Âma avukat noter oldu, hedefi hakim koltuğu

Haber Giriş : 03 Nisan 2005 11:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İlham Kahraman, 35 yaşında bir avukat. Halk arasında ?tavuk karası' diye bilinen hastalıktan dolayı yavaş yavaş gözlerini kaybetmiş. Ancak hayata dört elle sarılmayı bilmiş.

Kahraman'ın mücadelelerle dolu bir hikayesi var. 1988'de hukuk fakültesine girerek attığı başarı adımlarının sonuncusu noterlik belgesi olmuş. Üç yıllık çabanın ardından Noterler Birliği'ni ikna etmeyi başaran İlham Kahraman, Türkiye'nin ilk görme engelli noteri unvanını taşıyor. Şimdi hakim koltuğuna oturmayı kafasına koyan avukat, sınavlara girebilmenin yollarını arıyor.

İlham Kahraman'ın mücadelesi diğer görme engellilere de örnek olmuş. Noterlik belgesini almasının ardından kendisi gibi görme engelli 5 arkadaşının daha müracaatta bulunduğunu ve bu hakkı kazandıklarını vurgulayan Kahraman, başarının yolunu azimde görüyor: ?Ben sabırla 3 yıl mücadele verdim. Bugüne kadar arkadaşlarım başvuruları kabul edilmeyince hemen vazgeçmiş, müracaatların reddedildiğini duyanlar ise o yola hiç girmemiş. Ben ?hakkımı alacağım' diyerek peşini bırakmadım.?

Kahraman, belge almak için Noterler Birliği Yönetim Kurulu'na sunduğu gerekçeleri ise şöyle özetliyor: ?Avukatım. Yeri geldiğinde insanları ipten dönderiyorsunuz. Bunu yapabilen neden noterlik yapamasın? Ayrıca noterin yanında başkatip var. İşlem yaptırmaya giden kaç insan noterle muhatap olabiliyor ki? İmza yetkisinden bahsediyorlar. Ben 900 kişinin çalıştığı bir firmanın finans koordinatörüyüm, 2 trilyonun altına imza atıyorum.?

Türkiye'nin ilk görme engelli noteri İlham Kahraman'ın ilginç hayat hikayesi 1990'lı yıllara dayanıyor. Hastalığı sebebiyle uzun yıllar sıkıntı çeken Kahraman, ilk, orta ve lise eğitimini öğretmenlerinin, arkadaşlarının ve ailesinin desteğiyle tamamlıyor. 9 numara teleskobik gözlüklerle çok az görebilen Kahraman, 18 yaşında üniversiteye başladığında gözlerini tamamen kaybediyor. Ancak hiç yılgınlık göstermiyor. İlk önemli mücadelesini 1991'de kendisi gibi görme engelli ablası için veriyor. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'ndaki ?kör ve topallar öğretmenlik yapamaz' maddesinin değiştirilmesi için 6 ay çalışıyor. Babasının Ankara'da bulunan işadamı arkadaşları ile birlikte dönemin Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ı defalarca ziyaret ediyor. Sonunda başarıyor. Kanun, ?sakatların devlet memuriyetine alınması yönetmelikle belirlenir.' şeklinde değişiyor. Böylece ablasına öğretmenlik yolu açılıyor.

1993'te hukuk fakültesinden mezun olan İlham Kahraman, aynı yıl 'Avrupa Ekonomi Topluluğu'nun yüksek lisansını kazanıyor. 4 yıl eğitim gördüğü fakültenin öğrenci işlerine gidiyor. Ancak bu defa görevlinin ?görme engellilerin kayıdını yapamayız' açıklamasıyla karşılaşıyor. Şimdi AK Parti'de İstanbul milletvekili olan Lokman Ayva'nın iktisat fakültesinde aynı mücadeleyi verdiğini duyunca, hukuk fakültesi dekanlığına dilekçeyle itiraz ediyor. Gerekli incelemeden sonra Kahraman, yüksek lisans kaydını yaptırmayı başarıyor. Ancak okula devam etmiyor. O yıllarda aile şirketi olan çorap fabrikasında işe başlıyor. 900 kişinin çalıştığı fabrikanın hem avukatlığını hem de finans koordinatörlüğünü üstleniyor. Halen bu işini sürdüren Kahraman, aynı zamanda sigorta hukuku konusunda mahkemelere bilirkişilik yapıyor.

Azimle tüm engelleri yıktı

Mesleği gereği sık sık yurtiçi ve yurtdışı seyahatlere çıkmak zorunda kalan Kahraman'ın önüne bu defa Türk Hava Yolları'nın ?görme engelliler refakatçisiz seyahat edemez' kuralı çıkıyor. Böylece yeni mücadelenin adı konuyor. 1999'a gelindiğinde görme engelli avukat, artık uçakla yalnız başına seyahat edebiliyor. Takvimler 2000'i gösterdiğinde İlham Kahraman, kendine daha büyük bir hedef seçiyor. Noterlik yapmaya karar veriyor. Evraklarını hazırlayarak ?Türkiye Noterler Birliği'nin İstanbul şubesine başvuruyor. Bildik itirazla karşılaşıyor: "Sağlık belgenizde ?yüzde yüz kör, iş göremez' yazıyor, bu durumda müracaatınızı kabul edemem." Bunun üzerine belgelerini alarak Türkiye Noterler Birliği Genel Merkezi'nin yolunu tutan Kahraman, burada da aynı cevabı alınca şu karşılığı veriyor: "Ben avukatım, mahkemelerde bilirkişilik yapıyorum ve işadamıyım. Nasıl iş göremez dersiniz? Bana başvurumu almadığınıza dair yazılı bir belge verin. İadeli taahhütlü göndereceğim. Yine almazsanız ben de dava açacağım." Bu itirazının ardından yönetim kurulunun toplandığını aktaran Kahraman, sorulan tüm soruları kendinden emin bir şekilde cevaplamış. Bir süre sonra tekrar toplanan kurulun onayı ile Türkiye'nin ilk âma noteri olmuş. 3 yıl süren mücadelesinin ürününü 16 Mayıs 2003'te alan Kahraman, Orta Anadolu Bölgesi'nde (3. bölge) noter açmak üzere hak kazanmış. Yaklaşık 2 yıl sonra İstanbul'da noter açacak olan Kahraman, böylece diğer işlerini de bırakmak zorunda kalmayacak.

Kahraman, başarının yolunun azimden geçtiğine inanıyor. Şimdi yeni hedefi için mücadele kararı almış. "Türkiye'nin görme engelli ilk hakimi olmak istiyorum. Bunun için gerekli çalışmalara başladım." diyen Kahraman, en büyük isteğine kavuşamayacağını da biliyor: "Kuşları, böcekleri, çiçekleri, denizin mavisini, çimlerin yeşilini görmek isterdim."

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber