JİTEM'ci Sütçü ile ilgili kararda JİTEM'den bahsedilmedi

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 09 Nisan 2008 13:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Diyarbakır'da 1993 yılında JİTEM'ci eski Uzman Çavuş Gültekin Sütçü tarafından işyerinden alınan ve İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldükten sonra Lice yolunda ölü bulunan M. Şerif Avşar'la ilgili davanın gerekçeli kararı çıktı. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 12 sayfalık gerekçeli kararında JİTEM'den bahsedilmezken, eski Uzman Çavuş Sütçü'nün cezası kesinleşirse Rahşan Affı'ndan yararlanacak ve 30 yıllık ceza 12 yıla inecek.

Diyarbakır'da 14 yıl önce M. Şerif Avşar'ı gözaltına aldıktan sonra infaz ettiği gerekçesiyle yargılanan ve 30 yıl hapis cezasına çarptırılan JİTEM mensubu Gültekin Sütçü hakkındaki gerekçeli karar tamamlandı. Mahkeme Avşar'ın ölümü nedeniyle Sütçü'yü 30 yıl hapis cezasına çarptırmasına rağmen olayı adli bir vaka gibi gösterdi.

Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12 sayfalık gerekçeli kararında JİTEM ismi geçmezken, M. Şerif Avşar davası da adli cinayet gibi değerlendirildiği görüldü. Sanıkların savunmaları ile müştekilerin ifadelerinin aktarıldığı gerekçeli kararda, olayın Hazro'dan gelen korucuların Hazro İlçe Jandarma Komutanlığınca verilen beyaz renkli Toros marka araç ile Mehmet Şerif Avşar'ı işyerinden almak istedikleri belirtildi. Avşar'ın ve kardeşlerinin direnerek "Polis olmadan kardeşimizi vermeyiz" demesi üzerine korucuların polis getirmek için dışarı çıktığı bu sırada Uzman çavuş Sütçü ve itirafçı Mesut Mehmetoğlu ile tesadüfen karşılaştığı öne sürüldü.

Gerekçeli kararda Gültekin Sütçü ve itirafçı Mesut Memetoğlu'nun Avşar'ı sorguladıktan sonra korucu Ömer'in Avşar'ın kafasına 2 el ateş açarak öldürdüğü belirtildi.

Sütçü'nün resmi kimliğini göstererek maktulü ikna ettiğinin altı çizildiği gerekçeli kararda, sanığın 8 yıl boyunca yakalanamamasının yurtdışında kalmasına bağladı.

Sütçü'nün olay günü Askeri Hastane'de olduğu yönündeki beyanında yalan olduğu belirtilen gerekçeli kararda, Diyarbakır Askeri Hastanesi'nden alınan tedavi evraklarından da bu durumun ortaya çıktığı ifade edildi. Mahkeme bu gerekçelerle Sütçü'nün M. Şerif Avşar'ın öldürülmesi eylemine kasten iştirak etmesi nedeniyle 765 sayılı TCK'nin 65/3 Maddesi uyarınca 'kasten adam öldürmekten' 30 yıl hapis cezasına çarptırıldığının altını çizdi. Ancak Sütçü, 30 yıllık hapis cezasına rağmen, 'Rahşan affı' olarak bilinen 4616 sayılı şartla salıverme ve cezaların ertelenmesi yasası kapsamında cezası 20 yıla indirilecek. Sütçü'nün cezasının kesinleşmesi halinde 12 yıl hapis yatacak.

Mehmet Şerif Avşar, işyeri olan Baran Gübrecik'ten Topal Ömer olarak bilinen Ömer Güngör, yine korucular Fevzi Gökçen, Aziz Erbey, Yaşar Günbatı ve Zeyyat Akçil ile itirafçı Mesut Mehmetoğlu ile JİTEM ekibinin başında bulunan eski Uzman Çavuş Gültekin Sütçü tarafından 22 Nisan 1994 tarihinde gözaltına alınarak, JİTEM'in merkezi olarak bilinen Saraykapı Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Avşar'ın 23 Nisan günü Lice yolu üzerinde bir harabede kafasına iki kurşun sıkılarak katledilmesi üzerine olay Türkiye gündemine geldi. Avşar'ın cenazesine 13 gün sonra ulaşabilirken, Avşar ailesinin yoğun çabaları sonucunda itirafçı ve korucular hakkında dava açıldı. Ancak, Gültekin Sütçü firari sanık olarak dosyaya girmişti. 2000'de sonuçlanan davada korucu başı Güngör'e 20 yıl, diğer JİTEM'cilere ise 6'şar yıl hapis cezası verildi. AİHM'e taşınan dosyada AİHM, Türkiye'yi 'etkili soruşturma yürütmemek' ve 'can ve mal güvenliliğini sağlamamaktan' 2001 yılında 148 bin YTL cezaya mahkum etmişti.

"Kasten adam öldürmek" ve "Adam öldürmeye azmettirmekten" 48 yıldan 60 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenen Sütçü, 2006 yılı Mart ayında tesadüfen Bulgaristan'a giderken yakalanmıştı. Sütçü'nün 8 yıldır firari sanık olmasına rağmen yüzlerce kez 'işadamı' sıfatıyla Bulgaristan'a gidip geldiği ortaya çıktı. Sütçü, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlanmış, ancak mahkeme 'sanığın asker olduğu' gerekçesiyle dosyada görevsizlik kararı vererek, dosyayı Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne göndermişti. Askeri Mahkeme ise dosyada yargılama yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle 60 yıl hapsi istenen Sütçü'yü tahliye edip dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesi'ne göndermişti. Uyuşmazlık Mahkemesi ise Sütçü'nün Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermişti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber