Tursun davasında 10 polise açılan davaya yetkisizlik kararı

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 25 Temmuz 2008 13:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)

İZMİR'de geçen yıl kasım ayında, üniversite öğrencisi Baran Tursun'un ?dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu vurularak öldürülmesinin ardından 10 polis hakkında, ?Resmi belgede sahtecilik, adli kolluk görevi olanın suçu bildirmemesi, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya başlandı. Mahkeme heyeti, olayın meydana geldiği yerin yeni ilçe yapılan Bayraklı sınırlarında olduğu, burasının da İzmir Adliyesi'nin bölgesinde kaldığını belirtti. Dosyayı yetkisizlikle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.

Ölen Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, geçen 22 Ocak'ta, oğlunun ölümünde ihmali olduğunu ileri sürdüğü polis memurları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikayeti değerlendiren Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Emin Kavas, olaya müdahale eden Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'nde görevli 5 polis memurundan oluşan ekibin, meslektaşları O.E.A.'nın olayda silah kullandığını Cumhuriyet Savcısı'na bildirmediklerini, tek taraflı trafik kazası düşüncesiyle Baran Tursun'un kullandığı cipin olay yerinden çekilmesine izin verdiklerini belirtti. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü'nde görevli polislerin çektiği fotoğraflarda, aracın koltuğunda yer alan mermi gömlek parçasının, basın mensuplarının çektiği fotoğraflarda görülmemesine dikkat çekti, ?resmi belgede sahtecilik' ve ?delilleri değiştirme' suçunu işlediklerini öne sürdü. 5'i Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'nde, 5'i Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü'nde görevli olmak üzere 10 polis memuru hakkında dava açtı.

Karşıyaka Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada polis memurları V.A., S.T., A.A., T.K., B.A., H.T., M.M., K.D., H.İ.O. ve A.B.'nin ?Resmi belgede sahtecilik, adli kolluk görevi olanın suçu bildirmemesi, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 8'er yıla kadar hapis cezası çarptırılmaları istendi. Davanın bugün yapılan ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan polis memurlarından 9'u ile ölen Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, annesi Berin Tursun, kardeşleri Şelale Tursun, Berfin Tursun ve tarafların avukatları katıldı.

Sanık polis memurlarının kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından duruşmaya başlandı. Cumhuriyet Savcısı olayın geçtiği Bayraklı'nın yeni çıkarılan yasayla ilçe olduğunu, burasının da İzmir Adliye sınırıları içerisinde kaldığını vurgulayıp, dosyanın İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesi, davanın buradaki ağır ceza mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirtip yetkisizlik kararı verilmesini talep etti. Tursun ailesinin avukatları, dosyanın adam öldürme suçundan açılan dosyayla birleştirilmesini, savcının talebinin reddini istedi. Polis memurlarının avukatı Muammer Yurdakul ise takdirin mahkemede olduğunu söyledi. Verilen 10 dakikalık aranın ardından mahkeme heyeti, polis memuru O.E.A.'nın Baran Tursun'u öldürmekten yargılandığı dava ile bu dosyanın birleştirilmesi istemini reddetti. Savcının talebini yerinde bulup, dava dosyasını yetkisizlikle İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi.

Baba Mehmet Tursun, adliye dışında yaptığı basın açıklamasında, ?İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir polis memuru oğlumu öldürdü. Diğer görevli polis memurları, sahte belge düzenlediler. Sahte belge düzenleyen sanık sandalyesindeki bu polis memurları, tuzu kokutmadılar mı? Halk arsında, ?tuz kokmuş' derler ya işte bu deyim bizim bu davada kendini gösterdi. Suçun ve suçlunun tespitini sağlayacak soruşturma işlemleri sırasında, umut bağladığımız olay yeri inceleme ekibi ve diğer polisler, ilkel meslek dayanışması içgüdüleri ile sahte belgeler düzenlediler. Bugün belgede sahtecilik yapmaktan yargılananlar, tanzim ettikleri bu sahte belgelerle, oğlumu öldüren sanık polisin, 45 gün içinde serbest bırakılmasını sağladılar. Devletin polisi, devlet adına sahte belge düzenlerse, ?belgede sahtecilik' yapan kalpazanlara diyecek bir lafımız olur mu? dedi. Baran Tursun'un küçük kız kardeşi Berfin Tursun da bu sırada elindeki kamerayla çekim yaptı.

OLAY NASIL OLDU

Geçen kasım ayında, Bayraklı Semti Manas Bulvarı Tekel Depoları önünde meydana gelen olayda, iddiaya göre, devriye gezen polis ekipleri, Smyrna Meydanı'nda şüphelendikleri 35 AL 9207 plakalı cipin sürücüsüne ?dur? ihtarında bulundu. Polisin ihtarına uymayan ve içinde 3 kişinin bulunduğu cip, Bornova yönüne doğru kaçtı. Cipin peşine düşen polis, telsiz anonslarıyla kaçış güzergahı önünde önlem aldı. Tekel depoları önünde barikat kuran polis ekiplerini de geçen cipe, uyarı ateşi açıldı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden Tursun Hazır Giyim ve Tursun İnşaat firmalarının sahibi Mehmet Tursun'un, Açık Öğretim Fakültesi birinci sınıf öğrencisi oğlu 20 yaşındaki Baran Tursun, önce yol ortasındaki ağaca ardından da elektrik direğine çarparak durabildi.

Ağır yaralanan sürücü Tursun'un kaldırıldığı hastanede 147 promil alkollü olduğu ve başına mermi çekirdeği isabet ettiği belirlendi, beş gün sonra da yaşam savaşını kaybetti. Tursun'un olay sırasında yanında bulunan arkadaşları 20 yaşındaki Atilla Doğan ve 20 yaşındaki Emre Ökçelik ise ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Baran Tursun'un ölümüne neden olan tabancayı kullandığı belirlenen polis memuru O.E.A. (24) ise ?olası kastla adam öldürme' suçundan Karşıyaka Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı. Polis memurunun hakim karşısına çıktığı ilk duruşmayı ailesiyle birlikte terkeden Mehmet Tursun, adliye bahçesinde kalemini kırarak mahkemenin ciddi olmadığını, güvenlik güçlerince delillerin karartıldığını belirtti. Bu açıklamaları nedeniyle Mehmet Tursun hakkında 301'inci maddeden dava açıldı. Dava, bu suçlarda yargılama için Adalet Bakanlığı'nın iznini şart koşan düzenleme üzerine durduruldu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber