm bu yaşananlar bir sanatçı, bir insan ve bir anne olarak bana korkunç geliyor. Geleceğimizi düşünüyorum ve asla hiçbir yaşananı tolere edemiyorum." diyor.

ANNEM VE KARDEŞİM KİEV'DEN AYRILMADI

Nasılsınız, önce bir Ukraynalı olarak ardından Ukraynalı bir sinemacı olarak?

Açıkçası bu soruya çok kolay bir şekilde tek kelimeyle yanıt veremem. Bu çok zor. Bu soruyu birkaç gün önce sorsaydınız, konuşamazdım. Evet bu savaşı bekliyorduk, herkesin haberi vardı. Ama bunun gerçekleşmesi bambaşka bir durum. Hem ülkem için hem de ailem için çok üzgünüm. Bugün savaşın beşinci günü. İlk günlere göre sanırım daha güçlüyüm. Ukrayna için savaşan ve vazgeçmeyen insanlar bana güç veriyor. Durmadan Ukrayna'dan haber almaya çalışıyoruz. En büyük korkum bağlantının kesilmesi ve iletişimin durması. Haber alarak yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. Savaşın başladığı ilk iki gün çok zordu. Hayatımda her şey durmuştu. Kendimi toparlayamadım ama şu an daha güçlüyüm ve işlerime odaklandım. Annem ve kardeşim Kiev'deler. Çünkü çıkmak ve bırakmak istemediler Kiev'i. Bu sadece bir karar değil, bu aynı zamanda bir duruş. Onlarla iletişimdeyim. İletişimin kesilmesi dışındaki en büyük korkularımdan biri de onlar için ısınma sorunu. Ukrayna şu zamanda çok soğuk bir yer. Öte yandan annem çok güçlü bir kadın. Bana yasak koydu, "Sürekli beni arama" dedi.

ŞU AN ÜLKEMDE OLMAK İSTERDİM

Siz şu an burada güvendesiniz. Ama aynı zamanda tahmin ediyorum ki şu an orada, ülkenizde olmak isterdiniz, yanılıyor muyum?

Evet orada olmak hem ülkeme hem de aileme yakın olmak isterdim. Ama şu an zaten paralel hayat yaşıyor gibiyim. Sürekli arkadaşlarımla konuşuyorum. Bir yerden bir yere hareket ettiklerinde bana haber veriyorlar. Öte yandan filmimiz Klondike'yi dünyaya göstermek de çok önemli. Demek ki bu zamanda filmimin yanında olmalıyım, bunu yürütmeliyim. Ben Berlin'den 17 Şubat'ta Ukrayna'ya uçacaktım. Ama oradaki hava şirketleri uçuşları durdurmuş. Sonra Türkiye'ye geldik. Savaş sırasında nerede olacağınızı gerçekten bilemezsiniz. Bu çok büyük bir stres. Belki orada olsaydım bu kadar stresli olmazdım. 24 saat aynı resimler kafamda dönüyor. Tüm bu yaşananlar eminim ki hepimizde derin psikolojik izler bırakacak. Şunun net olarak bilinmesi lazım. Bu Putin'in kişisel savaşı. Bu kişi sivil insanlarla savaşıyor.

KLONDİKE TAM DA BU AMAÇLA YAPILDI

Klondike filmi nasıl doğdu, ne zamandan beri hazırlanıyordunuz?

2014 yılında yaşananlardan dolayı böyle bir film yapmayı kafama koymuştum. Klondike'nin senaryosu 2016 yılında hazır haldeydi. Sonra finans bulmak için 2019'a kadar bekledik. Ana fonu yani bütçenin yüzde seksenini Ukrainian State Film Agency'den aldık. Pandemiyle birlikte 2020 yılında çekimlere başladık. 2014'ten 2022 yılının şubat ayına kadar Ukrayna'da 'savaş var' diye bir şey yoktu. En azından uluslararası medyalarda böyle bir bahis yoktu. Onlar için bir şey, bir tartışma, bir anlaşmazlık vardı ama bir savaş yoktu. Ama aslına bakarsanız bu durum hep vardı. Her gün ateş vardı, her gün ölen vardı. Ama 27 Şubat 2022 itibariyle uluslararası medya ve aktörler bunu dillendirmeye başladı. Biz bunu yıllarca anlatmaya çalıştık ama çok ciddiye alınmadık. Klondike tam da bu amaçla yapıldı. Medya için az insan ölüyorsa haber değeri yok. Bana en çok dokunan şey de buydu.

Son yaşanan olayları göz önünde bulundurduğunuzda, zamanında bu filmi daha farklı çekmeyi düşünür müydünüz?

Her yönetmenin bir ulaşmak istediği nokta var. Benim ulaşmak istediğim nokta ise şuydu: Evet bir savaş filmi çekiyorum ama asla savaşın izlenme estetiğiyle PR yapmak istemedim. Bu benim için çok önemli. Savaş ne zaman sinemada izlemesi keyifli bir hale dönüşüyorsa, o zaman benim için 'savaşa hayır' mesajı bitiyor ve ortadan kalkıyor. Savaşlardan sinematografik açıdan tat alındığı noktada 'savaşa hayır' temalı bir film çıkmaz. Ben buna inanıyorum. Ve tam bu noktada ince bir çizgi var ki insanların hem aklına hem de kalbine hitap edebilelim.

ÖDÜLLERE RAHATLIKLA SEVİNEMEDİM

Filminizin Sundance ve Berlin film festivallerinde aldığını ödüllerin ardından duyulması ve festival sürecine başlamasının, savaşın çıkma tarihiyle çakışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Açıkça söyleyebilirim ki aldığım hiçbir ödüle rahatlıkla sevinemedim. Çünkü ülkemde çıkacak olası savaşın gerginliği vardı üzerimde. Savaşın çıkmasından bir iki gün önce Ukrayna'daki insanlar böyle bir savaşa ihtimal vermiyordu. Putin'in Ukrayna'yı korkutma çabasında olduğunu düşünüyorlardı. Putin'in şu yaptıkları tamamen ego davranışı ve politikadan oldukça uzak. Üzücü olan bu adamın kocaman bir ülkenin başkanı olması. Ayrıca Berlin Film Festivali'ndeki 'Seyirci Ödülü'nü de beklemiyorduk. Çünkü tüm konuşmamızda ve röportajlarımızda açık açık Avrupa'dan görmediğimiz yardımı vurgulamıştık.

TÜRKİYE, UKRAYNA'NIN KARDEŞ ÜLKESİ

Eşiniz Türk ve Türkiye'de yaşıyorsunuz. Türkiye'nin bu savaşa duruşu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu film Ukrayna ve Türkiye yapımı bir film. TRT ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu filmi destekledi. Bu çok önemli bir şey. Hissediyorum ki Türkiye, Ukrayna'nın kardeş ülkesi. Ortada büyük bir haksızlık var. Kendi toprakları veya ülkeleri değil ama Türkler bunun farkında.

Filmin yolculuğu nasıl devam edecek?

Hem Amerika'da hem de Avrupa'daki büyük film festivallerinde filmimiz gösterilecek. Bu filmi ne kadar çok gösterebilirsek o kadar iyi olur. Çünkü çok güçlü bir mesajı var. Öyle ki filmi bir ara herkes görsün diye YouTube'a yükleyecektim ama Bahadır beni durdurdu. Çünkü bir şey yapmak istedim.

Şu an yaşananları yeni filminizin konusu yapmayı düşünür müsünüz?

Savaş filmi yapmak çok zor ve yorucu. Ben bir işi yaparken kendimi çok veriyorum ve geri toparlanmam zaman alıyor. Bu nedenle bir sonraki filmim maceralı, komik bir çocuk filmi olacak. Ama yönetmenin kafasına hangi konu vuracak bilemeyiz. Bir dalga gelir ve bundan kaçamam. Şu an yaşananları asla anlatmayacağım diyemem. Ama benim de toparlanmam lazım.

FİLMİMİZ RUSYA'YA VERİLMEYECEK

Bu film Rusya'da gösterilecek mi?

Bu filmin elbette Rusya'da izlenmesi lazım. Ama şu an Ukrayna sinema endüstrisinin aldığı bir karar var. Hiçbir şekilde Rusya'ya satış veya ticari bağlamda film verilmeyecek. Bu bizim protestomuz. Daha sonra internetten veya online bir platformdan elbette izleyebilirler ama şu an böyle bir karar aldık. Rusya ile herhangi bir kültürel etkinlik veya iş yapılmayacak. Berlin'de Rusya'dan gelen birçok sinema yazarı ve gazeteci filmi izledi. Ama sadece bir kişi filmimizi kaleme aldı. Ayrıca Ukrayna'da sanatçılar Rus sanatçıları protesto ediyor. Çünkü onlar asla bu savaşı protesto etmiyor. En fazla yaptıkları şey sosyal medyalarından siyah bir görsel paylaşmak... Bu durumda susmak demek 'savaşa evet' demek. Putin'in sağı solu belli değil. Bugün Ukrayna'ya yarın başka birine.

ZELENSKY ÜLKESİYLE BİRLİKTE BÜYÜYEN BİR LİDER

Zelensky hakkında ne düşünüyorsunuz?

Karşımızda iki ülke var. Yüz ölçümü olarak kocaman bir ülke ama ona göre fiziksel olarak çok daha küçük bir ülke Ukrayna. Ancak şu an Putin'in davranışları nedeniyle insanların bakışıyla imaj olarak Rusya küçülüyor. Ukrayna ise cesur duruşuyla büyüyor. Bu bağlamda ise zamanında oyuncu ve yapımcı olan bir başbakan Ukrayna ile birlikte büyüyor. Kendisi büyük bir lider oluyor. Çünkü Putin ülkesini tanımıyor, vatandaşları ile iletişimde değil. Sanki senelerce kapalı bir kutuda yaşamış gibi. Zelensky ise medyadan gelmiş biri olduğu için bu iletişimi çok iyi biliyor ve ona göre hareket ediyor. Hem Ukrayna'da hem de Zelensky de 'başarabiliriz ve bunu yapabiliriz' özgüveni var.

Ali Demirtaş

Akşam Gazetesi / [email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber